Diyanet: Camilerimizi Gençlere Yönelik Yeniden Tasarlayacağız

Diyanet: Camilerimizi Gençlere Yönelik Yeniden Tasarlayacağız

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, camilerin gençlik döneminde çok etkili olduğuna işaret ederek, “Amacımız niceliksel olarak sadece cami cemaatini, çoğaltmak değildir. Biz bu hafta vesilesiyle yine üç büyük hizmet kusurumuz...

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, camilerin gençlik döneminde çok etkili olduğuna işaret ederek, “Amacımız niceliksel olarak sadece cami cemaatini, çoğaltmak değildir. Biz bu hafta vesilesiyle yine üç büyük hizmet kusurumuz gidermeye çalışacağız. Camilerimizi gençlerin anlam arayışına cevap verebilen yer olarak yeniden tasarlamaya çalışacağız.” dedi.

‘Camiler ve Din Görevlileri Haftası’ Ankara Kocatepe Camii’nde açıldı. 13-19 Ekim tarihleri arasında düzenlenen bul yıl ki teması ‘Cami ve Gençlik olarak belirlendi. Programa; Diyanet İşler Başkanı Mehmet Görmez’in yanı sıra; Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici ve davetliler katıldı. Kur'an-ı Kerim okunmasıyla başlayan programda konuşan Mehmet Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yaklaşık çeyrek asırdır istiklalin ve istikbalin simgesi olan ibadet mekanı, sevgi mekanı camileri hayatın merkezine, şehrin kabine yeniden taşımak amacıyla Ekim ayının ilk haftasını ‘Camiler ve Din Görevlileri Haftası’ ilan ettiğine işaret etti.

Son dört yılda bu haftanın amacına uygun olması için kendi hizmet kusurlarını telafi etmek için önemli başlıklar altında kutlamaya başladıklarını ifade eden Görmez, “2011yılında ‘Cami ve Çocuk Buluşması’, amacımız, camilerimiz ve çocuklarımız buluşturmak ve cami mescitlerin çocukları ruh dünyasına olan katkılarını sağlamaya çalışmak oldu. 2012 yılında ‘Cami ve Engelliler’ engelsiz cami engelsiz ibadet kampanyası başlatıp engelsiz camii engelsiz ibadet ve engelli kardeşlerimizin camiye engel erişimi için kampanya başlattık. 2013 ‘Cami ve Kadın’ teması üzerinde durduk. Camilerle ilgili büyük ayıbımızı yine telafi etmek yolunda çaba göstermeye çalıştık. Kadınlarımız annelerimiz camilerin izve mekanlarında kurtarmak caminin manevi iklimine dahil olarak namaz kılmaları için camilerimizi bu açılardan gözden geçirmeye çalıştık.” diyerek yapılan çalışmaları aktardı.

Görmez, "Bu yıl ise cami ve genlik altında geç kalma, genç gel, cami gençlerle daha güzel. Gençler sizsiz cami çok ıssız gibi başlıklar altında çalışmalar başlattıklarını kaydederek “Asıl amacımız niceliksel olarak sadece cami cemaatin, çoğaltmak değildir. Biz bu hafta vesilesiyle yine üç büyük hizmet kusurumuz gidermeye çalışacağız. Camilerimizi gençlerin anlam arayışına cevap verebilen yer olarak yeniden tasarlamaya çalışacağız. Öncelikle camilerimizi size hazır hale getirmek.” diye devam etti.

“CAMİYE GELİN BİRLİKTE DÜNYA KELAMINI KONUŞALIM”

Birinci amaçlarının camilerin genlerin daha kolay ulaşımını yeniden gözden geçirmek olduğunu ifade eden Görmez, diğer amaçlarını şöyle açıkladı: “İkinci amacımız din gönüllülerimizi gençlerle yeni bir dil inşa etmelerine yardımcı olmak. Kullandığımız dil genç değil. Gençler farklı dil kullanıyorlar. Zira gençlik dönemi sorgulama çağıdır. Fakat biz camide ne sorulara cevap veriyoruz, ne de sorgulamalara muhatap oluyoruz. Üçüncü gayemiz cami cemaatini gençlerin gelip gidebileceği gençlerle doğru iletişim kurabilecek bir bilgi donanıma sahip kılmaya çalışmak. Onların camileri sahibi görmesi, gençleri ve kadınları misafir gibi görmesi doğru değildir. Camiler Allah’ın evleridir. Cami cemaatinin sık sık yanlış kullandığı bir büyüklerinde şöyle bir ikaz alırlar. Evlat camide dünya kelamı konuşulmaz. Camiye gelin birlikte dünya kelamını konuşalım.”

“BABA, DEDEMİN CAMİSİ”

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç ise konuşmasında küçük bir hikaye ile camilerin içerisindeki üzücü duruma örnek vererek “Camiler ne anlama geliyor? Camiler mabetlerimiz. Camilerimiz neden önemli? Aslında bir taraftan hüzünlü olan bir küçük anektod anlatmak istiyorum. Bir baba oğlunu almış dışarı çıkarak yolda yürümüş. Yolda yürürken çocuk, ‘ablamın okulu demiş. Mağazadan geçerken baba, annemin mağazası demiş. Kahvehanenin yanından geçerken abimin kahvehanesi demiş. Caminin yanında geçerken baba dedemin camisi demiş.’ İşte bu aslında farklı şekilde anlatılan ama içerisindeki üzücü gerçeği barındıran hikaye. Çünkü bizim camilerimiz hepimizin.” düşüncesini paylaştı.

CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.