Başbakan Erdoğan ‘Kimseye boyun eğmedik’

Başbakan Erdoğan ‘Kimseye boyun eğmedik’

Erdoğan, Avrupa’da yaşayan Türklere hitap etti: "Çetelerle karışımıza çıktılar, mafya ile hukuk dışı örgütlenmelerle karşımıza çıktılar, hukuku zorlayarak karşımıza çıktılar, hiçbirine boyun eğmedik." "Tarihi nitelikte bir anayasa değişikliğini gerç

PARİS (A.A) - Başbakan Erdoğan, Paris'teki Zenith Salonu'nda düzenlenen "Paris Buluşması"nda Avrupa'da yaşayan Türklere hitap etti. Erdoğan, konuşmasında, Türkiye'nin uluslararası itibarını, gücünü artırırken, ülke içinde de ekonomiyi, refahı, istikrarı büyütmek için olağanüstü bir gayret içinde olduklarını bildirdi.
Türkiye'yi 2023 yılında dünyanın ilk 10 ekonomisinden birisi haline getirmek istediklerini bildiren Erdoğan, bunun için Türkiye'yi yeni baştan inşa etmeye çalıştıklarını ifade etti. Yeni ve çağdaş hastaneler kurulduğunu, hastanelerin birleştirildiğini, ayrımcılık yapılmadan Hakkari'ye dahi yeni hastaneler açıldığını anlatan Erdoğan, KÖYDES projesi ile de yolu ve suyu olmayan köylere bu hizmeti götürdüklerini kaydetti. Türkiye'de, Cumhuriyet tarihi boyunca yaklaşık 6 bin kilometre bölünmüş yol yapılmasına karşın, kendi iktidarları döneminde 11 bin kilometre civarında yol yapıldığını anlatan Erdoğan, önümüzdeki yıldan sonra 15 bin kilometreyi geçmeyi hedeflediklerini bildirdi. Özellikle ulaşım ücretlerinin düştüğünü ifade eden Erdoğan, artık "orta tabakanın" da uçağa binebildiğine işaret etti. Erdoğan, "Bu, insanının onurunu ve gururunu kurtarmaktır" diye konuştu.
Yapılamayacağını ifade edenlerin aksine 63 ilde daha üniversite kurulduğunu ve Türkiye'nin tüm illerine üniversite bulunduğunu da belirten Erdoğan, Hakkari'de de üniversite kurulduğu ve başında Oxford mezunu bir rektör bulunduğuna işaret etti. Erdoğan, fabrikaların terörün olduğu yere gitmediğini belirterek, "Şimdi terörün olmadığı yerde fabrika bacaları tütmeye başladı, onlar çoğalıyor" dedi.
Bu gayretler sonucu göçün azaldığını, eskiden her 10 öğrenciden sadece birinin gidebildiği üniversitelere giriş oranının yüzde 50-60 seviyesine yükseldiğini ifade eden Erdoğan, her yıl yurt dışına gönderilen 1000 civarındaki doktora öğrencisinin de Türkiye'ye dönüşlerinde yeni açılan üniversitelerde görev alacağını kaydetti. Hızlı tren çalışmalarına da değinen Erdoğan, Ankara-Eskişehir hattının açıldığını, Eskişehir-İstanbul ve Ankara-Konya arasının da en kısa zamanda tamamlanacağını anlattı. Erdoğan, MARMARAY projesi ile de Londra ve Pekin'i birbirine bağladıklarına işaret etti. Toplu konut çalışmalarına da değinen Erdoğan, 7,5 yıl içerisinde 420 bin konutun inşaatına başlandığını, 320 bininin de sahiplerine teslim edildiğini anlattı. Erdoğan, Elazığ depreminde evleri hasar görenler için de proje geliştirdiklerini ve Ramazan Bayramı'na kadar teslim edileceğini bildirdi.

