Kerem İşkan

Kerem İşkan

Baykal’ın kaseti var, Davutoğlu’nun neyi var?

Baykal’ın kaseti var, Davutoğlu’nun neyi var?

Yukarıda ki başlık bugün seçmenin zihnini bulandıran en önemli soru…

Yani haklı olarak birileri diyor ki;

“Yahu Baykal’ın kaseti olmasına rağmen, Kılıçdaroğlu kaset siyasetiyle Baykal’ı alaşağı edip, Genel Başkanlığa oturmasına rağmen, Deniz Baykal bugün çıkıyor, meydan meydan geziyor HAYIR mitingleri yapıyor…

Ama Ahmet Davutoğlu kendisine Başbakanlık sunulmasına rağmen, Tayyip Erdoğan nimetlere(!) onu gark etmesine rağmen, referandum sürecinde çıkıp ağzını doldura doldura EVET diyemiyor neden ?”

***

Soru bu…

Makul ve mantıklı bir soru…

Cevabı aranması gereken bence tek soru…

Niye ayrı duruyor?

***

Ahmet Davutoğlu;

“Kendisine “haksızlık” yapıldığı, iftira ve hakaretlere maruz kaldığı, itibarsızlaştırılmaya çalışıldığı, makamları çekilip alındığı için küstü kenara çekildi… Şimdi mızıkçılık yapıyor”

Algısı bence tamamen yanlış ya da bunu böyle servis etmek, Davutoğlu’nu hiç tanımamış olmakla değer gibi…

Makam ve mevkii hırsının olmadığını dünya âleme ispat etti…

***

Ama…

Meydanlara hiç çıkmadı…

Hala ağzından;  “EVET verin..” cümlesi de çıkmadı…

***

Davutoğlu referandum çalışmasında niye bu kadar sessiz kaldı?

Baykal bile HAYIR diye bas bas bağırırken, Hoca neden bir kez EVET diye bağıramıyor?

Neden korkuyor olabilir?

TAHMİNLER;

“18 Maddenin bu haliyle Türkiye’ye bir yarardan ziyade büyük sıkıntılara neden olacağına inanıyor…” olabilir…

“Bu sistem bu haliyle EVET ile hayata geçer ise,

AK Parti’nin Recep Tayyip Erdoğan’ı iki yıl sonra BAŞKAN olarak seçtirecek gücünün kalmayacağından…” endişe ediyor olabilir…

“İki yılda köprünün altından akacak sular ile birlikte muhalefetin top yekûn AK Parti karşısında birleşip, AK Parti’nin kendi eliyle getirdiği sistemin kurbanı yapabilirler..” rahatsızlığını taşıyabilir…

“Bahçeli’nin stratejik kurnazlığı ile Türkiye gündemine sokulan bu yeni sürecin Türkiye’nin hayrına sonuçlanmayacağından endişe ediyor...” da olabilir…

Olabilir…

Düşünce hepsi mümkün…

***

“Peki, niye çıkıp açıkça bu kaygılarını anlatmıyor?” diyebilirsiniz…

Davutoğlu’nun basından, Cumhurbaşkanı ve Başbakan’a bu kaygılarını açıklayıcı bir metin ile anlatıldığına dair haberleri herkes yakın tarihte takip etti…

Bu anlam da, endişeleri Cumhurbaşkanı ve Başbakan tarafından dikkate alınmadığı görülüyor…

Bugün çıkıp yüksek sesle bunları şu ortamda Davutoğlu söylese;

  1. Seçimi kaybettirir…

 

  1. Bu sefer en üst perdeden HAİN ilan edilir…

 

  1. bu kısa sürede anlatma imkânı bulamaz…

***

Bu anlamda HOCA susacak gibi görülüyor…

Hoca sustukça da, bu tahminler elbet zihinleri meşgul etmeye devam edecek…

Ama seçimden önce kamuoyu önünde ilk kez konuşacağı, Konya meydanında ne diyeceğini ben hala çok merak ediyorum…

“EVET…” diye bağıracak mı?

Cuma günü göreceğiz…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kerem İşkan Arşivi