Beşir Atalay: Pkk'nın Silah Bırakması Çözüm Sürecinde Vardır

Beşir Atalay: Pkk'nın Silah Bırakması Çözüm Sürecinde Vardır

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Beşir Atalay, PKK'nın silah bırakmasının çözüm sürecinde olduğunu söyledi.HDP'nin İmralı heyetinde yer alan Grup Başkanvekili İdris Baluken'in dün heyet üyeleriyle birlikte düzenlediği...

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Beşir Atalay, PKK'nın silah bırakmasının çözüm sürecinde olduğunu söyledi.

HDP'nin İmralı heyetinde yer alan Grup Başkanvekili İdris Baluken'in dün heyet üyeleriyle birlikte düzenlediği basın toplantısında dile getirdiği "Bize dönük ‘silah bıraksınlar’ çağrılarının manası yok. Gerçekçi değil. Biz sivil bir siyaset kurumuyuz, PKK silahlı bir örgüt. Baktığımız zaman farklılıklar olması normal." açıklamasına cevap AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Beşir Atalay'dan geldi. Atalay, PKK'nın silah bırakması konusunda "Çözüm sürecinde o vardır, çözüm sürecinin safhaları. Çözüm süreci yasasında da bunların hepsi tek tek sayılmıştır." dedi.

AK Parti Sözcüsü Beşir Atalay, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu ve gazetecilerin sorularını cevapladı. Çözüm süreci ile ilgili sorulara muhatap olan Atalay'a 'Çözüm sürecinin daha şeffaf yürüyeceğini belirttiniz. HDP'nin Adalet Bakanlığı'na İmralı Adası'na gitmek için yaptığı başvurusuna cevap verilecek mi? HDP'nin son olarak hükümetin yetkilendirdiğini söylediği Çözüm Kurulu ile görüşmeleri oldu, Çözüm Kurulu kimlerden oluşuyor? Yol haritası çerçevesi içinde silahların bırakılması konusu var mı, PKK'nın silah bırakması şartlar arasında mıdır?" şeklinde bir soru yöneltildi.

Atalay, şöyle konuştu: "Kararlılık ve niyet yenilemesi zaten yürüyen çalışmaların tekrar normalleşmesi anlamına gelir. Yürüyen bugüne kadarki diyalog çalışmaları herhalde o çerçevede yürüyecektir. Onların hepsi değerlendiriliyordur. Çözüm süreci ile ilgili heyet bizde bu yasadan sonra yeni bir düzenleme geldi. Yasada çözüm sürecine dönük çalışmaları koordine etmek üzere Kamu Güvenliği Müsteşarlığı görevlendirildi. Bütün yetkiler de Bakanlar Kurulu'na verildi. Bakanlar Kurulu sanıyorum eylül sonrası bir toplantıda bu konudaki çalışma takvimini ve çalışma yöntemini belirledi, komisyonlar kurdu, Bakanlar Kurulu kararı da çıktı. Ama bu konuda genel olarak koordinasyonu sağlayan tabiatıyla Başbakanımız. Başbakanımızın başkanlığında iki haftada toplanan çözüm süreci ile ilgili bir heyet var. Burada hem ilgili bakan arkadaşlar var hem bürokratlar var. Esas değerlendirmeler orada yapılıyor, kararlar orada alınıyor. Ama görüşmeleri yürütenler bu heyetin içinden hepsi değil. Heyet görevlendiriyor onlar, görüşmeleri yapıyorlar. Onu isimlendirmek gerekli değil. Son sorunuz, çözüm sürecinde o vardır, çözüm sürecinin safhaları. Çözüm süreci yasasında da bunların hepsi tek tek sayılmıştır."

HDP'Yİ MUHASEBE YAPMIŞ OLARAK GÖRÜYORUZ

Ardından bir başka gazeteci Atalay'a şu soruyu yöneltti: "Görüşme başlamadan önce hükümetin ön şartı olarak algılanan maddeler vardı. Biri silahların bırakılması. Biri eylemlerdeki olayları vandallık olarak tanımlaması. Bunlar bir ön şart mıydı? Görüşmelerde bunlar gündeme geldi mi, bir cevap aldınız mı? Yol haritasını kamu güvenliğinin sağlanması olarak söylediniz. HDP bu birinci maddeyi aslında müzakerelere geçiş olarak tanımlıyor. Bu müzakere mekanizmalarının oluşturulmasında da ortak irade olduğunu söylediler. Müzakerelere geçiş ne zaman olacak?"

AK Parti Sözcüsü Atalay, "Bu diyaloglar zaten bütün bu çalışmaları yürütüyordu. Burada özel bir kesin tarih bir dönüm noktası müzakerelere geçiş olarak değerlendirmemek lazım. Zaten yol haritası bunların değerlendirilmesi, karşılıklı görüşülmesi bunlar devam eden şeyler. Ama yeni mekanizmalar ihdası gerekiyorsa görüşürler. O konuda verilmiş kararlar olduğunu bilmiyorum. Daha önce konuşulan konular belki yeni mekanizmalar ihdas edilebilir. O çalışmaların gerektirdiği yeni hususlar olarak devreye girebilir. Şu anda doğrusu o konularda verilmiş bir kararı ben bilmiyorum. Ön şart diye nitelememek lazım ama zaten ben başında söyledim, herkes bir durum değerlendirmesi yaptı, dünkü açıklamaları yani HDP'nin çeşitli kademelerinden yapılan açıklamalar da zaten o muhasebeyi yapmışlar olarak görüyoruz. Orada onları kınayan ifadeler var. 6-7 Ekim'le ilgili özellikle ve değişik yerlerdeki gelişmelerle ilgili doğrusu kendileri de onları olumlu bulmuyor. O konuda zarar gördüklerini de biliyorlar, oralarda yanlışlık yapıldığını biliyorlar." şeklinde konuştu. CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.