"EKONOMİ BÜYÜYOR"
Başbakan Erdoğan, tüm dünyada çok ağır bir küresel kriz devam ederken, Türkiye ekonomisinin 2009'un son çeyreğinde yüzde 6 büyüme kaydettiğini anımsattı.
"Biz ne dedik? 'Bu kriz bizi teğet geçecek' dedik" şeklinde konuşan Erdoğan, dünyada finans sektörü ağır kriz yaşarken, ABD'de ve Avrupa'da bankalar batarken Türkiye'de hiçbir bankanın batmadığını söyledi.
Erdoğan, bankacılığın ciddi bir finansman ve deneyim gerektirdiğini ifade ederek, "bakkal dükkanı açar gibi" banka açtırmadıklarını, "bu torpillidir, bu yakınımdır" diye kimseye imtiyaz tanımadıklarını söyledi.
İhracatı 36 milyar dolardan 2009 sonu itibarıyla 102 milyar dolara, milli geliri 233 milyar dolardan 618 milyar dolara yükselttiklerini de anlatan Erdoğan, 2010 ve 2011 yıllarının, Türkiye'nin çok hızlı büyüyeceği yıllar olacağını kaydetti.

"TÜRK'Ü, KÜRT'Ü BİRBİRİNDEN AYIRMA YARIŞINA GİRENLER AYRIMCIDIR"
"Türkiye değişiyor, dönüşüyor, büyüyor, gelişiyor" diye konuşan Erdoğan, hükümet olarak her alanda ülkeyi büyütmenin, geliştirmenin, demokratikleştirmenin mücadelesini verirken, bir kısım engelleri de aşmak zorunda kaldıklarını söyledi.
Gecede, Antakya Medeniyetler Korosu'nun verdiği konsere değinen Erdoğan, grup üyelerinin farklı dinlere mensup olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu: "Bu grubun üyeleri bir araya geldiler mi? Geldiler. Bir sıkıntı var mı? Yok. Niye? Hepsi de bizim toprakların insanları, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları. Biz ne diyoruz? 'Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi' diyoruz değil mi? Benim ülkemde kim var hepsini biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak, 'yaradılanı Yaradan'dan ötürü severiz' anlayışıyla seviyoruz. Böyle bakmamız lazım insanlara. Yani Türk'ü, Kürt'ü birbirinden ayırma yarışına girenler ayrımcıdır. Onlar nifak tohumlarını milletimizin arasına serpenlerdir. Onlara biz dost gözüyle bakamayız kusura bakmasınlar" görüşünü dile getirdi.

"BOYUN EĞMEDİK"
Erdoğan, Türkiye için çalışırken önlerine engeller konulduğuna işaret eden Erdoğan, hiçbir engellemeye boyun eğmediklerini söyledi.
"Çetelerle karışımıza çıktılar, mafya ile hukuk dışı örgütlenmelerle karşımıza çıktılar, hukuku zorlayarak karşımıza çıktılar. Hiçbirine boyun eğmedik" diye konuşan Erdoğan, "Şu anda da tarihi nitelikte bir Anayasa değişikliğini gerçekleştiriyoruz. Türkiye'yi Avrupa standartlarında bir hukuk sistemine, Avrupa ve modern ülkeler standartlarında bir demokrasiye kavuşturmak için Anayasa'yı değiştiriyoruz. Bunu da gerçekleştirdiğimiz zaman, inanın Türkiye'yi kolay kolay hiç kimse tutamayacak, hiç kimse Türkiye'nin büyümesi önünde engel olamayacak" görüşünü dile getirdi.
Türkiye'nin büyük bir ülke olduğunun altını çizen Erdoğan, saygı görmek için önce kendi sorunlarını çözmesi gerektiğine dikkati çekti. Erdoğan, Türkiye'nin tarih boyunca, birliğini, bütünlüğünü, en önemlisi de kardeşliğini muhafaza ederek bugünlere ulaştığını söyledi.
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin kardeşliğini büyüttükçe, ekonomisini ve itibarını da büyüttüğünü söyledi.

