Davutoğlu: Yargı Bağımsızlığının Önemli Eşiklerinden Birisi Gerçekleşti

Başbakan Ahmet Davutoğlu, yargı bağımsızlığının demokratik bir siyasal sistemin ana unsurlarından biri olduğunu belirterek, "Memnuniyetle görüyoruz ki HSYK seçimlerinde hakimlerimiz, savcılarımız hür iradeleriyle, çok özgür bir ortamda kendi tercihlerini yaptılar. Her birine kefilim." dedi. Davutoğlu, seçimlerin ardından Türk yargı bağımsızlığı açısından tarihi bir sınavdan geçildiğini ve en doğru zeminde doğru bir sürecin işletildiği kanaatinde olduğunu aktardı.

Davutoğlu, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmanın sonlarında, geçtiğimiz hafta sonu gerçekleşen Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) seçimlerine değindi. Adaletin olmadığı yerde devletin de huzurunun da olmayacağını vurguladığını anlatan Davutoğlu, hakim ve savcılara, "Yargı bağımsızlığı demokratik bir siyasal sistemin ana unsurlarındandır" dediğini aktardı. Davutoğlu, "Bunda kimsenin şüphesi yoktur. Yargı bağımsızlığına saygımız her zaman vardır. Ama yargının kendi içinde herhangi bir vesayetin parçası haline gelmemesi veya tek bir grubun, şu veya bu grubun, şu veya bu çevrenin tesiri altına girmemesi de yargı bağımsızlığının ana unsurlarından biridir." diye konuştu. Hakim ve savcılara, "Kendi vicdanınıza sorun ve kendi vicdanınızla oy verin. Kesinlikle HSYK'yı tek bir grubun eline teslim etmeyin. Öyle bir teslimiyet olursa, en büyük zararı siz görürsünüz" dediğini ifade eden Davutoğlu, "Şimdi memnuniyetle görüyoruz ki HSYK seçimlerinde hakimlerimiz, savcılarımız hür iradeleriyle, çok özgür bir ortamda kendi tercihlerini yaptılar. Her birine kefilim." ifadelerini kullandı.

HSYK seçimleri ile Türkiye'de yargı bağımsızlığının önemli eşiklerinden birisinin gerçekleşmiş olduğunu dile getiren Davutoğlu, şöyle devam etti: "Çünkü demokrasinin şartı, özgür, bağımsız ve vesayetten uzak bir yargının oluşmasıdır. Bakınız geçmişte Osmanlı döneminde de oldu, yakın siyasi dönemimizde de...Yargı ne zaman bürokrasinin bir kesimiyle vesayet ilişkisine girmişse darbelere meşruiyet kazandırmıştır. 27 Mayıs, 12 Eylül darbesi... 28 Şubat yargısının brifing alması hepimizin bildiği şeylerdir. Ha bir yere gidip brifing almışsınız, ha yargının parçası olmayan bir yerden talimat almışsınız. Bunlar aynı. Bizim tek bir arzumuz var, vesayetten kurtulmuş yargı. Said-i Nursi'den Nazım Hikmet'e, rahmetli Adnan Menderes'ten rahmetli Necmettin Erbakan'a, Necip Fazıl'dan Şeyh Said'e, Deniz Gezmiş'den Seyit Rıza'ya, İskilipli Atıf Hoca'ya kadar... Yargının vesayet altına aldığı, şu veya bu görüşten, inançtan, mezhepten onlarca önemli kanaat önderimizi bu topraklarda kaybettik. Sizin buraya getirip hakim ve savcı yapmak için, 'kadroları oluşturanlar böyle istiyor' diye talimat vermeye kalkanlar oldu. Şimdi Türk yargı bağımsızlığı açısından tarihi bir sınavdan geçildiği ve en doğru zeminde doğru bir sürecin işletildiği kanaatindeyim. Bu sebeple de tüm yargı camiasını bir kez daha tebrik ediyorum. Onların gösterdikleri ihtimamın, hepimizce özenle korunacağını da bilmelerini istiyorum. Yargının hak ettiği saygınlığa ulaşması, demokrasimizin de devletimizin de toplumsal huzurumuzun da teminatıdır. Hiç kimsenin şüphesi olmasın, Türkiye 21. yüzyılın yükselen gücüdür."

BM GÜVENLİK KONSEYİ SEÇİMLERİ

Konuşmasının sonunda önümüzdeki Perşembe günü BM Güvenlik Konseyi seçimleri olacağını ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun da bunun için şu an New York'ta olduğunu söyleyen Davutoğlu, "İnşallah BM Güvenlik Konseyi'ne daimi olmayan üye statüsünde seçileceğiz. Eğer seçilirsek ki - büyük bir ihtimalle seçileceğimize inanıyoruz - ilk defa dünyada 5 yıl aradan sonra bir ülke tekrar seçilmiş olacak. Bu da Türkiye'nin önemini gösteriyor. Biz Türkiye'yi dünyanın her yerinde temsil etmeye, en güçlü şekilde hakkın, hukukun ve uluslararası barışın güvencesi olmaya devam edeceğiz." dedi.

CİHAN