Bakaran Yaylası ve Büyük Gözet
Bu günkü yazımı, Siyaset, Hukuk ve ekonomi üzerinde ki ters oluşumların stresini bir nebze üstümüzden atabilmek için…
Maalesef çoğumuzun bilmeyip bilhassa elitlerimizin başka memleketler de arayıp temaşa etmek istediği tabiat hareket ve manzaralarının daha bir güzellik içinde ki kendi yurdumuzda oluştuğunu belirtmeye ayırdım.
Mevsim dolayısıyla bu güzel yerlerin temaşası içine girebilmeniz için bizzat gördüğüm yerleri her hafta sonu sizlere sunmak isterim.
***
Şu sıcak günlerde, Akdeniz kıyılarına inip daha da sıkıntı ve ter içinde, deniz havası tatili yerine, yaylaların serin iklimli, soğuk pınarlar, kokulu çamlar, ladinler arasında tertemiz hava ile nefesleşirken, tabiat güzelliklerini neme nem temaşa ve hayretler içinde haz duyarak yaşayalım diye düşünürüm.
Geçenlerde konu ettiğim Aladağ Vadisi, Yerköprü, Mağara ve Şelale yazım ile yakınlarda yazdığım gezi notlarından esinlenen okurların ilgisini çekmiş ki “Ne güzel yerlerimiz var” Mail’i gönderdiler. Kendilerine teşekkürlerimi sunarım.
(https://www.merhabahaber.com/koseyazisi.php?id=3338)
Bu ilgiden de esinlenerek belirttiğim gibi her hafta sonu bizzat görebildiğim yerleri yazı üzerinden de olsa beraber gezer ve temaşa ederiz inşallah derken, Akdenizlilerin bir söyleşisini de sunmak isterim.
Silifke, Alanya ve Antalya havalisinin kıyı beldelerinde olan sakinler, “Biz Haziran, Ekim arasında, Alanya üstleri, Isparta, Akseki, hatta Seydişehir Mortaş havalisinde ki yaylalarda, kiralık yerlerde yaşam sürerken, sizler kaynayan kıyılara gelip buram buram ter içinde uyumaya çalışmanızı hayretle karşılıyoruz!..” sözünü vurgularlar.
Gerçi denizi her zaman ayağının altında görenler öyle düşünebilirdi ama göremeyenler kulaç atmak için sıcağa katlanmak mecburiyetinde oldukları da var sayımlı.
***
BÜYÜK GÖZET PINARLARI!..
Konya üzerinden gideceğimiz Beyşehir – Cevizli arası. Seydişehir Yolu açılmadan evvelki Konya - Antalya Yolu’nun, Beyşehir’den sonra 47. km de “Bakaran Petrol” görülür. Buradan Bakaran Yaylası’na ve anlatacağım tabiatın, daha doğrusu Yüce Yaradan’ın bizlere bahşettiği oluşumları zevk içinde temaşa edebiliriz.
Petrol istasyonu yerine gelmeden önce, biraz gerimizden sola saparak geçilebilecek dar ve stabilize yoldan, dağların arasından gelen suyu takip ederek, Konya havzasını, Akdeniz havzasından ayıran, Ayran, Koya-Reze adları ile de söylenen 2529 rakımlı, üstü kar kaplı dağlar gözümüz önüne gelir.
Üstleri karla örtülü bu dağlar Meşe, Çam, Ladin, Katran, Ardıç ve Pelit ağaçlarıyla ormanlaşmış durumda.
Orman aralarında ki yeşillikler, çiçeklere boğulmuş, eteklerinde yemyeşil zümrüt içinde kaynak suları büngül büngül çıkan ve bize mikro- klima içerikliğinde tertemiz havayı nefeslettirip üç mevsimi bir arada sunan “Büyük Gözet Dağı”nın haşmetini de görürüz,
Buradaki anlatılamaz, yazılamaz bir haz duygusu yanında derin bir sessizlik ve huşu içinde temaşa için kendimizi bırakıveririz...
***
Dağın, kireç taşlı eteklerine ulaşınca, birbirlerinden ayrı yerlerde küçük kaynaklar yanında üç büyük, mağara ağızlarından coşarak çıkan su kaynakları görürüz...
1450 rakımlı bu yerde Büyük Gözet Dağı’nın dimdik ve çatlak kayaları arasından, biriken karların erimesiyle birlikte birikmiş yağmur sularına da yol veren kayalık kulvarlar dan birinin dibinden büyük bir debi ile çıkan suyun yeryüzüne fışkırdığını izleriz.
Burada “Taşçılar” kaynağı köpürerek yol bulup, üç yüz metre ileride ki “Orta göz” kaynağına karışmak için yol alışının manzaranın temaşası bizlere zevk verip stres dağıttırmakta.
***
İzlediğimiz “Orta Göz” kaynağı, ikinci büyük pınar olmakta
Büyük bir kaya kütlesinin dibinden üçgen ağızlı küçük bir mağaradan dışarı fışkırıp köpürerek, yukarıdan gelen taşçılar suyu ile birleşmekte.