"TÜRKİYE, EKONOMİSİYLE, DIŞ POLİTİKASIYLA AVRUPA'NIN KURUMLARI İLE ADETA BÜTÜNLEŞMİŞ BİR ÜLKEDİR. 73 MİLYON NÜFUSUYLA, GENÇ, DİNAMİK İŞ GÜCÜYLE, EĞİTİMLİ İNSANLARI İLE TÜRKİYE AB'YE YÜK OLMAYA DEĞİL, YÜK ALMAYA GELMEKTEDİR, VİZYON KATAR, GÜÇ KATAR"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin, ekonomisi ve dış politikasıyla Avrupa'nın kurumlarıyla adeta bütünleştiğini belirterek, "73 milyon nüfusuyla, genç, dinamik iş gücüyle, eğitimli insanlarıyla Türkiye, AB'ye yük olmaya değil, yük almaya gelmektedir, vizyon katar, güç katar" dedi.
Başbakan Erdoğan, Zenith Salonu'nda düzenlenen "Paris Buluşması"nda Avrupa'da yaşayan Türklere hitap etti. Erdoğan, eski Fransa Başkanı De Gaulle'ün, 47 yıl önce söylediği "Türkiye, bugün her zamankinden daha çok Batı'nın ve Avrupa'nın ayrılmaz bir parçasıdır" sözlerini hatırlatarak, "De Gaulle'nin bundan 47 yıl önce söylediği bu söz, bizim iktidarımız döneminde somut karşılık bulmaya başladı" diye konuştu. Şu anda yaklaşık 5,5 milyon Türk vatandaşının Avrupa'da yaşadığına işaret eden Erdoğan, Avrupa'nın bazı ülkelerinin toplam nüfusundan daha fazla Türk vatandaşının şu anda zaten Avrupa'da olduğunu söyledi. Çalışmak için 1961'den itibaren Avrupa'ya giden Türklerin ikinci neslinin, üçüncü nesli yetiştirmeye başladığını belirten Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "On yıllardır emeğinizle, terinizle, çabanızla, özverili gayretlerinizle Avrupa'da, bulunduğunuz ülkelerin inşasına, imarına katkı verdiniz. Buralarda dil öğrendiniz, eğitim aldınız, bu ülkelerin vatandaşı oldunuz. Sizler, Türkiye ile Avrupa arasında adeta bir köprü oldunuz.
Türkiye hiç tartışmasız coğrafi anlamda büyük bir yekûnuyla Asyalı bir görüntü sergiler ama küçük bir anlamda Avrupa fakat siyasi yaklaşımları, sosyal yaklaşımları itibarıyla Avrupa kültürünü yakalamış bir ülkedir. Türkiye, ekonomisiyle, dış politikasıyla Avrupa'nın kurumlarıyla adeta bütünleşmiş bir ülkedir. 73 milyon nüfusuyla, genç, dinamik iş gücüyle, eğitimli insanlarıyla Türkiye AB'ye yük olmaya değil, yük almaya gelmektedir, vizyon katar, güç katar."

