Destici: Öğretmenlerimizin Problemleri İvedilikle Ele Alınmalı

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici öğretmenlerin, layık oldukları itibara ve hak ettikleri ekonomik ve sosyal şartlara sahip olmadıklarını söyleyerek, "Milli eğitimin ve öğretmenlerimizin o kadar çok problemi var ki esasında bunların hepsi ivedilikle ele alınması gereken hususlardır." dedi.

24 Kasım Öğretmenler Günü için mesaj yayımlayan Mustafa Destici, insanı diğer tüm varlıklardan farklı ve üstün kılan temel vasıflarından birinin öğrenebilen ve öğretebilen bir varlık olması olduğunu hatırlattı. Destici, mesajında şu ifadelere yverdi: "Öğrenme sürecinde de insanın en büyük yardımcısı öğretmendir. Bu yönüyle öğretmenlik kutsal bir meslektir. İnsanın insan olmasında öğretmenlik kadar doğrudan etkili olan başka bir meslek yoktur. Lakin ülkemizde toplumun yetişmesinde ve şekillenmesinde taşıdıkları bu büyük öneme rağmen, 21. yüzyıla hazırlanan Türkiye'nin en büyük zenginliği olan çocuklarımızı ve gençlerimizi emanet ettiğimiz öğretmenlerimiz, layık oldukları itibara ve hak ettikleri ekonomik ve sosyal şartlara maalesef sahip değildirler."

Destici, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı olarak 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü sahte övgülerin dizileceği, boş vaatlerin verilip, heyecanlı nutukların dinleneceği gün olmaktan öteye taşıyıp bir muhasebe günü ve hedeflerin gözden geçirildiği bir gün olarak ele almak gerektiğini düşündüklerini ifade ederek, "Milli eğitimin ve öğretmenlerimizin o kadar çok problemi var ki; esasında bunların hepsi ivedilikle ele alınması gereken hususlardır." dedi.

'350 BİN ÖĞRETMEN ATAMA BEKLİYOR'

"Yıllardır ülke yönetimine gelen her iktidar partisi gibi, 13 yıldır ülkeyi yöneten AKP hükümeti de Türkiye’yi eğitim-öğretimde çağ atlattığı iddiasını ileri sürmekte lakin bu iddianın gerçek hayatta karşılığının olmadığı da apaçık ortadadır." diyen Destici, şöyle devam etti: "Bunun en önemli göstergesi öğretmen açığının zirve yaptığı bir dönemde yaşanan ve yaşatılan istihdam sorunudur. Öğretmen açığımızın ilkokulda 82 bin 867, ortaokulda 116 bin 461, ortaöğretimde ise 32 bin 163 olduğu Türkiye’de öğretmen açığını sorun olarak görmekten uzak bir MEB anlayışıyla karşı karşıyayız maalesef… Çünkü şu anda 350 bin ataması yapılmayan öğretmenimizin bu ihtiyaca rağmen ataması yapılmamakta, öğretmen istihdamı sanki eğitimin dördüncü, beşinci meselesi gibi görülmektedir. Ülkemizin öncelikli problemi olan bu öğretmen açığı sorunu ise ücretli/sözleşmeli öğretmenler eliyle kapatılmaya çalışılmaktadır. Onlar da her an kapının önüne bırakılma korkusuyla görevlerini sürdürmektedirler."

'ÖĞRETMENLERİMİZ DEĞERSİZLEŞTİRİLMEKTE, ETKİSİZLEŞTİRİLMEKTE'

Türkiye’de bazı kesimler el üstünde tutulurken, zenginliklerine zenginlik katarken, eğitimin temel unsuru olan öğretmenlerin adeta yok sayıldığını vurgulayan BBP lideri Mustafa Destici, şunları dile getirdi: "Öğretmenlerimizin ve diğer tüm eğitim çalışanlarının ekonomik ve sosyal hakları giderek zaafiyete uğramaktadır. Günümüzde git gide pahalılaşan hayat şartları içinde, tıpkı devlet gibi çarkını borçlanarak ve faize bulaşarak çevirmek zorunda kalan öğretmenlerimiz, zorunlu ihtiyaçlarını bile zor karşılayabilecek haldedirler. Bir eğitim sendikamızın 25 bin öğretmen üzerinde yaptığı bir anket şunu göstermiştir ki öğretmenlerimizin yüzde 81,4'ü kredi borcu batağına saplanmış, hatta yüzde 15'i bankaların kara listesine girmiş durumdadır. Bunun yanında, eğitim çalışanları toplumda giderek itibar kaybetmektedir. Özellikle öğrencilerin kendilerine rol model aldığı öğretmenlerimiz, artık Bakanlığın yanlış politikalarından dolayı değersizleştirilmekte ve etkisizleştirilmektedir. Tüm bu olumsuzlukların doğal sonuçlarından bir tanesi olarak artış gösteren öğretmenlere yönelik veli ve öğrenci şiddeti de son yıllarda hızla artarak eğitimin öncelikli problemleri arasında yerini almıştır."

'TOPLUMLARIN MEDENİYET SEVİYESİ, ÖĞRETMENE VERDİĞİ DEĞERLE ÖLÇÜLÜR'

Destici mesajını şöyle tamamladı: "Şu anda kamuoyunun gündeminden kaçırılmaya çalışılan bir başka mühim sorun ise MEB tarihinde eşine rastlanmayan bir şekilde yürütülen okullardaki yöneticilerin tasfiyeleridir. Adeta kıyım yapılmaktadır. Bilgisi, birikimi, ödülleri ve başarıları ile adından söz ettiren, okulu TEOG’da, üniversite sınavlarında başarılı olan, öğrenciler, öğretmenler ve veliler tarafından takdirle karşılanan, canını dişine katarak okulunu zirveye taşıyan okul müdürlerinin sırf siyasi iktidarın kapı kulu olmadıkları için, sırf MEB yetkilileri istemediği için görevlerine son verildi. Onların yerine masa başı ilişkileri, akrabalık, dostluk, yandaş sendika, siyaset ilişkileri güçlü olanlar görevlendirilmektedirler. Netice itibariyle, öğretmenlik mesleğinin cazip olmaktan çıktığı günümüz Türkiye’sinde; meseleleri çözmekten uzak duran AK Parti hükümetinin elinde imkânı olduğu halde neleri yapmadığı sorusunun samimi cevabını ivedilikler bu millete vermesi gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü geleceğimizin güvencesi eğitime; eğitim ise öğretmene dayalıdır. Geleceğin kurucusu öğretmenlerimize hak ettiği standartlara kavuşturmalıdır. Unutmayalım ki toplumların medeniyet seviyesi, öğretmene verdiği değerle ölçülür. Bu düşünce, dilek ve temennilerimle birlikte, tüm öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin 24 Kasım’ını tebrik ediyorum. Bu güne dek vefat eden ve şehit olan tüm öğretmenlerimizi rahmet ve minnetle anıyor; hayatta olan ve her şeyin en iyisini hak eden tüm öğretmenlerimize de en içten sevgi ve hürmetlerimi sunuyorum." CİHAN