“Müminlerden öyle adamlar vardır ki, Allah’a verdikleri söze sâdık kaldılar. İçlerinden bir kısmı verdikleri sözü yerine getirmiş, şehit olmuştur. Bir kısmı da şehit olmayı beklemektedir. Verdikleri sözü asla değiştirmemişlerdir.” (Ahzâb, 33/23)

Ülke olarak şu günlerde zor bir dönemeçten geçiyoruz. Ve şu bir gerçektir ki şimdi artık daha da fazla kenetlenmenin, birlik olmanın, adeta “sıra dağlar” gibi durup düşmana korku salmanın, “Hangi çılgın, bana zincir vuracakmış? Şaşarım!” diye dünyaya haykırmanın tam da zamanıdır.

***

Ülkemizi çepeçevre saran düşmanlara karşı Mehmetçiğimiz dünyanın birçok yerinde kahramanca mücadele verdiği gibi Suriye de de aynı mücadeleyi vermektedir. Korkmadan, yağmur, çamur demeden “Bayrağımız inmesin, ezanımız dinmesin, vatanımız bölünmesin” diye tam bir kararlılıkla, yolumuz gaza, ya şehit oluruz, ya gazi şuuruyla düşmanın karşısında sıra dağlar gibi dimdik durmaktadır.

***

Fakat şu çok açık bir şekilde görüldü ki, karşımızda mücadele verdiğimiz tek bir düşman olmadığı, tıpkı tarihin tozlu sayfalarında yer alan haçlı ordusunun bizi yok etmek için birleştiği gibi şu anda da dünyanın birçok ülkesi kuklalarıyla, piyonlarıyla karşımıza çıkmakta, kalleşçe, haince sinsice saldırmaktadırlar. “Tarih tekerrürden ibarettir” gerçeği şunu bir kez daha göstermiştir ki “Bize bizden başka dost yoktur”. “Ayıdan post düşmandan dost olmaz” gerçeği tüm çıplaklığıyla karşımızda durmaktadır. Dün Çanakkale de, 15 Temmuz da nasıl bir ve beraber olup “Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.” şuuruyla hareket etmişsek bugün de bir ve beraber olup kenetlenmenin tam da zamanıdır. Hiçbir unsura karşı Bayrağımızı indirtmeyecek, ezanımızı dindirtmeyecek ve vatanımızı da asla ve asla çiğnetmeyeceğiz.

***

Âl-i İmrân Suresi - 103. Ayeti Kerime de “Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı yapışın; bölünüp parçalanmayın…” buyruğu üzere daha da kenetlenecek, birlik ve beraberlik çatısı altında ben, sen kapışmasına düşmeden tekrar toparlanacak ve tüm dünyaya karşı tavır ve duruşumuzu göstereceğiz.

***

İçimiz kan ağlıyor, şehitlerimizin acısı yüreklerimizi parçalıyor, adeta kor olup ciğerlerimizi dağlıyor. Fakat şehadet şerbetini içmiş bu vatan evlatlarımız için Rabbimizin “Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü sanmayın. Bilâkis onlar diridirler; Allah’ın lütuf ve kereminden kendilerine verdikleri ile sevinçli bir hâlde Rableri yanında rızıklara mazhar olmaktadırlar.” ( Âl-i İmrân, 3/169-170) müjdesi bizim cihat aşkımızı, vatan uğruna can vermenin, bu dava için ya şehit oluruz ya gazi sevdasını daha da artırmaktadır.

***

Rabbim içten ve dıştan ülkemize karşı oyun oynayanların oyunlarını boşa çıkarsın, vatanımıza göz diken hainlere fırsat vermesin. Milletimizin başı sağ olsun. Vatanımız var olsun.

Bu duygu ve temennilerle selam, dua ve muhabbetlerimi sunuyorum.