Bozdağ: Siyasi Partilerin Kapatılması Devrinin Kapandığını Düşünüyorum

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Türkiye’nin dünyada en çok siyasi parti kapatan ülkelerin başında geldiğini hatırlatarak, "Siyasi partiler mezarlığı olmuştur adeta bizim siyasi alanımız. Onun için siyasi partilerin kapatılması devrinin kapandığını düşünüyorum." dedi. Bozdağ, siyasi partilerin kapatılmasının, o partilerin savunduğu düşünceleri yok etmediği, onların siyasetine son vermediğini düşündüklerini söyledi.

Bakan Bekir Bozdağ, Türk Kızılayı ile yapılan protokol sonrası basın mensuplarının sorularına cevap verdi. 'HDP’den İmralı ziyareti ile ilgili randevu başvurusu var mı?' sorusuna Bozdağ, "HDP’nin şu ana kadar bize ulaşmış herhangi bir başvurusu yok." şeklinde cevap verdi.

'Hasip Kaplan HDP’nin kapatılması konusunda düğmeye basıldığını söyledi. Bununla ilgili görüşlerinizi alabilir miyiz?' sorusuna ise Bozdağ şu cevabı verdi: "Siyasi partilerin kapatılması konusunda Anayasa'da önemli ve zorlaştırıcı adeta imkânsızlaştırıcı değişiklikler yaptık. Daha önce karar için aranan sayıyı son değişiklikle artırdık. Biz AK Parti olarak siyasi partilerin kapatılmasına ilke olarak karşıyız. Bunu her defasında ifade ettik. Anayasa değişikliğinin ilk taslağına baktığınızda Parlamento'da kabul edilmeyen 8. Maddeyi düşündüğünüzde bizim parti olarak, hükümet olarak tavrımızın ne olduğu ortadadır. O zaman bu değişikliğe ‘hayır’ diyen HDP’li milletvekilleri olmuştur, onlar oy vermemişlerdir. Biz parti olarak siyasi partilerin kapatılmasının, o partilerin savunduğu düşünceleri yok etmediği, onların siyasetine son vermediğini biliyoruz. Türkiye’de dünyada en çok siyasi parti kapatan ülkelerin başında gelmektedir. Siyasi partiler mezarlığı olmuştur adeta bizim siyasi alanımız. Onun için siyasi partilerin kapatılması devrinin kapandığını düşünüyorum. Bundan sonra Türkiye’de siyasi partilerin kapatılmasının gündeme gelebileceğine pek ihtimal vermiyorum."

Milli Güvenlik Kurulu toplantısındaki görüşmelerin gizli olduğunu vurgulayan Bozdağ, "Onlarla ilgili bir açıklama yapmak gizlidir. Onlarla ilgili bir açıklama yapmak yasal olarak mümkün değildir. Ancak Sayın Kaplan ve başkaları oradan bir siyasi istismar aracı olarak istifade ediyorlar. Gerçekçi olmak istismar etmeden, siyaseti Anayasa ve yasaların çizdiği çerçeve içerisinde yapmak herkese fayda sağlayacaktır. HDP’nin ortada koyduğu siyaset anlayışı barışçı bir dil ortaya koyan bir anlayış olmadığını maalesef son dönemlerde gördük. Gerek Kobani olayları bahane edilerek ortaya konan gösteriler, gerekse başka tür eylemlerde şiddet dili burada var. Onun için biz herkese diyoruz ki aklın dilini, gönlün dilini, sağduyunun dilini siyasetin dili haline getirmek lazım. Şiddeti öğen, şiddete destek olan, şiddet yapanları tahrik ve teşvik eden dil ve onun karşısında duran bir yaklaşımı bütün siyasi partilerin ortaya koyması lazım. HDP’de şiddet değil, benim fikrim var demesi lazım. Benim molotofa ihtiyacım yok, benim aklım var demesi lazım, benim terörün desteğine ihtiyacım yok projem var demesi lazım. Dolayısıyla hukuksuz, kanunsuz olan şeylerin karşısında tavır koyması lazım." şeklinde konuştu. CİHAN