Davutoğlu: Türkiye'nin Işid'e Yardım Ettiğine Dair Belgeniz Varsa Ortaya Koyun

Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Günlerdir haftalardır bir propaganda işleniyor. HDP ve CHP tarafından. Deniyor ki ‘Türkiye IŞİD’e yardım ediyor.’ Bu vatan hainlerine sesleniyorum; elinizde belge varsa çıkın ortaya koyun. Yoksa bu ülkeye ihanet etmeyin." dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Malatya’da Devlet Hastanesi bahçesinde düzenlenen toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, 44 eseri takdim etmek için Malatya’ya geldiğini söyledi. Malatya ziyareti öncesi Bingöl’de PKK’lıların saldırıları sonucu ağır yaralanan Bingöl Emniyet Müdürü Atalay Ürkek’i ziyaret ettiğini söyleyen Davutoğlu, “Atalay Ürkek emniyet müdürümüzü ziyaret ettim. Kahraman eşi Yüksel hanımı ziyaret edip, 'geçmiş olsun' dedim. Kurban Bayramı'nı tam bir kardeşlik içinde eda ederken, Türkiyeyi karıştırmak isteyen ajan provakotörler 31 vatandaşımızın katline sebeb oldular. 2 polisimi şehit ettiler. Allah onlara rahmet eylesin. Emniyet müdürümüzü, ağır yaralı olarak Ankara'ya getirdiler. Bütün o emniyet görevlilerimizin alnından öpüyorum. Bu olaylar sürerken, bu kahraman kardeşimiz dün gece Bingöl’deki esnafı ziyarete gitti. Herkes evindeyken emniyet müdürümüz halkla kucaklaştı. Alçakça pusu kurdular, onu yaraladılar, 2 kardeşimizi şehit ettiler. Olaylar olurken talimat vermiştik, bu provokasyona kalkışanların peşi bırakılmayacak, hesap sorulacak. İçişleri Bakanı, arayıp tebrik ettiler. Bingöl Valimizi ve yetkilileri tebrik ediyorum. Bu alçakları 2 saatte bulup cezalandırdılar. Onlara yaptıklarının bedelini ödettiler. Bundan sonra kimsenin yaptığı yanına kalmayacak.” şeklinde konuştu.

Hükümet olarak 3 temel ilkeleri olduğunu belirten Davutoğlu, şöyle devam etti: “Hükümetimiz güçlüdür, devletimiz güçlüdür. 3-5 çapulcunun yaptıklarının hesabını soracağız. Bakınız Suriye ve Kobani’deki olayları bahane ederek milletin arasına fitne tohumu ekmek istiyorlar. Şimdi Malatya’dan bütün Türkiye’ye sesleniyorum. Bütün bu olaylar esnasında 3 temel ilkemiz oldu. Birincisi milletimizin kardeşliği. Hiçbir şeyi buna değişmeyiz. Türkiye Cumhuriyeti topraklarının her bir santimetrekaresi azizdir. Şehit kanlarıyla sulanmıştır, buna sahip çıkmak bizim asli görevimizdir. Bu aziz vatan üzerinde yaşayan herkes, etnik ve mezhebi ne olursa olsun, siyasi düşüncesi ne olursa olsun bu ülkenin vatandaşı olmak itibariyle saygıya layıktır. Ve onları bu topraklar üzerinde ebedi kardeş kılan bir kültürün parçasıdır. Biz Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olarak; kim ne provakosyon yaparsa yapsın, hiçbir şekilde bu provakosyonlar üzerinden bir kardeş çatışması çıkmasına izin vermeyiz. Bizim çözüm sürecinden anladığımız budur. Herkesin anadilini konuşabilmesi, kültürünü yaşayabilmesi ama kesinlikle terörden ve şiddetten uzak durmadır. Bu milli birlik ve kardeşliğimizin teminatı demokrasimizdir. Biz bu demokrasiyi koruyacağız. Özgürlükleri koruyacağız. Başkaları bu değerlere saygı göstermese de biz göstereceğiz.”

