Davutoğlu: Çözüm Sürecine Bağlılığın Teyit Edilmiş Olması Olumludur

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Hakların Demokrasi Partisi (HDP) milletvekilleri ve İmralı heyetinin çözüm süreci ile ilgili yaptıkları açıklama ile ilgili olarak “Bugünkü açıklamada esasta çözüm sürecine bağlılığın teyit edilmiş olması olumludur.” değerlendirmesinde bulundu. Davutoğlu ayrıca, “Bugün yapılan açıklama irade ve esasta çözüm sürecinin önemini göstermesi bakımından doğru bir açıklamadır.” dedi.

Davutoğlu, G-20 Zirvesi'ne katılmak için gideceği Avustralya'ya hareketinden önce Ankara Esenboğa Havaalanı’nda basın toplantısı düzenledi. Davutoğlu, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı.

Bir gazetecinin, “Bugün İmralı heyeti bir açıklama yaptı. Bu açıklamadan çözüm sürecindeki tıkanıklığın açıldığı anlaşılıyor. O açıklamayı yaparken bir ifade kullandılar. Çözüm süreci toplantısı olmadan önce, çözüm süreci kurulundan bir isimle temas kurulduğunu, her şeyden önce bu görüşmeyi kimin yaptığını ve ne şartlarda yaptığını soracağım. Dün grup toplantısında tıkanıklığın aşılması için iki şart öne sürmüştünüz. ‘Çıkın ve vandalizme karşı olduğunuzu açıkça ifade edin’ demiştiniz. ‘2013 mayısında silahların bırakılması ve sınırdan çıkılması gerekiyordu bu gerçekleşsin’ demiştiniz. Bunların karşılanacağı şeklinde teminat alındı mı bu görüşmede?” sorusuna Davutoğlu, “Her şeyden önce hükümet olarak yaptığımız açıklamaları, aldığımız tutumu sizler de kamuoyumuz da yakından takip ediyorsunuz. Biz ilkeli bir tutum benimsedik ve bu tutumuzdan bir değişiklik söz konusu olmadı. Hükümet kurulur kurulmaz çözüm sürecin mekanizmasını oluşturduk. Bakanlar Kurulu kararını çıkardık ve bu konudaki hem esasta niyetimizi sağlam bir şekilde beyan etmiş olduk hem de yöntemini ortaya koyduk. Çok kısa zamanda da HDP ile yapılan temaslar oldu. Daha sonra 6-7 Ekim olayları bu süreçteki olumlu atmosfere ciddi bir zarar verdi. Açıkçası bir niyet tazelenmesine ihtiyaç vardı.” şeklinde cevap verdi.

“İRADE VE ESASTA ÇÖZÜM SÜRECİNİN ÖNEMİNİ GÖSTERMESİ BAKIMINDAN DOĞRU BİR AÇIKLAMADIR”

Çözüm süreci ile ilgili olarak esasta ve yöntemle ilgili hususlar var olduğunu vurgulayan Davutoğlu, “Bugünkü açıklamada esasta çözüm sürecine bağlılığın teyit edilmiş olması olumludur. Kamuoyumuzda da çözüm sürecine alenen çıkan kimse de, bu konudaki muhalefeti belli olanlar dışında söz konusu değil. Esasta toplumumuz çözüm sürecinin hükümetimizin taktim ettiği şekliyle, ülkede vatandaşlık aidatını güçlendiren, siyasi istikrarı, ekonomik refahı teminat altına alan kardeşlik projesi olarak görüyor. Bizim bu konudaki kararlılığımız hiç değişmedi. 6-7 Ekim’de de bu olaylar cereyan ederken, çözüm sürecine rağmen şiddet çağrıları yapılırken biz tedbir aldık, hem de çözüm sürecini kararlıkla sürdüreceğimiz konusunda tereddüt olmaması gerektiğini söyledik. Bugün yapılan açıklama irade ve esasta çözüm sürecinin önemini göstermesi bakımından doğru bir açıklamadır.” ifadelerini kullandı.

“BİRÇOK MESELEDE ÇOK CİDDİ MESAFELER ALMAK İMKÂNI VARKEN, BİR GÜVEN PROBLEMİ DOĞMUŞTUR”

Yine çözüm süreci ile ilgili olarak bazı yöntemlerin olduğunu dile getiren Davutoğlu açıklamasını şöyle tamamladı: “Esasta bunu benimsemenin yanında yöntemde de doğru yöntemler kullanılması hususunda hepimizin ortak bir anlayışa gelmesi lazım herkesin. Bir kere çözüm süreci veya herhangi bir sürecin işlemesi için kamu düzeni esastır. Kargaşa ortamında, kaos ortamında sadece çözüm süreci ciddi zarar görmez iletişim imkanı bile kalmaz. Son olaylarda gördüğümüz gibi birileri zihinde ‘kamu düzeni zarar gördün, kamu düzeni bir şekilde zarar görsün ama bu sırada çözüm süreci devam etsin’ tarzı bir yöntemi sürdürmenin mümkün olmadığını olaylar göstermiştir. Kamu düzeni sağlanacak, herkes barışçıl siyasi yöntemlerle görüşlerini ifade edecek, tartışılacak, konuşulacak, toplantı ve gösteri hakkı herkes tarafından kullanılabilir. Şiddet ve Vandalizm üzerinden bir şekilde topluma herhangi bir şey dayatılmak istenirse tabı bu çözüm sürecinin esasına da uygun düşmez. Bu son yaşadığımız tecrübe eminim ve ümit ediyorum bu açıklamadan da böyle olduğunu görmekten memnunum, herkesin yöntemde de mutabık kalınması gerektiği konusunda önemli mesajlar vermiştir. Biz hiçbir zaman çözüm sürecindeki irademizi tartışmaya dâhil açmadık. Yöntem konusunda hep ifade ettik. Kamu düzeni tesis edilecek, görüşmeler sürecek. HDP, TBMM’de bulunan meşru bir siyasi harekettir ve partidir. O meşruiyet içinde kalındığında her zaman görüşmeler olabilir. Bizim tek çağrımız ve hep çağrımız o olmuştur. Herkes siyasi meşruiyet içinde hareket etmelidir. Meşruiyet çizgisinin dışına çıkmamalıdır. 6-7 Ekim’de meşruiyet anlayışının dışına çıkılmıştır. O sebeple şuna kadar birçok meselede çok ciddi mesafeler almak imkânı varken, bir güven problemi doğmuştur. Bugün ki açıklama bu anlamda olumlu yönde atılan bir adımdır. Gerekli, değerlendirmeyi yapacağız ve bundan sonra atılacak adımlarla ilgili de arkadaşlarımızla istişare edeceğiz.” CİHAN