Arınç: Ermenek'le İlgili Bimer'e Hiçbir Başvuru Yapılmadı

Arınç: Ermenek'le İlgili Bimer'e Hiçbir Başvuru Yapılmadı

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Ermenek’te facianın meydana geldiği madene ilişkin Başbakanlık İletişim Merkezi'ne(BİMER) bir şikayetin yapılmadığını belirterek, “Burada, Ermenek ile ilgili olarak BİMER'e yapılan hiçbir başvuru...

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Ermenek’te facianın meydana geldiği madene ilişkin Başbakanlık İletişim Merkezi'ne(BİMER) bir şikayetin yapılmadığını belirterek, “Burada, Ermenek ile ilgili olarak BİMER'e yapılan hiçbir başvuru tespit edilememiştir. Şunu söylemek istiyorum; BİMER'e bir şikayet ulaşmış olsaydı da, biz bunu cevaplandırmamış veya üzerinde durmamış olsaydık herhalde doğrudan kusurlu olurduk.” dedi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 2015 Yılı Bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonu’nda muhalefet milletvekillerinin soruların cevapladı.

Bir soru üzerine Ermenek’teki maden faciası ile ilgili "işçilerin başvurmalarına rağmen cevap alamadıklarına" ilişkin iddiaların gündeme getirildiğini ifade eden Arınç, yaşanan olayı büyük bir facia olarak nitelendirdi. Olayın niçin ve neden meydana geldiğinin önemli olduğunu dile getiren Arınç, şunları belirtti: "Burada sadece şirket veya işverenleri tedbirleri almamakla suçlamak işin bir parçasıdır. Ama bir bakan olarak vicdan huzuru içinde veya huzur bulmak için şunu düşünmek zorundayız, bizim bir hizmet kusurumuz var mıdır? Çünkü idari yargıda da hizmet kusuru denilen bir şey vardır, yeri gelir İçişleri Bakanlığı yeri gelir bir başka bakanlık, gereken denetleme görevini veya yapısal sorumluluklarını yerine getirmediği için de suçlu, kusurlu olabilir. Cezada görünmese bile hukukta mutlaka görünecek bir karar da verilebilir. Yani burada arkadaşlarımızın, 'Ermenek ile ilgili 124 başvuru yaptıklarını ama hiçbir yerden alamadıklarını veya bu işin üzerine düşülmediğini' söylediniz. Mutlaka bir yerlere bir şeyler göndermişlerdir. Ama BİMER, Başbakanlık İletişim Merkezi bizimle ilgili, burada, Ermenek ile ilgili olarak BİMER'e yapılan hiçbir başvuru tespit edilememiştir. Şunu söylemek istiyorum; BİMER'e bir şikayet ulaşmış olsaydı da biz bunu cevaplandırmamış veya üzerinde durmamış olsaydık herhalde doğrudan kusurlu olurduk. Ama onlar belki bakanlığa mı yazdılar veya milletvekillerine mi gönderdiler, valiliğe mi savcılığa mı verdiler ben bunu bilemiyorum. Şüphesiz bunun da araştırılması mutlaka gerekecektir."

MGK KARARLARI

Arınç, MGK ile ilgili bir soru üzerine “MGK’da karar alındı ise MGK’nın kendi vereceği kararla açıklanması mümkün. MGK kararlarının gizliliği esastır. Bu konuda, Taraf gazetesinde ifşa edildiği için dava açılmıştır. Karar alınıyorsa Bakanlar Kurulu’na bildiriliyor. Bakanlar Kurulu, kendi içinde görüşüyor. Kabul ediyor. Bir başbakan yardımcısının verilen görev kapsamında takibi sağlanıyor.” diye cevap verdi.

RÜŞVET VE YOLSUZLUK HUTBESİNİN KALDIRILMADI

Rüşvet ve yolsuzluk ile ilgili bir hutbenin Diyanet tarafından kaldırıldığına ilişkin bir soru üzerine de Arınç, “Söz koşunu hutbe 20 Aralık'ta değil aksine 13 Aralık Cuma günü söz konusu operasyondan 4 gün önce yapılmıştır. 20 Aralık 2013 hutbesinin konusunda değişiklik olmamıştır.” dedi.

Vakıfların denetlenmediğine ilişkin bir eleştiri üzerine de Arınç, “Elimizde istatistik var. 2010’da 873, 20011 956, 2012 875, 2014 yılının denetim sayısı 875’dir. Eskiden vakıfların denetimi mecburiydi. Sondaj usülü, şikayet usülü denetimler yapılabiliyor. Müfettişlerimiz ve baş müfettişlerimiz var.” diye konuştu.

