İstifa kültürü demokratik toplumlarda var olan bir olgudur. Gerektiğinde istifa edebilmek, özür dilemek bir erdemdir. Bu kültür Türkiye'de maalesef hala oluşmamıştır. Böyle bir kültürün oluşmasını beklemek de büyük bir hayal...

**

Düşünün 1909 yılında Osmanlı Devleti'nden ayrılarak, bağımsızlığına kavuşan Bulgaristan'da bile istifa kültürü diye bir şeyin var olduğunu öğrendik..Bulgaristan'da geçtiğimiz günlerde 17 kişinin öldüğü trafik kazasının ardından 3 bakan birden istifa etti...

**

Daha 100 yıl öncesine kadar tebaamız olan Bulgarlar kadar bile olamadık. Onlar toplumsal anlamda gelişirken, biz her geçen gün geriye gidiyoruz. Herkesin yaptığı veya yapmadığı yanına kar kalıyor... Özellikle siyasetçilere ve bürokratlara asla dokunamazsınız...

**

Bulgaristan'ın Svoge kasabasında 17 kişinin ölümüne yol açan trafik kazasının ardından Ulaştırma Bakanı İvaylo Moskovski, Bölgesel Geliştirme Bakanı Nikolay Nankov ve İçişleri Bakanı Valentin Radev istifa ediyor...Tebrikler komşu....

**

Daha düne kadar Avrupa ülkelerinden gelen gurbetçi vatandaşlarımızı "Komşi çorba parasi" diye soyan, rüşvet bataklığında yüzen, mafya ve çetelerin hüküm sürdüğü Bulgaristan bile erdemli siyasetçilerin ülkesi haline gelmiş durumda...

**

Erdem ve ahlak deyince Japonları, Güney Korelileri saymıyorum bile. Kendisinden kamuda işe girebilmek için torbil isteyen kızını televizyona çıkartıp, tüm Güney Kore halkından özür dileten başbakanı nasıl unuturuz?

**

En ufak bir hatada bile sorumluluk alıp istifa eden hatta gururuna yediremeyip harakiri yapan Japon bürokratlardaki ve siyasetçilerdeki haysiyet ve şerefin onda biri bizimkilerde olsa Türkiye dünyanın en yaşanabilir ülkelerinden biri olur...

**

Burun kıvırarak baktığımız Bulgaristan'da bile siyasetçiler, bakanlar, bürokratlar sorumluluk alıp, en ufak bir ihmalde istifalarını basarken, Türkiye'de tam tersi bir durum yaşanıyor. İstifa etmek bir yana terfi ediyorlar...

**

Örnek mi diye soracak olursanız. En basit ve en acı örneği Soma'daki maden faciasında yaşandı. 301 madencimiz ihmal sonucu hayatını kaybetti. Faciadan 3 hafta önce CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, Meclis Toplantısı'nda önlem alın diye feryat etmişti...

**

14 Mayıs 2014 tarihinde Türkiye hatta dünya tarihinin en büyük maden facialarından biri yaşandı. Memleket için kara bir gündü. Kömür karası oldu yüreğimiz. 301 işcimiz kömür madeninde can verdi. Olan yine garibana yine mazluma oldu. 301 eve ateş düştü...

**

Faciada hayatını kaybeden işçilerin bir yakını Başbakan danışmanı Yusuf Yerkel tarafından feci şekilde dövüldü. Türkiye günlerce bu görüntüleri konuştu. Sonuç; Yusuf Yerel, işçiyi tekmelerken ayağını incitti, rapor aldı...

**

301 kişinin can verdiği maden faciasını "mukadderat" deyip geçiştirdiler. 2 gün üst üste aynı gömleği giymekten şikayet ettiler. Sorumlu bürokratlar bırakın istifa etmeyi, daha üst düzey görevlere geldiler...

**

Ermenek'teki maden faciasından, Çorlu'daki tren kazasından hiç bahsetmedim...Liyakatın ve adaletin esas alınmadığı ülkelerde ne yaşanıyorsa aynısı Türkiye'de yaşanıyor. Yandaş kanallarda sabah akşam "Avrupa bizi kıskanıyor" edebiyatı yapılıyor..

**

Avrupa bizim neyimizi kıskanıyor çok merak ediyorum? Harap olmuş eğitim sistemimizi mi, çökmüş ekonomimizi mi? Dünyanın en kötü adalet sistemimizi mi?.. Siz hala hayal dünyasında yaşamaya devam edin...

**

Atı alan Üsküdar'ı geçti...Saman ithal ettiğimiz, elektrik satın aldığımız Bulgaristan'da bile adalet ve liyakat sistemi tam takır işliyor.. "Bulgarlar kadar bile olamadık." Siz asıl buna yanın...