"DİK DURACAĞIZ AMA HİÇBİR ZAMAN DİKLENMEYECEĞİZ"
Asimilasyonun ise farklı bir şey olduğuna dikkati çeken Başbakan Erdoğan, "Kimse sizden asimile olmayı isteyemez. Ben bunu daha önce de söyledim, yine de söylüyorum, sizden asimilasyon talebi, bir insanlık suçudur, inanarak söylüyorum. Bunu kimse isteyemez. Kimse kalkıp da 'sen değerlerinden vazgeç, değerlerini bırak' diyemez, 'sen kültürünü bırak' diyemez, bunlar farklı şeyler. 'Sen mensup olduğun medeniyeti terk et' diyemez. Aynı şeyi biz de bir başkasına diyemeyiz. Buna hakkımız yok. Herkes inandığı gibi yaşayacak, ona müdahale etmeyeceksin. Tam aksine onun için o inandığını yaşama zeminini de hazırlayacaksın. Bütün kolaylıkları da bu noktada hazırlayacaksın" değerlendirmesinde bulundu.
Almanya Başbakanı Angela Merkel ile eğitim konusunu da görüştüklerini hatırlatan Başbakan Erdoğan, Türkiye'de Alman Lisesi olduğunu, Alman Türk Üniversitesinin kurulacağını belirterek, aynı şeyin Almanya'da olmasını istediğini, Merkel'in bu öneriye olumlu baktığını söyledi. Fransa'nın da aynı şekilde Türkiye'de birçok eğitim kurumu bulunduğunu belirten Erdoğan, "Aynı şeyleri biz niçin yapamayalım? bunlar bizim için de geçerli. Bizler de bu adımları atabilir miyiz? Onlar da buna yine sıcak baktı. Burada büyükelçimiz Tahsin Bey'e de çok işler düşecek. Fransa'yı da yakın markaj da takip edeceğiz. Dışişleri Bakanımız, Başmüzakerecimiz, yakın takipte bu işleri takip edeceğiz. Bu adımları da atacağız" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, Bordeaux ve Nantes'ta konsolosluk kurma yönünde çalışmalar yapacaklarını da belirtti. Sivil toplum örgütlerinin önemine de dikkati çeken Başbakan Erdoğan, STK'lara önemli misyonlar yüklemek gerektiğini söyledi.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şunu unutmayın, dik duracağız ama hiçbir zaman diklenmeyeceğiz. Hiçbir zaman entegrasyon noktasında Türkiye'den kimsenin şikayeti olmaması lazım ama asimilasyon olursa orada zaten biz de direkt devreye gireriz. Siz bir ve beraber olursanız, asimilasyon, çifte vatandaşlık, ırkçılık, ayrımcılık gibi insanlık suçları size ilişemeyecektir. Kültürünüze, ana dilinize, geleneklerinize sahip çıkın. Zaten ana dili olmayanın ikinci dili zor olur. OECD'nin de tespiti bu. Önce anadil, ardından ikinci dil. Genç nesillerin anavatanlarını tanımaları noktasında hassas olun."

GAZETECİLERİN SORULARINI YANITLADI
Başbakan Erdoğan, salondan ayrılırken gazetecilerin yanına gelerek, ayak üstü sohbet etti ve sorular üzerine Fransa seyahatini değerlendirdi.
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin yıl sonunda Türkiye'ye bir seyahati olabileceğini belirten Erdoğan, "Türkiye ziyaretinde de o ana kadar yapılacak olan bazı ön hazırlıklarla beraber çok daha verimli neticeler alacağımıza inanıyorum" dedi.
Erdoğan, şöyle konuştu: "İstanbul ziyareti Türk ve Fransız iş adamları arasında yeni bir sürecin başlamasına vesile olacaktır. AB konusunda şu anda mevcut fasılların açılması gayreti içerisinde olacağız. Ben herhangi bir tıkanıklığın olacağına inanmıyorum. Bunların hepsi revize edilecektir. Diğer konularda da diyebilirim ki hepsinde gayet olumlu noktalara değindik. Özellikle 1915 olaylarıyla ilgili gelinen nokta olsun, diğer bazı konular olsun, buradaki vatandaşlarımızla ilgili bazı basit sorunlar olsun bunları da aşma noktasında herhangi bir sıkıntının yaşanmayacağını düşünüyorum."
ABD'de, Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan ile görüşüp görüşmeyeceği sorusuna da Erdoğan, "Görüşebilirim. Şu anda özel temsilcim döndü. Onunla görüşeceğim" yanıtını verdi. "Liderlere 'Kamuoyu önünde tartışmayalım' diye kaideniz vardı" sözleri üzerine Erdoğan, "Bu, her zaman benim bütün liderlere çağrımdır. Yani şundan dolayı; medya kanalıyla bu tür şeyleri konuşmamak lazım. Çünkü bizim her zaman bir araya gelmemiz mümkün. Biliyorsunuz yazılı, görsel medyada yanlış anlaşılabiliyor, yanlış bazı şeyler yer alabiliyor. Bunlar yanlış değerlendirmelere vesile olduğu zaman bakıyorsunuz dostların bile içine bir kurt düşebiliyor. Bunun düşmemesinde fayda var" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, "(1915 olayları) dediniz. Bu noktada Fransa'nın herhangi bir şeyi var mıdır?" sorusu üzerine, "Şu ana kadar geliştirdikleri şey neyse aynı şekilde..." dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.