Caferi'den Işid Yorumu: Bu Gruplarla Ticaret Yapanlar Var

Caferi'den Işid Yorumu: Bu Gruplarla Ticaret Yapanlar Var

Irak Dışişleri Bakanı İbrahim Caferi, Irak'ta yaşanan IŞİD terörüne ilişkin, 50'den fazla ülkenin bulunduğu Ortadoğu konusunda dünya ülkeleri arasında ihtilaflar söz konusu olduğunu, söz konusu bu ayrım kapısından da düşmanların...

Irak Dışişleri Bakanı İbrahim Caferi, Irak'ta yaşanan IŞİD terörüne ilişkin, 50'den fazla ülkenin bulunduğu Ortadoğu konusunda dünya ülkeleri arasında ihtilaflar söz konusu olduğunu, söz konusu bu ayrım kapısından da düşmanların girdiğini dile getirdi. Dünyadaki petrol rezervinin 3'te ikisinin bu bölgede olduğunu vurgulayan Caferi, "Aynı zamanda bulanık sularda balık yakalamak isteyenler, bölgeyi karıştırmak isteyenler ve bu gruplarla ticaret yapanlar var." dedi.

Irak Dışişleri Bakanı İbrahim Caferi, TOBB ETÜ Üniversitesi'nde bürokrasi, akademik çevreler, Türkiye'de görevli diplomatik misyon mensupları ve iş dünyasının temsilcilerine hitap etti. Konuşmasında Irak'ın terörün ilk kurbanı olan ülke olmadığını söyleyen İbrahim Caferi, başta 2002'deki İkiz Kule saldırıları olmak üzere dünyadaki terör saldırılarından örnekler verdi. Terörün, Doğu Asya'ya ve Ortadoğu'ya geçtiğini söyleyen Caferi, ardından IŞİD terörüne değindi.

IŞİD'in Irak'a saldırdığını ve Musul dahil bazı yerleri ele geçirdiğini dile getiren Caferi, terör örgütünün bir aldatmaca olarak "İslam adını kullandığını" kaydetti. Ancak örgütün İslam'la ilgili olmadığını vurgulayan Caferi, "İslam barıştan gelmektedir. Müslümanlar ilk söz olarak birbirlerine 'selamün aleyküm' diyorlar." dedi.

Güvenliğin ihlal edilmesini ve bunun İslam'a mâl edilmesinin doğru olmadığını kaydeden Caferi, "İslam bundan beridir." diye belirtti. IŞİD'in Irak topraklarında savaştığını ancak terör örgütüne üye olanların dünyanın dört bir yanından geldiklerini belirten Caferi, Amerika ve Kanada gibi ülkelerin yanı sıra Avrupa ve hatta Avustralya'dan gelenler olduğunu aktardı. Bu kişilerin tamamının Irak'ta bir araya geldiğini, Irak vatandaşlarının güvenliğini sarstıklarını, Musul'u işgal ettiklerini belirten Caferi, örgütün eylemlerinin bütün İslami değerleri bir yana ittiğini belirtti.

IŞİD'in ortaya çıkışı ve saldırıları ile birlikte dünyanın dört bir yanında tehlike çanları çalmaya başladığını anlatan Caferi, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin toplandığını ve toplantıya katılanların tamamının "terörü ve IŞİD'i kınadıklarını" söyledi.

İslam'ın bu terörizmden ayrı tutulması gerektiğinin herkes tarafından dile getirildiğini söyleyen Caferi, ayrıca Irak'ın IŞİD'le mücadelede yalnız bırakılmayacağının da dile getirildiğini söyledi.

"İçinde yaşadığımız bölgeye Allah çok nimet bahşetmiştir. Petrol dünya rezervinin 3'te ikisi bu bölgededir" diye konuşan Caferi, 50'den fazla ülkenin bulunduğu bölge konusunda dünya ülkeleri arasında ihtilaflar söz konusu olduğunu, söz konusu bu ayrım kapısından da düşmanların girdiğini dile getirdi. Caferi, bölge için ayrıca "Aynı zamanda bulanık sularda balık yakalamak isteyenler bölgeyi karıştırmak isteyenler ve bu gruplarla ticaret yapanlar var." dedi. Caferi,a IŞİD ve El Kaide ne boyutta insani bir tehlike oluşturuyorsa, aynı boyutta cevap verilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Türkiye-Irak ilişkilerine dair değerlendirmelerde de bulunan Irak Dışişleri Bakanı, yaşananlara rağmen iki ülke arasındaki ticaret hacminin yükseleceğini, yatırım ufuklarının açık kalacağını söyledi. Caferi, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun bu ayın sonunda veya önümüzdeki ayın başında Irak'ı ziyaret edeceğini kaydetti.

Caferi, IŞİD'le mücadele konusunda yabancı ülkelerin müdahalesini istemediklerini hatırlatarak, Irak'ın IŞİD'le tek başına nasıl mücadele edeceğinin sorulması üzerine ise "IŞİD bir düzenli ordu değildir; çetelerden, şuradan buradan gelenlerden oluşmaktadır. Belli bazı bölgeleri mezhepsel yönden kışkırtmaya çalışıyor. Irak'ın savaşçılara ihtiyacı yoktur, kendi kendini savunabilecek bir ülkedir. Iraklılar kendilerini savunma sanatını çok iyi yapıyorlar. Ama bu savaş dengesizdir. Destek sadece askerler yönünden değil, hava cihazları lojistik destek ve eğitim yönünden önemlidir. Yurt dışından Irak'a gelen askerleri istememekteyiz. Irak'ta yabancı üslerin bulunması Iraklıların beynini meşgul etmektedir. Silah ve istihbarat sağlanması normal bir unsurdur. Irak Silahlı Kuvvetlerine gönüllü katılım vardır." diye konuştu.

CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.