Duanın psikolojik faydaları (1)
En karmaşık deney Florida’da ‘Artrit Tedavi Merkezi’ndeki 60 hastaya uygulanmış olandır. Romatoid artriti hastalığının net belirtileri vardır: Şiş eklemler ve yürümeyi engelleyici ağrı. Bu belirtilerin azalması kolaylıkla ölçülebilir.
Çalışmaya alınan hastalar iki gruba ayrıldı. Hastaların yarısı 6 aylık uzun süreli şefkat duasına alındı. Her iki grup tecrübeden önce, hemen sonra ve 1, 3, 6 ve 12. aylarda aynı klinik doktoru tarafından muayene edilerek objektif ölçütlere göre değerlendirildi.
Çalışmanın erken dönem video görüntülerinde bazı hastalarda dua ile fevkalade sonuçlar elde edildiği görüldü. Hastalardan biri “Burada garip şeyler oluyor ve ben bunu çok sevdim.” diyordu. Deneyin başında 49 hassas eklemli mevcuttu. 4 seanstan sonra sadece 8′i hassastı ve 6 ay sonra hiç ağrısı olmadığını ve ilaç almaya ihtiyaç duymadığını söylemişti.
Sonuçta dua edilen ikinci grup birinciye oranla çok daha hızlı iyileşme göstermişti. Deney sonunda araştırmacılar: “Bu sonuç, Allah inancı ve bu inancın etkilerinin, sadece tabiatta açıklanamayan olaylarla sınırlı kalmadığının ciddi delilini sunmaktadır.” dediler. (Prof. Dr. Sefa Saygılı “Duanın Sırları”)
Michigan Üniversitesi’nin araştırmasına göre, dindarlarda depresyon ve stres daha az görülürken Chicago’daki Rush Üniversitesi’nin araştırmasına göre, düzenli olarak ibadet ve dua edenlerdeki erken ölüm oranının, dine bağlı olmayanlara göre yüzde 25 daha az düşük olduğu tespit edildi.
Dua eden kalp hastalarının, ameliyattan sonraki birkaç yıl içindeki ölüm oranlarının etmeyenlere nazaran yüzde 30 daha az düşük olduğu ortaya çıktı. Columbia Üniversitesi’nde yapılan araştırmada ise, üreme sorunları yaşayan kişiler için düzenli olarak dua okundu ve bir süre sonra bu kişilerdeki döllenme başarı oranının yüzde 8’den yüzde 16’ya çıktığı gözlemlendi. San Francisco Hastanesi’nde 393 kalp hastası üzerinde yapılan bir başka araştırmada ise, 150 hasta için düzenli olarak dua edildi. Tanımadıkları kişilerin kendilerine dua ettiği bu hastaların, ilaç tedavisine daha çabuk cevap verdikleri tespit edildi. ‘Dua ile terapi’nin yoğun olarak kullanıldığı Duke Üniversitesi’nden kardiyaloglar da dua eden hastaların daha hızlı iyileştiğini kanıtladı.
Bu konuda Psikiyatri Profesörü Harlod G. Koenıg: “Dindarlar daha uzun ve sağlıklı yaşıyor. Dua edenler ya da dindar hastalar, stresle daha kolay başa çıkıyor. Depresyona girme oranları daha düşük oluyor, girseler de depresyondan daha kolay çıkabiliyor. Depresyon, kişilerin hasta olduklarında yaşadıkları ciddi bir zihinsel sağlık sorunudur. Depresyondaki insanlar ümitlerini kaybedip her şeyden vazgeçerler. Din ve dua ise yaşama manâ katar, insana ümit verir. Bunlar ise kişinin ruhunu ayağa kaldırarak onu depresyondan çıkartır. Yaptığımız bir çalışmada, sağlıklı olan ve dua eden ihtiyarların, etmeyenlere göre yüzde elli oranında, ortalama 6 yıl daha fazla yaşadıklarını gördük. Görüyoruz ki duanın zihinsel sağlığa katkısı, aynı zamanda fiziksel sağlığı da etkiliyor.
Stres, bedenin doğal tedavi sistemlerinin direncini kırıyor. Dua ve dini yaşam ise stresi azaltıyor, iyileşmeyi hızlandırıyor. Ama tabii ki bundan kişilerin sadece hastalandıklarında dua etmeleri gerektiği sonucunu çıkarmamak lazımdır. Sağlıklı iken de edilmeli ki, savunma sistemleri sürekli tetikte olsun, beden direnci düşmesin. Böylelikle sağlıklı kararlar alınabilirler, bu da stresi azaltır. (Gazete haberi: Ali Çimen ve Hakan Yılmaz (9 Mart 2005)
Araştırmalar duanın hayatımız için ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.
İnsanın hastalanmamak için sağlığına dikkat etmesi gerektiği gibi sıkıntı ve hastalıklardan önce de dua etmesi gerekir. Bu konuyu Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in şu hadisiyle daha iyi anlamaktayız:
“Sıkıntı ve darlık zamanında duasının kabul olmasını isteyen kimse, bolluk ve rahat zamanında da duayı bol yapsın. Genişlik zamanda dua etmek kadar Allah’a hoş gelen bir şey yoktur.” (Tirmizî, Deavât,9) (Devam Edecek)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.