Gerek suyun çıkış yeri gerekse birleşimde ki köpürmelerini seyre doyum olmamakta.
İki büyük kaynağın yanında küçük kaynakların da birleştiği akarsu yine köpürerek yol alımına devam etmekte...
***
Aşağılarda ki “Büyük Göze” kaynağı ise şahane tabiat görüntüleri içinde. Buradaki tabiat oluşumunu eksiksiz tarifle anlatamaz, yazamayız.. En iyisi bizzat gidip görmekle olur diye düşünürüm.
Mavi ve yeşil tonların birbirleri ile oynaşıp karışarak meydana getirdikleri rengârenk ışıltıların, o eşsiz firuze renginin içinde eridiği derin ve geniş ağızlı, yarı mağara yarı kuyunun olduğu yer...
Kaynağın üstü, kayaların doğal olarak bir teras gibi kapladığı görünüm…
Bu terasın üstünde bulunan birkaç ağacın güzellik tamamlamasına verişi dikkatinizi çekerken yine haz içinde temaşa ediyorsunuz.
Ya çıkmakta olan suyun yukarıda belirttiğimiz renk cümbüşü ve sakinlik.
Sizi saatlerce temaşa etmeye daldırırken haz veriyor, stres attırıyor!..
Ayrılmak istemiyorsunuz!..
***
BAKARAN YAYLASI...
Konumuzu teşkil eden kaynakların çıktığı yerler “Bakaran Yaylası” platformu içini kapsıyor.
Toros Dağları’nın yaylalarından biri olan Bakaran evleri, kaynakların başladığı noktada...
2500 rakımlı dağlarla çevrili Bakaran Yaylası, sanki özel bir mikro - klima gibi. Derin ve sessizlik içinde nefesleştiren hava sizi dinlendirmekte...
Pınarların birleşerek çoğalıp dere yaptığı sular, bu yerlerden akarken “Bakaran Deresi” adını alarak devam ederken Aknenize mi nereye gidecek bilinememekte? İlerlerdeki düden girişleri mağara ağzı çıkışları bu suyun gelişimidir belirtmiyor, bilinemiyor çünkü!
***
Burada konaklamalıyız ki, daha yaya da gidebileceğimiz hayli yerlerimiz var!..
Konaklama için yol üzerinde ki petrol tesislerinden veya Bakaran evlerinde ki pansiyondan istifade edilebilinir.
Gelecek yazımda dağlardan fışkırıp birbirleri ile dere meydana getiren suyun akışını takip ederiz inşallah…
Bakalım daha ne güzel yer ve oluşumlara tanık olacağız...
***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle…
Maalesef çoğumuzun bilmeyip bilhassa elitlerimizin başka memleketler de arayıp temaşa etmek istediği tabiat hareket ve manzaralarının daha bir güzellik içinde ki kendi yurdumuzda oluştuğunu belirtmeye ayırdım.
Mevsim dolayısıyla bu güzel yerlerin temaşası içine girebilmeniz için bizzat gördüğüm yerleri her hafta sonu sizlere sunmak isterim.
***
Şu sıcak günlerde, Akdeniz kıyılarına inip daha da sıkıntı ve ter içinde, deniz havası tatili yerine, yaylaların serin iklimli, soğuk pınarlar, kokulu çamlar, ladinler arasında tertemiz hava ile nefesleşirken, tabiat güzelliklerini neme nem temaşa ve hayretler içinde haz duyarak yaşayalım diye düşünürüm.
Geçenlerde konu ettiğim Aladağ Vadisi, Yerköprü, Mağara ve Şelale yazım ile yakınlarda yazdığım gezi notlarından esinlenen okurların ilgisini çekmiş ki “Ne güzel yerlerimiz var” Mail’i gönderdiler. Kendilerine teşekkürlerimi sunarım.
(https://www.merhabahaber.com/koseyazisi.php?id=3338)
Bu ilgiden de esinlenerek belirttiğim gibi her hafta sonu bizzat görebildiğim yerleri yazı üzerinden de olsa beraber gezer ve temaşa ederiz inşallah derken, Akdenizlilerin bir söyleşisini de sunmak isterim.
Silifke, Alanya ve Antalya havalisinin kıyı beldelerinde olan sakinler, “Biz Haziran, Ekim arasında, Alanya üstleri, Isparta, Akseki, hatta Seydişehir Mortaş havalisinde ki yaylalarda, kiralık yerlerde yaşam sürerken, sizler kaynayan kıyılara gelip buram buram ter içinde uyumaya çalışmanızı hayretle karşılıyoruz!..” sözünü vurgularlar.
Gerçi denizi her zaman ayağının altında görenler öyle düşünebilirdi ama göremeyenler kulaç atmak için sıcağa katlanmak mecburiyetinde oldukları da var sayımlı.
***
BÜYÜK GÖZET PINARLARI!..
