**

Bu sorun ise yetersiz bakım şartları, yeterli bilginin ve eğitimin yetersiz olması,ve üreticinin ihmalinden  kaynaklanmaktadır. Bir araştırmaya göre 7 buzağıdan biri doğum esnasında öldüğü belirtilmekte,yine başka bir araştırmaya göre ise bu rakamların yüzde 15 olduğu söylenmektedir.

**

Bakanlığın resmi rakamları yüzde 20'lerin üzerinde olduğu söylenmektedir.Her 5 buzağıdan biri önlemler alınmadığı için ölmektedir.Yurt dışındaki buzağı ölümlerine baktığımızda ise bu oranların yüzde 1-2 seviyesinde olması oldukça düşündürücüdür.

**

Ülkemizde yılda 6milyon buzağı doğumu gerçekleşmektedir.Her buzağının bedeli 1800-2000 tl arasında olduğunu ve matematiksel olarak 2,5-3 milyar TL arasında milli ekonomide kayıp vardır.Eski tarım bakanı Sayın Faruk Çelik”Buzağı ölümlerinin önüne geçilirse Türkiyenin et ithalatı diye bir problemi kalmaz” demişti. 2010 yılından 2016 yılı sonuna kadar 1 milyon 148 bin baş besilik dana ithalatı için 1 milyar 216 milyon dolar, aynı dönemde 309 bin damızlık düve ithalatı için 984 milyon dolar döviz ödendiği resmi rakamlarda açıklanmaktadır.Ödenen toplam döviz miktarı 2,2 milyar dolar seviyelerinedir.

**

Bu kayıpların en aza indirilmesi mümkündür; sürü idaresi en önemli yeri tutmaktadır. Yeni doğan buzağının içinde bulunduğu ortamın hijyen şartlarının sağlanması,ortamın ısısı, nemi,  buzağıların  ayrı bir yerde tutulması ve özellikle  buzağı kulübelerinin altıklarının temiz ve bakımlı olması, yeterli ve kaliteli ağız sütüyle beslenmesi hayvanın bağışıklık sistemi ve hastalıklara karşı korunmasında etkili faktörlerdir.

**

Ayrıca ineğin doğumdan önceki beslenmesi de buzağıda hastalığın çıkmasını engellemede rol oynar.Çünkü ineklerin ve düvelerin, gebeliklerinin son 3 ayında yeterli enerji ve protein almaları gerekmektedir. Gebeliğin son döneminde gebe hayvanın aşılarının yapılması, buzağılarda ise antiserum uygulanması buzağı ölümlerini ciddi oranda azaltacaktır.

**

Yurt dışında buzağı ölümlerinin önüne geçebilmek bu sorunu çözebilmek için; kaliteli ağız sütlerini topluyorlar, Toplanan ağız sütleri,süt tozu haline getirilmektedir. Annenin sütü yeterli değilse veya annedoğumu müteakip  ölmüşse hemen hazırladıkları süt tozunu buzağıya veriyorlar. Sonucunda buzağı dış etkenlere karşı tamamen korunmuş şekilde hayata devam edebilmektedir.

**

Bu bağlamda; Samsun ilinde bir araştırma çok dikkat çekicidir. Doç. Dr. Duygu Dalgın hanımefendi ekibi ile yapmış olduğu çalışma buzağı ölümlerinin önüne geçilebileceği belirtilmektedir. Türkiye coğrafyasına ait kolostrum ikame tozunun patent başvurusunu yaparak 2 yıl üzerinde çalıştıkları ‘Altın Buzağı-Can Sütü Projesi’nin sonuna geldi. Büyük bir bölümü doğumdan hemen sonra gerçekleşen buzağı ölümlerini kolostrum ikame tozu (ağız sütü) ile önlemeyi amaçlayan öğretim üyeleri, yıllık 600 milyon euroluk bir ekonomik kaybın önüne geçmeyi hedefliyor.

**

Kendilerini tebrik ediyor bu sorunun çözülerek hayatiyeti geçmesi çok önem arzetmektedir. Şunu unutmamak gerekir.Buzağı ölümleri bir kader değildir.mutlak surette tedbirler eğitimler alındığı takdirde,yukarıdaki uygulamaların hayatiyete geçmesi durumunda AB ülkelerinde olan buzağı ölümleri seviyesine çekilmesi mümkündür. Bizim ülkemizin dış ülkelerden,bizim üreticimizin dış ülke üreticilerinden, hiçbir eksikliği yok hatta fazlalığı vardır.Tüm çiftçilerimizin Kurban Bayramını Tebrik ediyoum.