Basın camiası olarak yorucu bir seçim dönemini atlatmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Aday adaylıkları sürecinden başlayan yorucu süreç bugün sandık başında son bulacak. Seçim sürecinde yıpranan basın kadar vatandaş ta yıprandı. Kasıtlı olarak siyasetin göbeğine yerleştirilen vatandaş tüm derdini unutup siyasi polemiklerle eşine dostuna düşman oldu. Kendi gibi düşünmeyenlere vatan düşmanı gibi davrananlara şahit olduk…

**

Halkın ülkemizdeki derecede siyasetin içine sokulmasını ve kutuplaştırılmasının bilinçli olarak yapıldığını düşünüyorum. Bu kadar sık oylama-seçim yapılmasının da… Bu seçim bitti rahatlayacağız diyeceğim ama kısa bir süre sonra yapılacak referanduma da hazır olalım derim. Fazla düşünmeye fırsat bırakmamak gerek!..

**

Bugün ‘halkın seçim günü’. Bu köşeden siyasi bir mesaj verilmesi yasak. Amacımız da o değil zaten, biraz düşünelim sadece…

**

Halk seçime gidiyor dedik ya, demokrasi ile yönetiliyoruz ya… Anketler, belirli partilerin sürekli tekrarlanması…  Seçim ortamında yaşanan manzara bana hep Erbakan Hoca’nın “Demokrasi bu değil, bu olsa olsa demokraturdur” söylemini hatırlatır. Siyonizm’in bir oyunu diyordu… Erbakan Hoca devamlı Siyonizmi anlatırdı. Eleştirilere ‘Hastalığı tanımazsak, ilacı bulamayız’ diye cevap verirdi. Nitekim bir millete ‘Siyonizm’ mikrobunu öğreterek şehit oldu.

**

Erbakan Hoca’nın kendi anlatımıyla demokratur; “Halkın idareye alet edilmesi”dir. D-8 ülke başkanları toplantısında bunu şöyle anlatıyordu: “Dünyadaki Müslüman ülkeler,  Siyonizmin ‘Demokratur’ oyunu neticesinde halkın istediği idareciler tarafından yönetilmemektedir. Diktatör; tahakküm eden adam demektir. Diktatur ise tahakküm rejimi demektir. Demokrasi kelime manası itibariyle halkın kendi kendini idaresi demek. Kelime manası nerede fiiliyat nerede? Demokrasi diye bir şey uygulanmıyor. Oynanan oyun 'demokratur' oyunudur. Demokratur, halkın idareye alet edilmesi demektir. Siyonizm bu oyunu oynuyor. 'Siz seçtiniz' diyor. Televizyonlar senin elinde, gazeteler senin elinde, paralar, meydanlar, anketler senin elinde. Böyle demokrasi mi olur?”

**

Vatandaşımız son dönemde ‘biz seçeceğiz’ diyerek koşarak sandığa gidiyor. Memleketin en ücra köşelerde bile halk televizyonlardan sunulan bir lidere kilitleniyor ve fanatizm derecesinde o lideri savunuyor, arkasında gözü kapalı gidiyor. Sahip olduğu pek çok değeri gözü kapalı silebiliyor…

**

TV’ler, gazeteler, bir milletin kaderiyle oynuyor, genetiğini bozuyor, birbirimize düşman oluyoruz. Siyonist, oynadığı oyunu ile Müslüman coğrafyalara kan, açlık, huzursuzluk ve kölelikten başka bir şey getirmiyor. Şu demokratur oyunundan kurtulalım, özümüze dönelim, kardeş olalım…