Dağlar Gibi-I
18-19 milyonluk bir Eğitim-Öğretim ordusu... Türkiye’deki tüm öğrenci sayımız yaklaşık 19 milyon. Bunun yanına 1 milyon da öğretmen ve idari birimler eklersek; 20 milyonluk koskoca bir ordu. İlk bakışta sevinilecek bir durum gibi gözüküyor, ama durum hiç de öyle değil...
***
Başlık ne yazayım diye düşünürken belki inanın en az on tane başlık geldi aklıma. Mesela: Sorunlar Yumağı, Dağınık Ordu, Eğitim Öğretim Çıkmazı, Ülke Problemi... gibi daha birçok isim aklıma geldi. Gerçekten vatanını seven, Türkiye’yi ülkemizi seven herkes bu sorunu biraz düşünürse üzünülmesi gerekecek bir durumda olduğumuzun farkına varırlar ve görürler.
***
Birincisi; 18-19 milyon öğrenci birçok Avrupa ülkesinin nüfusundan fazla, ama bunun hepsi asker değil ve zaten ortada bir savaş da falan yok. Onun için sevinilecek bir durum da yok. Sonra hangi birim ve bölüm olursa olsun en az 20 kat fazlalık var. Bazı bölümler ve meslekler için 100 kat bile fazlalık var. Nasıl istihdam edilecek çözümü yok, gözükmüyor. Kız öğrencilerinin aşırı fazlalığı hatta erkek öğrencilerinin neredeyse iki katına ulaşmış olması da birçok sorunu beraberinde getiriyor. Öyle ki; istihdam, ailevi sorunlar ve toplumsal sorunlar gibi birçok sıkıntıyı beraberinde taşıyor.
***
İkincisi öğretim-bilgi yükleme konusunda çok büyük sorunlarımız var. Şöyle ki; ara tatillerin (hastalık, soğuk-kar tatili ve diğer) fazla oluşu, çoğu öğretmenin yetersiz ya da vurdumduymaz oluşu, öğrencilerimizin dikkat dağınıklığı ve ilgisizliği...Vs. Kısaca öğretimde de çok büyük sorunlarımız var. Her geçen yıl bir önceki yılı aratır bir durumda, öğretim ve bilgi kalitesi düşmekte ve eskiyi aratmaktadır. Neredeyse bilgi yok gibidir.
***
Üçüncüsü; eğitim (olumlu davranış) konusu; kılık-kıyafet, tıraşlar ve özellikle hocalara/öğretmenlere karşı davranışlar son derece sıkıntılı... Ayrıca sokakta, otobüste ve oyun alanlarında (maç yaparken) her türlü küfür, terbiyesiz hareketler mevcuttur. En basit ve ehveni sigara; almış başını gidiyor. Ehveni diyorum; Allah diğer uyuşturucu maddelerden hepimizin çocuğunu korusun.
***
Bir diğer dördüncü madde ise; eğitimin de, öğretimin de denetlenebilir olması gerekirken yeterince denetlenememesidir. Şöyle ki; iki-üç yıldır sınavların zomdan yapılıyor olması değerlendirmelerin tam objektif değerlendirilmemesi ve bir de denetlemeyi yapanların da denetlenmesinin yapılması gereklidir. Sınavlar zomdan nasıl yapılıyor? Ben anlatmayayım, yapılamıyor. Bu da şu demektir: Yaklaşık 18 milyon öğrencinin hepsi %100 başarılıdırlar!?
***
Yabancı dil eğitim-öğretimiz çok kötü, fen bilimleri ve matematik başarılarımız son derece düşük, neredeyse yok denecek kadar az. Sosyal bilimler zayıf ve özellikle din eğitimi yok. Bunun için yaz tatili her dersin takviye edilmesi gereken bir süreç gibi gözüküyor. Zaten din eğitimini (özellikle miniklerde)her yıl çeşitli STK lar ve Diyanet yapıyor, o da yarım-yamalak...
***
Bugünlük bu kadar yeterlidir. Yazımıza inşallah Cuma günü devam edeceğiz. Onun için Allah yardımcımız olsun görüşmek dileğiyle...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.