Sadık Küçükhemek

Sadık Küçükhemek

Din ve Siyaset

Din ve Siyaset

Geçen hafta Komünist Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Aydemir Güler, CNN’de çapraz sorular programında konuktu. Söyleşide şöyle diyordu: İstanbul’da inşaatı devam eden üçüncü köprüye ve yapılacak hava alanına karşıyım; çünkü yeşil alanı katletmektedir. Bilimin gereğine uyulmalı, din siyasete karışmamalı, dincilik gericiliktir, mealinde sözler sarfetti.

Herkes kendi görüşünü söyleyebilmeli, buna hiç kimse engel olmamalı; fakat Türkiye’nin kalkınmasının önüne engel çıkarmak için bilimle ilgisi olmadığı halde bilimin arkasına sığınarak yeşil alanı tahrip edecek diye üçüncü köprünün ve yeni yapılacak havaalanın yapımına karşı çıkmak doğru değildir. Ne üçüncü köprü ve ne de yapılacak hava alanı yeşilliği tahrif etmektedir. Mesele Türkiye’nin kalkınmasını istememektir. Buna iç ve dış hiçbir güç engel olamayacaktır; bu böyle biline.

Din ve siyaset kavramlarına gelince, din vicdan işi değildir; başta bunu söyleyelim. Kapitalizmin Ortadoğu’da dinin böyle anlaşılmasını istedi diye din vicdanlara hapsedilemez. Din medeniyettir. Batı’da din bu şekilde anlaşılmaktadır. Ortadoğu’da ise din bir inanç manzumesinden ibarettir şeklinde anlaşılmaktadır. Böyle anlaşıldığı için söz konusu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı bu şekilde konuşmaktadır.

Batı’da, din medeniyet olarak anlaşıldığı halde Ortadoğu’da niçin anlaşılmamaktadır? Bize göre, İslâm’ın insan ve toplum hayatının bütün alanlarına hitap ettiği içindir. Bu durum burjuvanın işine gelmemektedir; çünkü faiz, fuhuş, içki ve kumar onun gelir kalemlerindendir. İslâm, bu gelir kalemlerini yasaklamaktadır; çünkü bu gelir kalemleri insanı ve toplumu sömürmektedir ve ayrıca öldürmektedir.

İşte bu durumun önüne geçmek için kapitalizm, dini Ortadoğu’da vicdanlara hapsetmiştir. Siyaseti kapitalizmin emelleri ile sınırlandırmıştır. Siyaset, kapitalizmin emellerine hangi parti daha iyi hizmet edecekse o parti iktidara gelmelidir. Bunun dışına çıkmak dini siyasete alet etmek demektir.

Aydemir Güler, bunu söylemek istemiştir. Efendim, komünizm, kapitalizme karşıdır, diyecek olursanız biz de deriz ki evet doğrudur ama kapitalizm de komünizm de insan emeğini sömürmektedir. Komünizmin kapitalizme karşı olması, emeğin kendisi tarafından sömürülmesini istemektir ve ayrıca bu iki sistem de Batı medeniyetinin ürünüdür. Birinden bunalan insanın diğerine geçmek suretiyle nefes almasını sağlamak ve insan gücünü bu şekilde kanalize etmektir. Her ikisi de sömürüye karşı olan İslam’ın hayat bulmaması için çalışmaktadır; çünkü İslam emeği koruduğu için her ikisinin de karşısında durmaktadır.

İslam’da siyaset, insana ve topluma dünya ve ahirette mutlu olma yollarını göstermektir. Siyaset ikiye ayrılır:

Siyaset-i adile, siyaseti zalime.

Siyaseti adile, insanın ve toplumun meşru isteklerini yerine getirmektir.

Siyaseti zalime ise insanın ve toplumun meşru isteklerini yerine getirmemektir.

Meşru, aklın ve dinin uygun gördüğü hususlardır. Müslüman ne kapitalistlere ve ne de komünistler pabuç bırakır. İnancının gereği siyaseti hayata geçirmek için çalışır. Bu parti t de olabilir, eğitim ve öğretim yoluyla da olabilir. Kısacası bütün meşru yollarla olur.

Siz siyaseti kendi dünya görüşünüz doğrultusunda yaparken bizim de sizin emelleriniz doğrultusunda siyaset yapmamızı istemeniz zorbalıktır. Din gericilik değil, gericilik, sömürüye hizmet etmek, demektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sadık Küçükhemek Arşivi