İkinci prensiplerinin ülkenin birliğine el uzatılmasına karşı çıkmak olduğunu ifade eden Davutoğlu, “Bu topraklarda vatanımızı milletimizin ülkemizin bayrağımızın birliğine ve dirliğine el uzatılmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz. Vatandaşlarımızın hukukunun teminatı biziz. Bundan kimsenin şüpheli olmasın. Çözüm süreci kamu düzenine alternatif değildir. Çözüm süreci kamu düzenini bozmak isteyenler için mazeret olamaz. 3 gün içinde vandalizmin terörün her türlüsü yapanlara sesleniyorum; Sakın ola ki bu milletin birliğini ve beraberliğini bozabileceğinizin hayalini kurmayın. Bu birlik ve beraberliğe el uzatılmasına izin vermeyeceğiz. Buradan bütün vatandaşlarımıza da sesleniyorum; Vakur bir şekilde devletinize güvenerek barışı korumaya özen gösterin. Bu saldırılardan zarar görmüş kardeşlerimize sesleniyorum; Bu eşkıyaların yaptıklarının hesabı sorulacak. Bütün yaraları saracağız. Ayrıca bilinsin ki Türkiye kudretli bir devlettir. Bütün yaralar sarılacak. Yıkılan yakılan tesislerin çok daha büyüklerini yapacağız. Yakılan araçların daha iyisini getireceğiz. Kesinlikle hiçbir şekilde karamsarlığa kapılmayan. O şehirleri gerekirse yeniden inşa ederiz. Biz inşa ederiz onlar tahrip ederler. Biz insan için devlet deriz, onlar kendi ideolojileri için insanları katlederler.Ama bilsinler ki ne bu devlet acizdir ne bu millet tecrübesizdir. Bu millet oynanan oyunları gayet iyi görüyor. Geçen sene Gezi diye yola çıkanların hangi amaçlarla yola çıktıklarını bu millet gördü ve bize desteğini artırarak sürdürdü. 17 Aralık’ın arkasında olanları bu millet gördü. Şimdi de Kobani’nin arkasına sığınanların asıl hesabı 2015 seçimlerine giderken istikrarsızlığa neden olmaktır. Buna milletimiz, Malatyalılar izin vermez. Şahit olan tuzak kuranların tuzaklarını başlarına parçalayacağız” diye konuştu.

SURİYE’DE ESED’İN BOMBALARI DÜŞERKEN, BUGÜN SOKAĞA ÇIKANLAR NEREDEYDİ

Türkiye’nin her zaman zalimlerin karşısında mazlumların yanında olduğunu savunan Davutoğlu, “Şimdi hesap sorma muhasebe etme zamanı. Devletimizin milli birliği yanında Türkiye her zaman zalimlerin diktatörlerin karşısında oldu. Mağdurların yanında oldu. Şimdi hesap sorma zamanı. Suriye’de Esed’in bombaları düşerken, bugün sokağa çıkanlar neredeydi. Onların meselesi insanlık meselesi değil. Onlar istismar ederler. Buradan bir kez daha Suriye’deki bütün köylere haykırarak söylüyorum. Bizim kapımıza gelene, bize sığınan kökenin nedir, mezhebin nedir diye sormadık, kucak açtık açmaya devam edeceğiz. Bu provokatörler ne yaparsa yapsınlar, bu vatan sizi bağrına basacak. Bütün Suriyelileri bağrımıza basacak kadar yüreğimiz de bağrımız da geniş. Suriye’de son 3,5 yıl içinde katil Esed’in silahları zulüm nedeniyle insanlar Suriye’ye sığınırken, bugün Kobani için sokağa çıkanlar, neredeydiler? Çünkü onların meselesi başka. Bizim ise Suriye’deki tüm mazlumlara kapımız açıktır. Bizim için Humus da, Kobani de, Afrin de Lazkiye de tarihin bize emanetidir. Bize sığınana hiçbir zaman, etnik kökenini, mezhebini sormadık. Kuçak açtık, kucak açacağız. Kobani'den gelen kardeşlerime de sesleniyorum bu provakotörler ne yaparsa yapsın, Anadolu insanı merhametlidir. Sizi de bağrına basacaktır. Yüreğimiz de geniş gönlümüz de geniştir. Nasıl Gazze, Arakan, Bosna'ya sahip çıktıysak; Kobani, Haseke ve Afrin'e de sahip çıkacak olan yine biziz. Birinin Kürt, Arap olması bizim için önemli değildir. İnsan olması önemli olan.” şeklinde konuştu.

