Recep Çınar

Recep Çınar

Diz çökmeyeceğiz!

Diz çökmeyeceğiz!

Rio Olimpiyatları'nın sondan bir önceki gününe kadar altın madalyaya hep uzaktan bakmış, bir türlü boynumuza asamamış, İstiklal Marşımızı dinletememiş ve ay yıldızlı bayrağımızı göndere çektirememiştik...

Cumartesi gecesiydı...

Dünyanın bir ucunda pehlivanımız Talha Akgül, minderi İranlı'ya dar ederken, tribünlerdeki Türkler altına kavuşmanın sevincini doyasıya kutluyorlardı...

Aynı saatlerde de Gaziantep'in Şahinbey ilçesi, Akdere mahallesindeki düğün evinde gelin Besna ile damat Nurettin Akdoğan, çekilen halaylardan ve zılgıtlardan sonra odalarına gitmenin heyecanını yaşıyorlardı...

Nurettin Gaziantep'te Besna geline, Talha da Rio'da altın madalyasına kavuşmuştu...

Öyle sevinçliydik, öyle mutluyduk, öyle coşkuluyduk ki bu hevesimizi kursağımıza tıkadılar, katil, kahpe, cani, alçak, şerefsiz, veled-i zina gibi kelimeleri apolet gibi omuzlarında taşıyanlar...

Gece güzel bitecekti...

Ne yazık ki, şerefsizleri ve namussuzları hesap edemedik...

Gaziantep'i, hem de bir düğün evini savaş alanına çevirdiler...

Katledilen çocuklar, masum insanlar...

Kana bulanan düğün evi...

Sönen hayatlar...

Yaralı vatandaşlar...

Acı...

Keder...

Izdırap...

Çaresizlik...

Ve şu cennet vatanın yakasına yapıştırılan kötü kader...

Terör bu defa Gaziantep'te, hem de insanların en mutlu olduğu bir günde, en hayasız, en vicdansız, en acımasız, en adi bir katliamla çıktı karşımıza...

Bu yazıyı yazarken ölü sayısı 50 civarındaydı...

Böylesi yürek yakan, öfkeyi, nefreti doruğa çıkaran, insanlıktan nasibini almamış kahpe yaratıklara lanet okutan bir günde, inanın insanın içinden yazı yazmak gelmiyor...

Şerefsizler durmuyor...

İçeriden ve dışarıdan bu vatanı bölmek için g..lerini yırtıyorlar...

Ama başaramayacaklar...

Buna izin vermeyecek bu millet...

Bu ülkeyi Suriye'ye çeviremeyecekler, çeviremeyecekler, çeviremeyecekler...

Tekrar söylüyorum; g...nüzü yırtıp, cinsiyet de değiştirseniz, Türkiye ne Irak olacak, ne Suriye olacak ne de Libya...

Bu millet 15 Temmuz kalkışmasında, topların önünde durdu, tankların altına yattı, mermiye kafa attı, yüzlerce şehit verdi yine de diz çökmedi...

Yine çökmeyecektir...

Yine ayakta kalacaktır...

Bu millet dün olduğu gibi, bugün de kenetlenecektir...

Gaziantep'in yaralarını hep birlikte saracaktır...

15 Temmuz'da olduğu gibi...

Canımız yandı mı?

Tabi ki yandı...

Ama, pes etmeyeceğiz...

Vazgeçmeyeceğiz...

Asla...

Yenilirsek kaybetmeyiz, vazgeçersek kaybederiz...

Onun için de geri adım atmak ve vazgeçmek yok...

Çünkü, kahpeler de vazgeçmiyor...

Reyhanlı, Diyarbakır, Suruç, Ankara ve Cumartesi günü Gaziantep...

Hem de bir düğün evi...

Hem de çoluk çocuk, gelin damat demeden, kahpece ve kalleşce öldürüyorlar...

Masum insanlarımızın ve çocuklarımızın kanlarıyla bizleri korkutmak ve diz çöktürmek istiyorlar...

Asla korkmayacağız...

Dedim ya, korkarsak ve vazgeçersek, barışa uzanamayız...

Evet...

İçimiz yanıyor...

Allah bu ülkeyi hainlerden korusun...

Gaziantep'te hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifa, yakınları başta olmak üzere, vatanını seven bütün milletimize ve yetkililere sabırlar dilerim.

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Recep Çınar Arşivi