Nevzat Laleli

Nevzat Laleli

Edep tacı başımıza

Edep tacı başımıza

Sevgili çocuklar,

Edepli, terbiyeli, saygılı bir çocuk mu daha iyidir yoksa terbiyesiz, edepsiz, saygısız bir çocuk mu? Ne dersiniz?

Konuşmasında güzel kelimeler kullanan, kendisi bir kötülük görse bile terbiyesini bozmayan, büyüklerine, öğretmenlerine, komşularına saygılı davranan küçüklerine sevgi gösteren çocuklar her kes tarafından sevilen çocuklardır, değil mi?

Okullarda aldığınız eğitim ve öğretimin amacı, sizleri böyle güzel hareketlerle tanıştırmak ve sizin de aynı şekilde davranmanızı sağlamak içindir.

Ama konuşurken kötü sözler söyleyen, biraz öfkelendiğinde ağzından küfürler çıkan, arkadaşlarına, öğretmenine, komşularına saygısız davranan çocukları hiç kimse sevmez.

Böyle olanlara biz, “Edep Ya hu…” deriz.

Hu” Allah demektir. “Ya” da Türkçede “Ey” manasınadır. Böylece manayı yeniden düşünürsek; “Ey Allah’ım, edep ver…” demektir.

Edepli olmak, terbiyeli olmak, ahlaklı olmak gibi kelimeler, benzeyen anlamlar taşırlar.

Peygamberimiz Hazreti Muhammed (sallalahu aleyhi ve selem);

“Ben güzel ahlakı kemale erdirmek (en güzel ahlakı yaşamak ve örnek olmak) üzere gönderildim” buyurmaktadır.

O’nun hayatını incelediğimiz zaman edebin, edepli olmanın en küçük çizgilerini bile yaşadığını görmekteyiz.

Otururken – kalkarken, yerken – içerken,  konuşurken – susarken, ibadet ederken – dinlenirken bütün hareketlerinde bir incelik, bir zarafet (güzellik) bulunmaktadır.

 

 

EDEP, KÖTÜLÜKLERDEN KORUR

Büyüklerimiz bütün insanlığa hitap ederek;

Edep bir tac imiş nur-u Hüda’dan

Giy ol tacı, emin ol her beladan...  

Yani “Edep, insanın başına Allah’ın taktığı nurdan bir taçtır. Kim bu tacı taşırsa o insan bütün kötülüklerden korunmuş olur” demişlerdir.

Mevlâna Hazretleri de Mesnevî’sinde Musa (Aleyhisselam) ın kavminin Allah’a karşı edepsizlik yaptıkları belirterek şöyle demektedir.

“Edebi olmayan kimse Allah’ın lütfundan (rahmetinden) mahrumdur.

Edebi olmayan yalnız kendine kötülük etmiş olmaz. Belki bütün dünyayı ateşe vermiş olur” dedikten sonra;

Musa (a.s) ın kavmine, alışverişsiz, dedikodusuz her öğün gökten ilâhi sofra iniyor, onlar da bunu yiyerek karınlarını doyuruyorlardı.

Kavmi içinde birkaç terbiyesiz kişi, “Hani soğan, sarımsak, mercimek?” dediler. “Biz onlardan da yemek istiyoruz”

Ondan sonra gökyüzünün sofrası, ekmeği kesildi, artık inmez oldu.

Ekmek, bel belleme, orak sallama, hasat yapma, değirmende öğütme işine bağlandı.  

Edepli olduklarından dolayı melekler masum ve tertemizdirler. Önceleri bir melek olan Azazil (şeytan) de, yine Allah’a karşı yaptığı küstahlık ve edepsizlik yüzünden ilahi kapıdan kovulmuştur.”

Kısaca; “Edep, güzel ahlâktır” diyoruz.

Sevgili çocuklar,

Eğer yanınızda yaramaz, edepsiz arkadaşlarınız varsa onları terk edin ve kendinize edepli terbiyeli çocukları arkadaş olarak tutun.

Çünkü yine Atalarımız; “Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim” demişlerdir.

O halde “İs yanına var, is koksun, mis yanına var, mis koksun

Sen, sen ol, sakın is yanına varma, her zaman mis yanına var ki sen de mis kokasın.

İs” yanan ateşten çıkan duman kokusudur ve acı ve çirkin bir kokusu vardır. “Mis” ise güzel kokudur, parfümdür.

Sen eğer; “Ben güzel çocuğum, diyorsan kokun da güzel (arkadaşın edepli, ahlaklı) olmalı” değil mi?

Sizler güzel ahlaklı çocukları arkadaş tutun ki, ahlakı bozuk olan çocuklar da arkadaşsız kalmamak ve sizinle arkadaş olabilmek için kendi ahlaklarını düzeltmeye mecbur kalsınlar.

Tamam mı? Sevgili çocuklar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nevzat Laleli Arşivi