Konya üzerinden gideceğimiz Beyşehir – Cevizli arası. Seydişehir Yolu açılmadan evvelki Konya - Antalya Yolu’nun, Beyşehir’den sonra 47. km de “Bakaran Petrol” görülür. Buradan Bakaran Yaylası’na ve anlatacağım tabiatın, daha doğrusu Yüce Yaradan’ın bizlere bahşettiği oluşumları zevk içinde temaşa edebiliriz.
Petrol istasyonu yerine gelmeden önce, biraz gerimizden sola saparak geçilebilecek dar ve stabilize yoldan, dağların arasından gelen suyu takip ederek, Konya havzasını, Akdeniz havzasından ayıran, Ayran, Koya-Reze adları ile de söylenen 2529 rakımlı, üstü kar kaplı dağlar gözümüz önüne gelir.
Üstleri karla örtülü bu dağlar Meşe, Çam, Ladin, Katran, Ardıç ve Pelit ağaçlarıyla ormanlaşmış durumda.
Orman aralarında ki yeşillikler, çiçeklere boğulmuş, eteklerinde yemyeşil zümrüt içinde kaynak suları büngül büngül çıkan ve bize mikro- klima içerikliğinde tertemiz havayı nefeslettirip üç mevsimi bir arada sunan “Büyük Gözet Dağı”nın haşmetini de görürüz,
Buradaki anlatılamaz, yazılamaz bir haz duygusu yanında derin bir sessizlik ve huşu içinde temaşa için kendimizi bırakıveririz...
***
Dağın, kireç taşlı eteklerine ulaşınca, birbirlerinden ayrı yerlerde küçük kaynaklar yanında üç büyük, mağara ağızlarından coşarak çıkan su kaynakları görürüz...
1450 rakımlı bu yerde Büyük Gözet Dağı’nın dimdik ve çatlak kayaları arasından, biriken karların erimesiyle birlikte birikmiş yağmur sularına da yol veren kayalık kulvarlar dan birinin dibinden büyük bir debi ile çıkan suyun yeryüzüne fışkırdığını izleriz.
Burada “Taşçılar” kaynağı köpürerek yol bulup, üç yüz metre ileride ki “Orta göz” kaynağına karışmak için yol alışının manzaranın temaşası bizlere zevk verip stres dağıttırmakta.
***
İzlediğimiz “Orta Göz” kaynağı, ikinci büyük pınar olmakta
Büyük bir kaya kütlesinin dibinden üçgen ağızlı küçük bir mağaradan dışarı fışkırıp köpürerek, yukarıdan gelen taşçılar suyu ile birleşmekte.
Gerek suyun çıkış yeri gerekse birleşimde ki köpürmelerini seyre doyum olmamakta.
İki büyük kaynağın yanında küçük kaynakların da birleştiği akarsu yine köpürerek yol alımına devam etmekte...
***
Aşağılarda ki “Büyük Göze” kaynağı ise şahane tabiat görüntüleri içinde. Buradaki tabiat oluşumunu eksiksiz tarifle anlatamaz, yazamayız.. En iyisi bizzat gidip görmekle olur diye düşünürüm.
Mavi ve yeşil tonların birbirleri ile oynaşıp karışarak meydana getirdikleri rengârenk ışıltıların, o eşsiz firuze renginin içinde eridiği derin ve geniş ağızlı, yarı mağara yarı kuyunun olduğu yer...
Kaynağın üstü, kayaların doğal olarak bir teras gibi kapladığı görünüm…
Bu terasın üstünde bulunan birkaç ağacın güzellik tamamlamasına verişi dikkatinizi çekerken yine haz içinde temaşa ediyorsunuz.
Ya çıkmakta olan suyun yukarıda belirttiğimiz renk cümbüşü ve sakinlik.
Sizi saatlerce temaşa etmeye daldırırken haz veriyor, stres attırıyor!..
Ayrılmak istemiyorsunuz!..
***
BAKARAN YAYLASI...
Konumuzu teşkil eden kaynakların çıktığı yerler “Bakaran Yaylası” platformu içini kapsıyor.
Toros Dağları’nın yaylalarından biri olan Bakaran evleri, kaynakların başladığı noktada...
2500 rakımlı dağlarla çevrili Bakaran Yaylası, sanki özel bir mikro - klima gibi. Derin ve sessizlik içinde nefesleştiren hava sizi dinlendirmekte...
Pınarların birleşerek çoğalıp dere yaptığı sular, bu yerlerden akarken “Bakaran Deresi” adını alarak devam ederken Aknenize mi nereye gidecek bilinememekte? İlerlerdeki düden girişleri mağara ağzı çıkışları bu suyun gelişimidir belirtmiyor, bilinemiyor çünkü!
***
Burada konaklamalıyız ki, daha yaya da gidebileceğimiz hayli yerlerimiz var!..
Konaklama için yol üzerinde ki petrol tesislerinden veya Bakaran evlerinde ki pansiyondan istifade edilebilinir.
Gelecek yazımda dağlardan fışkırıp birbirleri ile dere meydana getiren suyun akışını takip ederiz inşallah…
Bakalım daha ne güzel yer ve oluşumlara tanık olacağız...
***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.