Bakan Bozkır'dan Yunanistan Ve Ab'ye İflas Etmiş Güney Kıbrıs Tepkisi

Bakan Bozkır'dan Yunanistan Ve Ab'ye İflas Etmiş Güney Kıbrıs Tepkisi

AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, iflas etmiş bir Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin tek taraflı aldığı kararın sürdürülebilir olmadığına işaret ederek, Yunanistan’ın tavrını akıl yönünde alması gerektiğini ve AB’nin...

AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, iflas etmiş bir Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin tek taraflı aldığı kararın sürdürülebilir olmadığına işaret ederek, Yunanistan’ın tavrını akıl yönünde alması gerektiğini ve AB’nin de bir tribünden maç izler havası yerine artık sahaya inmesi ve bu sorunun çözümüne katkıda bulunmasının önemini belirtti.

Avrupa Komisyonu’nun 2014 yılı Türkiye İlerleme Raporu’nu değerlendirmek üzere yardımcıları ile birlikte bakanlıkta basın toplantısı düzenleyen Volkan Bozkır, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da cevapladı. Bozkır, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin müzakere masasından tek taraflı kalkmasını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, Rum yönetiminin bu tak taraflı tavrını sürdürülebilir olarak görmediğine işaret ederek, "Buna muhakkak ki bölgede yararı, çıkarı olan ülkelerin müdahale etmesi gerekmektedir. Garantör ülke Yunanistan’ın tavrını artık akıl yönünde kullanılması gereklidir. AB’nin de bir tribünden maç izler havası yerine artık sahaya inmesi ve bu sorunun çözümüne katkıda bulunması önemlidir. ABD’nin Kıbrıs görüşmelerinin bu noktaya gelmesinde önemli katkısı olmuştur. Sanıyorum bu herkesi şaşkınlığa uğratan anlaşılmaz tutumun sonrasında bütün bu bölgede çıkarı olan, barış ve istikrara önem veren ülkelerin katkısıyla bu karar değiştirilecektir." dedi.

"KIBRIS İLE AB MÜZAKERE SÜREÇLERİNİ HEP AYRI TUTMAYA ÇABA SARF ETTİK"

Kıbrıs müzakere süreci ile AB müzakere sürecini hep ayrı tutmaya çaba sarf ettiklerine işaret eden Bakan Bozkır, "Kıbrıs müzakere sürecinin kendi unsurları vardır. Çözüme imkan sağlayacak unsurların ABb müzakere sürecinde kullanılmaması için bugüne kadar hep kararlı bir tutum izledik. Belki de 14 faslın Kıbrıs’a atfedilecek nedenlerle siyasi blokaja tabi tutulmasının nedeni de budur. Kıbrıs’ın bu baskısı nedeniyle bu fasıllar açılmayacaksa da açılmaz, ama biz bu konuda taviz vermeyeceğiz." açıklamasını yaptı. Bozkır, son olarak tabiatıyla olumlu gittiğini düşündüğü kısa zamanda çözüme ulaştığını gerçekten bir süredir şahsen inandığı maalesef dün Kıbrıs Rum Yönetimi’nin aslında beklediği ve kendisini şaşırtmayan daha önceki benzer tavırlarına aykırı düşmeyen bir açıklamasıyla akamete uğadığını belirtti. "Gerçekten bunu ben talihsizlik olarak niteliyorum, ve bunun sürdürülebilir olmadığını düşünüyorum." diye devam eden Bozkır, bu yanlış kararını da Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin kısa zaman içinde değiştirmesini beklediğini söyledi. Bozkır, şunları kaydetti: "Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin sözde münhasır ekonomik bölgesindeki hidro karbon kaynaklarının araştırmasına yönelik çalışmalarının Kıbrıs Türk tarafının hakça paylaşım için yaptığı somut ve ayrıntılı işbirliği önerilerini hiç dikkate almadan tek taraflı olarak sürdürmesi gerçekten endişe vericidir. Türkiye olsun KKTC olsun bunu defaatle belirtmiştir. Bu kaynaklar adanın tamamına ait kaynaklardır. Ve hasbelkader bölünmüş bir adanın temsilciliğini üstlenmiş olan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi bu hakların tamamını kullanması doğru değildir, mümkün de değildir.

Dolayısıyla Güney Kıbrıs Rumu Yönetimi’nin bütün bu çabalara rağmen KKTC’nin adaya ait hakları, imkanları birlikte kullanalım taleplerini ve herkesin makul bulduğu önerilerine rağmen maalesef bu şekilde bir noktaya gelmesinden üzüntü duyuyorum."

"İFLAS ETMİŞ BİR RUM YÖNETİMİ"

11 Şubat 2014 tarihinde kabul edilen ortak açıklama temelinde başlayan Kıbrıs müzakerelerinin bu şekilde durmasının da hem bölge barışı, bölgenin imkanlarının kullanılması için, ve zaten büyük problemler yaşanmakta olan bölgede umut kıvılcımlarını rencide etmesi bakımından da üzüntü verici olduğuna dikkat çeken Bozkır, Kıbrıs sorunun çözümü bakımından önemli stratejik faktörler ortaya çıktığını dile getirdi. AB Bakanı Bozkır, "Türkiye adaya içme suyu sağlayacak projeyi tamamlamak üzeredir. Çok kısa süre zarfında bu su boru hattı ile adaya ulaştırılacaktır. Bu su gerçekten çok önemlidir. Türkiye sadece kuzeyin değil güney Kıbrıs’ın da ihtiyaçlarına yetecek suyun 2 misli kadar suyu adaya sağlayabilecek yeni bir imkan yaratmıştır. Doğalgaz bulunması önemli bir faktördür. Bu doğalgazın güvenli bir şekilde Avrupa ve batı piyasalarına ulaştırılmasın da ancak Türkiye üzerinden olabilecektir. Ayrıca iflas etmiş bir Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin koskoca bir ekonomik, siyasi istikrar içerisinde son 12 senesini geçirmiş bir Türkiye’nin kendisine yaratacağı imkanları da bu şekilde bir intihar niteliğinde göz ardı etmesi de anlaşılır gibi değildir. KKTC’deki kişi başına milli gelirin aşağı yukarı eskiden 10 da biri iken bugün yarı nispetine ulaşması da gerçekten dikkate alınması gereken bir faktördür." düşüncesini aktardı.

CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.