Bilim yuvası olması gereken üniversitelerimiz maalesef "hanedanlığa" veya "aile şirketine" dönmüş. Ülkemizdeki üniversitelerde "Hanedan uygulaması" giderek yayılıyor. Iki ay önce yazdığım bu mevzu Türkiye gündemine yeni düştü...

**

Bu konuyla ilgili ilk olarak Necmettin Erbakan Üniversitesi gündeme geldi. Üniversite yönetimi yaygın basında akademik atama ve istihdam haberi üzerine yaptığı açıklamada "Bu akademik atama ve istihdamlarda mevzuata ve genel temayüllere aykırı bir durum söz konusu değildir" dedi..

**

Necmettin Erbakan Üniversitesi yönetiminin bu açıklamayı zamanında yapması çok yerinde ve isabetli bir karar oldu. Eğer bu açıklama yapılmasaydı dedikodular alıp başını gidecekti. Rektör Muzaffer Şeker ve ekibi çok başarılı bir kriz yönetimi yaptı...

**

Dün yaygın gazetelere diğer üniversitelerle ilgili atama haberleri düştü. Osmaniye Korkut Ata, Denizli Pamukkale, Alanya Keykubat, Ağrı İbrahim Çeçen ve Ankara Üniversitesinde rektör ve dekanlar eşlerini, çocuklarını, kardeşlerini ve yakın akrabalarını önemli görevlere atadı..

**

YÖK duruma müdahale etti, bazı atamalar iptal edildi. Kadrolaşmalar ve akraba atamaları öyle bir hal aldı ki; üniversiteler içerisinde çalışanlar bile bu durumdan rahatsız olmaya başladılar. Son günlerde buna daha iyi şahit oldum...

**

AİLE ŞİRKETİNE DÖNEN ÜNİVERSİTELER!

Son dönemde üniversitelerde yaşanan kadrolaşmalardan bazı örnekler şöyle: Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi: Rektör Prof. Murat Türk, eşi Zeynep Türk'ü KTÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekan Vekili yaptı. YÖK görevden aldı..

**

Ankara Üniversitesi: Rektör Erkan İbiş yatay geçiş kontenjanını 4'ten 8'e yükseltti ve Başkent Tıp Fakültesi 3. sınıfta okuyan oğlu Can İbiş'in yatay geçiş ile Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne aldırdı. Can İbiş 6. sıradan yatay geçiş yaptı.

**

İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü: Rektör Mustafa Güden, eşi Gülay Güden'i enstitünün Basın ve Halkla İlişkiler Birimi Şube Müdürü olarak atadı.

**

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi: Rektör Alim Yıldız, bir yeğenini Cumhuriyet Üniversitesi vakfına genel koordinatör yaparken, diğerini ise Sosyal Bilimler Enstitüsüne sekreter olarak atadı. Alim Yıldız'ın kendisiyle aynı soyadı taşıyan yeğeni teknisyen Zafer Yıldız, Sosyal Bilimsel Enstitüsüne genel sekreter oldu. Diğer yeğen Mehmet Sakar ise Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Vakfı'na genel koordinatör olarak getirildi.

**

Pamukkale Üniversitesi: Rektör Prof. Hüseyin Bağ, öğretmen olan eşi Derya Bağ’ı İslami İlimler Enstitüsü’ne sekreter olarak atadı. Tepkilerin üzerine ise YÖK atamayı iptal etti.

**

Alanya Keykubat Üniversitesi: Rektör Prof. Ahmet Pınarbaşı, eşi Meryem Pınarbaşı’nı Sosyal Bilimler Enstitüsüne sekreter yaptı. Ardından Meryem Pınarbaşı, vekaleten Kütüphane Dökümantasyon Daire Başkanı olarak atandı.

**

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi: Eski Rektör İrfan Aslan, imam olan kardeşini Meslek Yüksek Okulu sekreterliğine atadı. Ardından da İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesine, fakülte sekreteri olarak getirdi.

**

Yukarıda bahsi geçen üniversiteler basına yansıyanlardan bazıları. Daha bilmediğimiz veya bildiğimiz halde yazmadıklarımız da var. Biz gazetecilerin görevi yazmaktır... Günü gelince onlar da yazılacaktır elbet.

**

"Üniversitede rektörlerin eş ve yakın akraba atamaları yasalara uygun olsa bile etik değerler açısından uygun değildir" diyor YÖK. Üniversitelerin hanedanlığa, aile şirketine dönmesine YÖK bile YOK artık demiştir...

**

YÖK yönetimi son yıllardaki aile kadrolaşmalarını yeniden gözden geçirmelidir. Liyakat sahibi insanların atanmasına lafımız yok. Bu görevleri hak ediyorlarsa atansın. Yoksa kul hakkına girerler ve bunun vebalini ödeyemezler...