Destici’den Hükümete: Hz. Ömer Efendimiz ‘borcun Önü Dert, Sonu Harp’ Diyor

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, milletin bu kadar problemi, sıkıntısı varken AKP hükümeti üyelerinin ise nasıl şatafatlı ve debdebeli bir hayat yaşarız anlayışının derdine düştüğünü söyledi. Türkiye’nin borçlanmasına dikkat çeken Destici, bu konuda AKP hükümetini Peygamber Efendimiz (sas) ve Hz. Ömer’in (ra) sözleriyle uyararak, "Bu kadar parası ve arsası olan hiçbir ülke bizdeki gibi saraylar yaptırmıyor. Çünkü israf haramdır. Peygamberimiz (sas), ‘borçlanmayın’ diyor. Hz. Ömer Efendimiz’de (ra) diyor ki ‘Borcun önü dert, sonu harp diyor.’ Ama sen durmadan borçlanıyorsun.” dedi.

Destici, memleketi Eskişehir’de partisinin il kongresine katıldı. Burada partililere seslenen Destici, şu anda Suriye ve Irak’ta yaşanan olaylardan dolayı en büyük, ağır bedeli Türkmenlerin ödediğini ve ödemekte olduğunu söyledi. Esed’in, Suriye’de bir savaş yokmuş gibi yaşamını sürdürdüğünü, hareket ettiğini kaydeden Destici, buradaki karışıklığın bedelini Türk, Kürt, Türkmenler ve Müslümanların yaşadığını vurguladı. “En ağırını da yine Türkmenler ödedi. Hem Irak’ta hem Suriye’de. Yazık olsun bizlere.” diyen Destici, şöyle devam etti: “Bu, başta Türkiye’yi yönetenler olmak üzere hepimizin utancıdır. Bir terör örgütü, bir PKK terör örgütünün PYD’ye, kendi tabirlerince Aynel Arab'a, Kobani’ye sahip çıktıkları kadar Türkmenlere sahip çıkamadık. Türkiye’yi yönetenlerin, hiçbir zaman bu aklında olmadı. Bunun bedelini oradaki kardeşlerimiz ödedi, ödemeye de devam ediyor. Ondan sonra en büyük bedeli Türkiye ödedi ve ödemeye de devam edecektir. İleride daha büyük bedeli de ödeyeceğiz.”

"BUNU GÖRMEMEK İÇİN YA GAFİL YA HAİN OLMAK LAZIM"

Terör örgütü PKK ve PYD’nin ateist, marksist olduğunu anlatan Destici, hükümetin PKK ile işbirliği yaparak, masaya oturmasına sert tepki gösterdi. “Nasıl sen bunların Kobani'ye geçmeleri için yardıma gitmeleri için yol verirsin. Nasıl olur da bunlarla masaya oturursun? Bu örgüt İslam dünyasının kalbine, tam merkezine bir hançer gibi saplanma operasyonuna göz yumarsın. Türkiye’nin buna müsaade etmemesi lazım. Eğer buna göz yumulur, müsaade edilirse, bu, İslam dünyasına yapılmış en büyük ihanet olur. PKK eğer devlet kurarsa Suriye’nin kuzeyinde, ondan daha büyük bela ve onun da işbirlikçisi olarak tarihte Müslümanların belası olacaktır. Bunu görmemek için ya gafil olmak lazım, ya hain olmak lazım. Bunun ötesi yok.” diye konuştu.

"YASAKLARA HAYIR DEDİLER AMA İKTİDARLARI İÇİN YASAKLAMADIKLARI BİR ŞEY KALMADI"

Destici, konuşmasında, AK Parti hükümetinin yoksulluk, yasak ve yolsuzlukla mücadelesini de sert bir dille eleştirdi. AK Parti’nin, iktidara gelirken 3Y sloganı ile geldiklerini; bunlardan biri yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklar olduğunu hatırlatan Destici, ancak bunlarla ilgili yapılan mücadelelerin boş çıktığını kaydetti. Destici, şöyle konuştu: “Yasaklarla mücadeleye bakın. Yasaklarla mücadele edeceğiz diye diye geldiler, ama şu anda iktidarlarını koruma adına neredeyse yasaklamadıkları bir şey kalmadı. ‘Makul Şüpheli’ diye bir şey çıkarıyorlar. Sokaktaki, salondakini, işçisi, memuru, partilisi, partisizi herkesi bu kanun çıktığı zaman, ‘makul şüpheli’ sıfatıyla gözaltına alıp, günlerce gözaltında tutabilirler. Bu ancak polis devletlerinde, parti devletlerinde olur. Bu ancak diktatörlükle yönetilen ülkelerde olur. Demokratik bir ülkede ise bunlar olmaz.”

"BUNLARIN DERDİ KENDİ İKTİDARLARINI SÜRDÜRMEK İÇİN BAŞKANLIK SİSTEMİNİ GETİRMEK VE PKK İLE ANLAŞMAK"

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu’na da seslenen Destici, sivil anayasanın akıbetini sordu. Ancak bu konuda 12 yıldır hiçbir şeyin yapılmadığını savunan Destici, “Bu millet, size Anayasa'yı tek başına değiştirme çoğunluğunu verdi mi, verdi? Referandumda değiştirecek çoğunluğu verdi mi, verdi? Tek başına iktidar olma imkanı verdi mi verdi? Hem de 3 dönemde sizi 3 kere anayasa yapacak çoğunluk verdi. Peki, niye yapmadınız? Çünkü bunların yeni Anayasa diye bir dertleri yok. Ancak kendi iktidarlarını sürdürmek ve kendi hedeflerini ulaşmak için başkanlık sistemine geçecekleri, PKK ile de anlaşarak ülkeyi eyaletlere bölecekleri özerk bölgeler oluşturacakları bir başkanlık sistemi özlemi var. Yoksa sivil demokratik, yeni bir anayasa, çoğunlukçu anayasa özlemleri yok. Milletimiz buna kanmasın ve uyansın. Sivilleşme diye bir problemleri yok. Sivilleşme, demokratikleşme ve insan haklarını öne çıkarmak isteyen bir iktidarın tavrı bu mu olur?” ifadesini kullandı.

Milletin bu kadar problemi varken, AK Parti hükümeti üyelerinin maalesef daha ‘nasıl şatafatlı, debdebeli bir hayat yaşarız’ diyerek onun derdine düştüğünü aktaran Destici, Almanya’nın dış ticaretinde her yıl artış olmasına rağmen ,Türkiye’deki gibi böyle bir lüks kaçak saray yaptırmadığını dile getirdi.

Destici, “Gidip görün bakalım. Bu kadar büyük saraylarda oturuyor mu Almanlar? Bu kadar çok parası ve arsası olan ülkeler bile bunu yaptırmaz. Çünkü israf haramdır. Çünkü, ‘borçlanmayın’ diyor Peygamberimiz (sas). Hz. Ömer Efendimiz de diyor ki ‘Borcun önü dert, sonu harp diyor.’ Ama sen durmadan borçlanıyorsun. Hem ülkeyi hem milleti borçlandırıyorsun.” ifadesini kulandı.

CİHAN