Dinsiz CHP
Dinsiz parti polemiği sürmektedir. Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk, “CHP en az dinsiz barındıran partidir. En fazla dinsizi barındıran parti ise AKP’dir.” demektedir.
Bu dalaşma yeni başlamış değil, aslında bu polemik ittihat ve terakkinin var olduğu günden beri sürmektedir. CHP ile bu mesele ayyuka çıkmıştır. Bunun sebebi, bu hizbin milletin inancına, dinine, ibadetine, ameline, tarihine örf ve âdetlerine aykırı icraatlarıdır. Bu icraatları burada sıralayacak değilim, herkesin malumudur.
Bu polemiği güncelleştiren MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu oldu. Meclis Başkanı seçiminde MHP, CHP’nin adayına son turda oy vermeyince CHP, MHP’ye yüklendi, “Siz AKP’nin adayını seçtirdiniz, fırsatı kaçırdınız.” v.s.
Bu durumdan rahatsız olan MHP, tartışmayı sona erdirmek ve AKP ile CHP’yi karşı karşıya getirmek için söz konusu Grup Başkanvekili şöyle dedi: “Deniz Baykal’ı desteklesek, AKP’nin tabiriyle “Dinsiz bir partinin adamını seçtiniz” diye yükleneceklerdi.”
Bu söz, AKP, CHP ve MHP tarafından kınandı. Halaçoğlu geri adım atmadı. “Sözümün arkasındayım” dedi.
Bu meseleyi sağduyu ile vuzuha kavuşturmak gerekir. Yaşar Nuri Öztürk’ün bu konu ile ilgili yazısını okudum. O gibi hissi davranıp, Kur’an ve sünneti çarpıtarak açıklamaya çalışmak doğru değildir.
Din nedir? Önce bu sorunun cevabını verelim. Din takip edilen yol demektir. Buna göre, ateistin, materyalistin de bir dini vardır. Onların dini de takip ettikleri yoldur. Onların tanrısı heva ve hevesleri ve tabiattır.
Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur: “Hevâ ve hevesini tanrı edinen ve Allah'ın (kendi katındaki) bir bilgiye göre saptırdığı, kulağını ve kalbini mühürlediği, gözünün üstüne de perde çektiği kimseyi gördün mü? Şimdi onu Allah'tan başka kim doğru yola eriştirebilir? Hâlâ ibret almayacak mısınız? (Câsiye: 23)
Bu ayeti kerimeden anlaşıldığı gibi, ateist ve materyalistler bu yüzden her yolu mubah görürler, helal ve haram kavramlarını tanımazlar ve vahyi reddederler.
Bu sebeple bu güruhu Allah’tan başka kimse doğru yola eriştiremez. Dua edelim, sistematik bir şekilde dinimizi öğretelim ki Allah onları doğru yola eriştirsin. Layık değillerse doğru yolu bulmaları zaten mümkün değildir.
Bu arada burada şunu da söylemekten geçemiyorum: Onların bu duruma düşmelerinden içinde yaşadıkları toplum da sorguya çekilecektir. Onlara neden vahyi sistematik bir şekilde öğretmediniz, neden onların elinden tutup doğru yolu göstermediniz, diye.
Din Kültürü dersinin mecburi olmasına karşı çıkanların ve dini ilimlerin okullarda mecburi ders olarak okutulmasına laiklik adına karşı çıkanların vah hailine.
Halaçoğlu, yukarıdaki sözüyle vahyi kastetmiştir. Yani CHP, AKP’nin tabiriyle İslam’ı reddetmekle dinsiz bir hiziptir, demek istemiştir.
Vahiy, itikad, muamelat ve ukûbat ve münakâhat esaslarıyla bir bütündür. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur: “Siz Kitabın bir kısmına inanıyorsunuz da bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz.” (Bakara:85)
Bu durumda İslam’ın itikad ve ibadet esaslarını kabul edip, muamelat kısmını inkâr eden bir kimseye Müslüman demek mümkün mü? Yani şeriata karşı çıkan bir insana Müslüman demek mümkün mü? Şeriat eşittir İslam demektir. Şeriattan maksat İslam hukukudur.
Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, “Muamelat ile ilgili ayetler, resmi ideolojiye ters düştüğü için kabul etmemiz mümkün değildir” demiştir. Böyle diyene Müslüman demek mümkün mü?
Yaşar Nuri Öztürk şöyle diyor “Başkalarının dini, imanı, dindarlığı hakkında hüküm verme yetkisi, Kur’an’a göre; Allah’ın tekelindedir. Açık vahiyle bildirme dışında Peygamber’e bile verilmemiştir.” (Sözcü gazetesi, 12 Temmuz2015)
Bu ne biçim ifadedir. Kur’an-ı Kerim ve sünnet Müslüman, münafık ve kâfir kavramlarını net bir şekilde açıklamıştır. Hz. Peygamber (s.a.v.) de bilir ulemada bilir.
Resmi ideoloji mensupları, bilinçli bir şekilde kavram kargaşasını devam ettiriyor. Biz bu kavramları ANLAMLARINI YONTTUĞUMUZ KAVRAMLAR isimli eserimizde “efradını cami ağyarını mani” biri şekilde açıkladık. Okuyucularımız bakabilir.
Hoşça kalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.