Öncelikle hepinizin Hicrî yeni yılınızı ve Cumanızı tebrik ediyorum. Haram aylardan olan Muharrem ayı inşaALLAH Müslümanlara hayırlar getirsin diyerek yazıma başlamak istiyorum efendim.

Ülkemizin şanlı târihi incelendiğinde görürüz ki iki asırdır bu güzel vatanın kıymetli insanları iki asırdır bir medeniyet kriziyle boğuşmaktadır. Bu zaman içerisinde târihte çok acılar yaşandı. Dünyâya yön veren nice zâlimleri hizâya getiren Osmanlı parçalandı, o da yetmedi, Osmanlı torunlarının zihinleri işgal edildi, beyinler pek çok lüzumsuzla meşgul edildi tabi bu arada; ‘Atı alan Üsküdar geçti.’ Doğruların hâkim kılınması adına gerçekten yalnızca ülkemize değil tüm insanlığa yazık oldu. İşte bugün yaşananlar bu fikri doğruluyor mâhiyettedir. En son Arakanlı Müslümanlara yapılan soykırıma sessiz kalan dünya bunu ispatlıyor. Maalesef devrimizde insanlık sınıfta kalmıştır.

Bugüne kadar yıkılanların yerine maalesef onların daha iyileri inşa edilmedi. Eski artıklarla idâre edildi. Ama artık onlar yetmiyor. Doğru istikâmette işleyen bir eğitim rotasıyla yepyeni bir hamleyle neslimizi yeniden maddi ve mânevî yönüyle inşa ve ihyâ edici, çağ atlatıcı, üst seviye bir hızla çabuk mesâfe kat edici bir muhteşem eğitim anlayışı eğitimimize hâkim kılınmalı. Fiziki iyileştirmeler tamam, ona bir sözümüz yok. Devletimiz evlatlarımıza elden gelen en iyi imkanları sunuyor. Ancak eğitimin niteliğinde de bu tür iyileştirmelerin sağlanması gerekiyor. Bahsettiklerimiz muhteşem bir muhtevâyla yapılabilir. Eğitim câmiası ilgilileri sağ olsunlar bunun için de çalışıyorlar, Rabb’im bu hususta güç ve gayretlerini artırsın. 

Muhteva deyince artık konuya girmek istiyorum. Biz muhteşem bir muhteva istiyoruz dedik tabi bu hemen olacak bir şey değil. Adım adım bu güzele yaklaşılmalı. Bugün yapılanlara baktığımızda, muhtevânın kapsamında ciddi değişiklikler için iki senedir çalıştıkların söyleyen ilgililer konu ile alakalı olarak şunları söylüyorlar; Eğitim-öğretim muhtevâsını iyileştirmek adına tam 51 program hazırladık. Her branşta öğrencileri bilgi hamallığından kurtarmak için dersleri mümkün olduğunca sâdeleştirerek gereksiz kalabalıklardan, kurtardık. Artık eski hantallık kalmadı. Öz neyse onu vermeyi hedefledik. Kökleri ihmal etmeden asla odaklandık. Devamla;

Geniş bir araştırma gurubu tesis ederek elde edilen verilerle öğrencilere tesirli olarak verilmek istenenleri tespit edip yeni müfredâta onları yansıttık. Yanı sıra hayâtın her ânında her mekanda değişim olduğu için bu değişim derslerin muhtevâsına güncellenerek öğrencilerimize sunuldu. Son teknolojiyi gündeme koyduk. Bilim-teknolojiyi ve Matematiği öne aldık, Fen-Matematik ve teknolojiyi harmanladık.

Gündelik hayâtın bilgilerini öğrencinin hayâtına koymak gerekiyor. Bunlarla ilgili bilimsel verileri dikkate aldık. Ayni zamanda hem yerli ve milli hem küresel unsurlar müfredâta yansıdı. Yaşadığımız coğrafyanın değerlerini, bütün şehirlerimizdeki mevcut kültürel birikimlerimizi de müfredâtımızda işlemeyi ihmal etmedik. Öğrencilerimize bilgi-bilişim-kodlama becerisi, günlük hayatta fen ve teknolojiyi kullanım, bireysel beceri kazanmada sosyal hayat bilgileri, ülkemde hayat, evimde hayat, okulda hayat, sağlıklı hayat, güvenli hayat, doğada hayat gibi hayâtı yaşarken karşılaşacağı hâdiselere karşı nasıl davranacağını öğreten bir müfredat hazırladık, dediler.

Şu sorulara da cevap verildi; Nasıl bir öğrenci ve nasıl bir gelecek hedefleniyor bu programda? El cevap; 

Çocuğun kendi kâbiliyet ve yeteneklerini kendisinin fark edebildiği bir nesil arzu ediyoruz. ‘Biz çocukların şöyle olmasını istiyoruz’ demek istemiyoruz. (Yâni tek tipçilik yok. Bu iyi) Çocuk içiyle dışıyla bir bütünlük içinde olmalıdır. Düşünsel-duygusal-hareketsel ve eylemsel bütüncüllük şarttır. Bunlara ilâveten toplumsal ve dinsel bütüncüllük de olmalı. Onları yetiştiren topluma karşı sorumlulukları olduğu bilinci verilmeli.. Her konuda doğru tanımlamayı, doğru yorumlamayı ve delilli konuşmayı çocuklarımıza öğretmeliyiz, dendi.

Bunlar hakikaten güzel şeyler. Tek bir itirâzımız yok hatta ilâveler de yapılmalı. İnşaALLAH istenen hedefe ulaşır. Ancak tabi bâzı kesimlerde endişeler var, muhtevâyı incelemeden ön yargıyla konuşuluyor. Lütfen ağzı olan konuşmasın. Müfredat incelenip öyle delilli olarak konuşulsun. Hayırlı çalışmalar dâima desteklenmelidir. Elbette ki eğitim câmiası toplumun hemen her kesimini velisiyle-öğrencisiyle-öğretmeniyle kuşatıyor. Bu hususlar dikkate alınarak hazırlanan bir muhtevâya ancak bize sâhip çıkmak düşer. Yetmez ama evet. Daha çok iyileştirmeler yolda olsun inşaALLAH.

Ne diyelim hayırlar feth ola şerler def ola.