**

Çocuklarımı evlendirsem, onları da ev bark sahibi yapsam geliyorum. Ha bir de emekli olursam kesin gelirim. Tabi dünyaya dair hesaplarımı tamamlayıp heveslerimi bitirip yanıma da bir kaç kişi daha bulursam geliyorum. Bekle beni Kudüs.

**

Ey Allaha inanan, mahşere inanan, hesap gününe inanan dünya Müslümanları, ne zaman uyanıp kendimize sahip çıkacağız? Allah’ın kelâmını kaç bin kere okuduk, kaç bin kere duyduk ama gereğini hiç yaptık mı? Korkuyorum acaba Kıyamet’e kadar mı sürecek bu derin uyku halimiz?

**
Şaka değil, oyun değil, Kudüs işgal altında! Her gün bomba yağıyor üstüne. Ölüm kusuyor her saat silahlar, tanklar. İlk kıblemiz, göğe yükseliş durağımız Yahudi’nin çizmeleri altında inlemekte, bizi beklemekte.

**

Fakat biz uyuyoruz. Keyfimiz yerinde, arabamızla geziyoruz. Alış verişimizi yapıyoruz. İşimize gidip geliyoruz. Her şey güzel ve yerindeydi. Gayet güzel bu gün mutluluğumuz. Her gün camiye gidip geliyorum. Namazımı kılıyorum, Perşembe ve pazartesi günleri orucumu tutuyorum.  Nereden çıktı bu Kudüs. Ne istiyorsunuz benden? Öyle değil kardeşim, ölmek ya da olmak, işte bütün mesele bu. Şehit olmak ve mutlu olmak. Bütün mesele bu.

**

Peki, ne için yaratıldık? Ne yapıyoruz? Bir an için şehit olduğunu düşün. Bundan daha büyük paye, daha büyük taht var mı? Daha büyük makam var mı? Artık en torpilli adam sensin. Aleyhine söylenecek bütün sözler büzülüp atılır çöpe. Aleyhinde söylenecek bütün  kelimeler derdest edilip kodese tıkatılır. Hiçbir ihtirasın, hiç bir özlemin kalmaz. Senin için her şey tamamlanmış, korkuların duman olmuş, ihtirasların buhar olmuş gitmiştir. O halde neden bekler dururuz acaba?

**
Kudüs’tür benim yüreğim, Kudüs diye atar her gün yüreğim. Kudüs diye çarpar her gün kalbim. Yaşasın emperyalizme karşı geliştirdiğimiz direnişimiz. Yaşasın ölümsüz, sonsuz Allaha kulluk olan özgürlük davamız, İslam davamız.
Yaşasın mazlum coğrafyalarda yetim kalmış ruhumuz.
Yaşasın şehit gibi özgürlük arayışında olan yaşayan ruhumuz.