CHP ve HDP’yi eleştiren Davutoğlu, “Günlerdir haftalardır bir propaganda işleniyor. HDP ve CHP tarafından. Deniyor ki ‘Türkiye IŞİD’e yardım ediyor.’ Bu vatan hainlerine sesleniyorum; elinizde belge varsa çıkın ortaya koyun. Yoksa bu ülkeye ihanet etmeyin. Türkiye hiçbir zaman zalimlerin yanında olmadı. Bir tweetle halkı sokağa döken ve son günlerdeki vefat eden bütün vatandaşlarımızın vebalini omuzunda taşıyan o HDP'lilere ve ona destek tweeti atan CHP Genel Başkan Yardımcısı'na ve dün yaptığı açıklamayla bu provokatörleri eleştirmek yerine Türkiye'ye iftira etmek, Türkiye'yi IŞİD ile yan yana anma zilletine kapılan Kılıçdaroğlu'na soruyorum; Türkiye’yi IŞİD ile anan Kılıçdaroğlu’na soruyorum Biz Esed’e de IŞİD’e de karşıyız. Siz de çıkın söyleyin. Esed’e karşı çıkabilecek misiniz? Diyemezler. Bize şahitlik eder misiniz? -Topluluktan evet yanıtı geldi- Siz şahit ederseniz Kılıçdaroğlu ne derse desin. Kılıçdaroğlu dün bir teklifte bulunuyor. Yeni tezkere çıkaralım. Hem HDP hem CHP 1 hafta önce bütün Suriye’ye yardım edebilmek için çıkardığımız teskereye 'hayır' dediler. Şimdi sadece Kobani’ye gidelim diyorlar. 300 bin Suriyeli katledildi. Senin vekillerinin ziyaret ettiği, neredeyse elini öptüğü Esad rejiminde yaşandı. Neden ses çıkarmadın. 3,5 yıldır bizi eleştirenler şimdi Kobani’ye yardım edelim, diyorlar. Peki IŞİD Çobanbey’e saldırdığında neredeydin HDP, CHP? O Türkmen kardeşlerimizi de, biz kucakladık. Şimdi de Kobani’de katledilen Kürt kardeşlerimizin yanında biz varız. Onlar HDP’ye, CHP’ye sığınmaya gelmediler. Onlar Türkiye Cumhuriyeti devletine, bu aziz millete sığındılar.” şeklinde konuştu.

ESED İLE İŞBİRLİĞİ YAPAN IŞİD İLE YAN YANA YAŞAYAN PYD MAĞDUR EDEBİYATI YAPIYOR

PYD’yi de eleştiren Davutoğlu, “Düne kadar Esed ile işbirliği yapan IŞİD ile yan yana yaşayan PYD mağdur edebiyatı yapıyor. Madem Esed ile çalışıyordunuz, gidip Esed’a sığınabildiniz mi? Sizin de sığınacağınız yer Türkiye. Esad’tan yardım isteyebildiniz mi? Hayır? Sizinde nihayette gelip sığınacağız yer Türkiye’dir. Çünkü Türkiye mazlumlara yardımcı olur.” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun sokak olaylarından etkilenenler için önerdiği yasa teklifine de cevap veren Davutoğlu, “Kılıçdaroğlu yine bir yasa çıkaralım bu yağmadan etkilenenlere yardım edelim diyor. Kılıçdaroğlu hangi Türkiye’de yaşadığını bilmiyor. O bunları düşünürken biz o yardımları başlattık bile. Başbakanlık Acil Destek Fonu'na talimat verdik. O şehirler, semtler yeniden inşa edilecek. Yakılan her binanın yerine yenisinin yapılması için talimat verdik. Daha bunun bile farkında değil. Kılıçdaroğlu’nun hülyalarının eriştiği yere bizim gücümüz an itibariyle erişmiştir. Erişecektir.” ifadelerini kullandı.

Çözüm sürecini sürdüreceklerini vurgulayan Davutoğlu, şunları söyledi: “Biz bütün bir ülkeye aşığız. Milletimizin her bir ferdine aşığız. Çözüm sürecini güçlü bir iradeyle sürdürmeye devam edeceğiz. Bunun için teskerenin çıktığı gün çözüm süreciyle ilgili kapsamlı bir yol haritasını açıkladık. Ama iyiniyetli davranmadılar. Hemen ülkeyi karıştırdılar. Onların korkusu kalıcı barışın sağlanması. Bu sağlanırsa onların elindeki şiddet silahı yok olacak. Kim ne yaparsa yapsın biz kararlılıkla bu kardeşlik süreciğini devam ettireceğiz. Kararlılıkla kamu düzenini koruyacağız. Dünya ne kadar sessiz kalırsa kalsın Suriye ve Dünya’daki mazlumlara sahip çıkacağız.”

Daha sonra tesislerin toplu açılışı gerçekleştirildi.

CİHAN