Arama Motoru vizyona giriyor

Arama Moturu filminde, kasabada yaşayan, o yörenin çiftçisinden kahvecisine tamamen köylüler ile çalışıldı. Filmin çekimleri uzun bir ön hazırlık süreci sonrasında, Hüyük'ün Çavuş köyünde 4 hafta boyunca gerçekleştirildi. Kadim Anadolu topraklarının kültürel zenginliğini hem mekânsal, hem insan, hem de insan ilişkileri açısından büyük bir özveriyle aktaran film, binlerce yıldır damıtılarak sonraki kuşaklara aktarılan özgün Anadolu kültürünün kuşaklar arasındaki geçişlerinin nasıl olduğuna da dikkat çekiyor.

Anadolu’nun sıcak ve samimi insan karakteri, sadece taşrada yaşayanların değil, dünyanın herhangi bir yerinde bir insanın bile başına gelebilecek sosyolojik ve psikolojik meseleler filmde konu alınıyor. Arama Moturu, TBMM tarafından “üstün hizmet ödülüyle” taçlandırılmış Atalay Taşdiken’in, ulusal ve uluslararası film festivallerinden 30’dan fazla ödül alan Mommo Kız Kardeşim ve Meryem filmlerinden sonra çektiği üçüncü sinema filmi.

MUSA DEDE EŞ ARIYOR

Filmin Konusu “Arama Moturu” medeniyetler beşiği eşsiz Anadolu coğrafyasının orta yerinde, sevimli bir kasabada geçen ve her biri kendileri için yaşamsal değerdeki bir şeyleri arayan bir avuç insanla birlikte, bu arayışları paraya dönüştüren girişimci ruhlu yeni yetme bir gencin öyküsünü anlatıyor. 76 yaşındaki Musa Dede, kalan ömründe kendisine “nefes arkadaşı” olacak bir kadın arıyor. Sefil Hasan, babasından yadigâr “Sefil” lakabından kurtulmak için “itibar” arıyor. Karısıyla birlikte çilek tarlasına giderek çalışması gereken emekli öğretmen Fahri Hoca, her gün bir bahane bulup köyün kahvehanesine giderek belasını arıyor. Yaşadığı toprağın üzerinden umudunu keserek, bütün umutlarını toprağın altından çıkacaklara bağlayan Kanunsuz, define arayışına çıkıyor.

İNTERNETİ KULLANIYORLAR

Kasabanın azimli belediye başkanı, seçim zamanı seçmenlere verdiği sözü yerine getirebilmek için önünde bir sondajcı arkasında bütün kasaba “su” arıyor. Belediye başkanının müteşebbis ruhlu yeni yetme oğlu Sırrı, elindeki bilgisayar ve internet aracılığıyla “arama motoru”nu kullanarak köylünün bütün arayışlarını paraya dönüştürerek, internetten tanıştığı “aşk”ının yanına gidebilme hayalleri kuruyor. Kasabanın giriş yolu üzerinde dört direk üzerine inşa ettikleri “Soğan ve Çilek Sarayı”nın sahipleri olan Mithat ve Kobra, bulduklarını düşünüp hiç aramayarak her gün felekten gün çalıyor. Sırtında boya tezgahı, elinde enstrüman niyetine kullandığı tenekesiyle bütün arayanların “deli, uğursuz” diye kovduğu bir garip olan Tenekeci Mahmut, uhrevi bir gözle bütün arayanları izliyor.