Kanuni Sultan Süleyman’ın meşhur bir sözü vardır;  “Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.”

Değişmez hakikattir ki, sağlık olmadan hiçbir şeyin kıymeti ve ederi yoktur. Bunu hasta ziyaretlerinde bulunduğumuz hastanelerde, bizatihi görerek ve hissederek anlayabiliyoruz.

Şu anda dünyada 7.5 milyar insan yaşıyor ve 7 binden fazla dil konuşuluyor. Hangi insana, hangi dilde sorarsanız sorun, en önemli kazanımın ne olduğunu, şüphesiz sağlık nimetinin birinci sırayı aldığını göreceksiniz.

Dinimizce de sağlığımızı korumak farzdır. Zarar veren yiyecek ve içeceklerden uzak durmak zorundayız. Bu konuda da hesaba çekileceğiz.

Ancak bizim uhdemizde olmayan, sağlımızı korumakta bizi aşan sebepler de yok değil. Büyükşehirlerde yaşanılan egzoz dumanı, sanayi atık kirliliği, hava kirliliği olduğu gibi ilçe ve beldelerde  de kış aylarında soba dumanı rahatsız ediyor.

Sarayönü ilçemiz; Doğal gaza kavuştu, soba dumanından bir nebze kurtuldu. Emeği geçenlere teşekkür ediyoruz. Ne var ki yaz yada kış ayı fark etmeksizin yakın tavuk çiftliklerden gelen, nefes aldırmayan koku yayılmakta. Bu hususta insanlarımız mustarip, kapı-pencere dahi açamıyoruz diyerek sıkıntılarını ifade ediyorlar.

Bu konuda ne yapılabilir? Ne olsa çözüm olur? Nasıl bir yol izlenmeli?  Diye yetkili insanlarımızdan ve çiftlik sahiplerinden hayırlı bir haber bekliyorlar.

Geçen hafta pazar ve market fiyatlarının insanlarımızı üzdüğünü ifade etmiştik. Bunun başlıca nedenleri ise bir türlü çıkarılamayan hal yasası ve insanlarımızın çok para kazanma hırsı olduğu aşikardır.

Bu hususta da yetkili merciler tarafından harekete geçilerek, gerekli önlemlerin alınacağı duyuruldu. Gerekirse belediyelerin, halkımıza doğrudan sebze-meyve satacağı ifade edildi. Bu gayretlerden inşallah sonuç alınır ve halkımız rahat bir enfes alır diye umut ediyoruz.

 Cumanız mübarek olsun. Allah’a emanet olunuz.