BAŞBAKANLIK TAŞIT HAVUZU VE ANA UÇAĞI

Arınç, “Başbakanlıkta oluşturulan hava taşıt havuzunda kaç uçak var” sorusuna da, “ Airbus 319 Ana: 34 Koltuk kapasiteli, CBK denilen bir uçak var, 18 koltuk kapasiteli, Ata diye 16, GAP 16 kişilik, TC diye 8 Ulaştırma Denizcilik ve haberleşme Bakanlığı’ndan devredilen iki uçak var. Bu uçakları, cumhurbaşkanı, başbakan, başbakan yardımcıları ve bakanlar yurt içi uçuşlarda devletin önemli hizmetlerinde kullanıyorlar. Uzun menzilli bir uçak geldi. Cumhurbaşkanı'nın kullandığı uçak THY’ye ait. Bu ABD’den alınmıştır 185 milyon bedelle havuza dâhil edilecektir. Satın alma süreci başlamıştır. Cumhurbaşkanı ve başbakan kullanıyor. Havuzumuz büyüdü. Biz hareketli bir hükümetiz. 7 tane açıklarımız var. Emniyet Genel Müdürlüğü’nden 3 tane Sikorsky helikopter var." bilgilerini verdi.

"MİT SORUŞTURMASI DEVAM EDİYOR"

MİT müsteşarının dinlenmesine ilişkin soru üzerine de henüz soruşturmanın devam ettiğini söyledi.

MİT kanunu ile ilgili eleştirilerin hatırlatılması üzerine de Arınç, “Olabilir gelişmiş Batı ülkelerinin sahip olduğu yetkilerin aynısı MİT’e verilmiştir. Avrupa’da istihbarat kuruluşlarında aynı hatta daha fazlası mevcuttur.” şeklinde konuştu.

“DİYANET'TEN 7 BİN 24 PERSONEL BAŞKA KURUMLARA GEÇTİ”

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kadro sayısına ilişkin soru üzerine de Arınç, toplamda 120 bin 199 personelin çalıştığını söyledi. Arınç, Türkiye'de 85 bin 968 cami olduğunu dile getirerek, 11 sene içinde Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan 7 bin 264 personelin muvafakat verilerek başka kuruma geçiş yaptığını kaydetti. Bunların 3 bin 819'unun Milli Eğitim Bakanlığı'na öğretmen olarak, 813'ünün ise üniversitelere atandığını bildiren Arınç, bu sene ise Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan başka kuruma geçiş yapanların sayısının 869 olduğunu bildirdi.

CEMEVLERİ’NİN STATÜSÜ

Arınç, bir soru üzerine de cemevlerinin statüsü ile ilgili şunları kaydetti: “Cemevleri’nin ibadethane sayılması konusunda, çok küçük bir azınlığın dışında büyük tablonun buna sıcak bakmadığını görüyorum. Öyle olabilir. Alevi Bektaşi’lerin bulunduğu bir yere gitmiştim. Yanımda biri vardı. Dedim ki, ‘Caminin karşılığı cemevi olabilecek mi?’ ‘Camiler namaz mekânıdır, cemevleri niyaz mekânıdır’ cevabını verdi. Eğer, cemevleri için ‘niyaz’ ve ‘erkân’ meclisi koyarsanız bizim için çok güzel olur. Bunu söyleyen adamla ‘Cemevleri ibadethane olsun’ diyenlere bakıyorum, bunun dedikleri daha doğru. Dolayısıyla bir karar vermek gerekirse, Diyanet İşleri Başkanlığı bu konunun ‘İslam düşüncesi yeri nasıldır’ düşüncesine bakmakta fayda var. Sayın Başbakanımızın bu konuda açıklamaları olacak. Bu günlerde yapılan bir çalışma var. Başbakanımız açıklama yapacak. Alevi vatandaşlarımız ibadet yaptıklarını düşünüyorsa farklıdır, bu yerlerin gelişmesi, desteklenmesi bize düşen bir görevdir. Bunun karşılanması lazım. Bazı belediyeler verebilir, ama bazıları da yer vermeyebilir.”

Zorunlu din dersleri konusuna da değinen Arınç, "Bu önemli bir konu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne birkaç defa müracaat oldu. En sonunda verilen karar Başbakanlığımız tarafından inceleniyor, bunun gereği yapılacaktır. Gereği yapılacaktır derken biz şüphesiz din dersi diye biliyoruz ama din ve ahlak öğretimi diye bir dersin okutulduğunu da bilmemiz lazım. Burada şüphesiz farklı inanç grupları da temsil edilmeli, onlar hakkında da bilgi verilmeli... Yeni anayasamız yapılacak olursa 2015 seçimlerinden sonra bunu da halletmesi gerekir. Zorunlu din dersleri konusunu tartışma konusu olmaktan bir şekilde çıkarmamız lazım." değerlendirmesini yaptı.

“FUAT AVNİ EVLİYA GİBİ ADAM”

Arınç, CHP’li Adnan Keskin’in “Fuat Avni kimdir”sorusuna da şu cevabı verdi:

"Bu isim konuşulduğunda bütün milletvekillerimizin gülümsemelerine bakılırsa sorunun ve ilginin, konunun ciddiyeti açıkça anlaşılabilir. Bilmiyorum. Bilsem ben de hesabını göreceğim de, bilmiyorum. Evliya gibi adam... Hızır mıdır, İlyas mıdır bilemiyorum... Adamı meşhur etmeyelim Allah aşkına. Kimse kim.!”

CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.