Ankara Barosu: Hsyk Atamaları Tarafsız Cumhurbaşkanı Kavramına Zarar Verdi

Ankara Barosu: Hsyk Atamaları Tarafsız Cumhurbaşkanı Kavramına Zarar Verdi

Ankara Barosu yönetim kurulu, Cumhurbaşkanı’nın Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na (HSYK) yaptığı atamaları toplantıda değerlendirdi. Yapılan açıklamada, "HSYK‘ya yapılacak atamalarda bir siyasi partiye mensubiyeti, yakınlığı...

Ankara Barosu yönetim kurulu, Cumhurbaşkanı’nın Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na (HSYK) yaptığı atamaları toplantıda değerlendirdi. Yapılan açıklamada, "HSYK‘ya yapılacak atamalarda bir siyasi partiye mensubiyeti, yakınlığı herkesçe malum olan kişilerin tercih edilmesi yargının siyasal etki ve baskı altına alınacağı haklı endişesine yol açacağından, isabetli değildir. İktidar partisinin ilçe yönetim kurulu üyesi, kadın kolları ilçe başkanlığı görevlerinde bulunmuş, halen ilçe belediye meclis üyesi, büyükşehir belediye meclis üyesi ve büyükşehir belediyesi encümen üyesi olarak aktif siyasetin içinde bulunan bir kişinin üyeliğe atanması, tarafsız cumhurbaşkanı kavramına da zarar vermiştir." denildi.

Ankara Barosu, HSYK gibi hâkim ve savcılarla ilgili olarak, mesleğe kabul etme, atama ve nakletme, geçici yetki verme, her türlü yükselme ve birinci sınıfa ayırma, kadro dağıtma, meslekte kalmaları uygun görülmeyenler hakkında karar verme, disiplin cezası verme, görevden uzaklaştırma ve benzeri yetkilerle yargı erki üzerinde yüksek öneme sahip bir ‘bağımsız’ kurula yapılacak atamalarda toplumun tüm kesimlerinin hassasiyetlerinin göz önüne alınmasının, yapılacak atamalarda tarafsızlığından şüphe duyulmayacak kişilerin tercih edilmesinin önemi vurgulandı.

HSYK KANUNU 3. MADDESİNİN 6 VE 7. BENTLERİNE DİKKAT ÇEKİLDİ

Toplantıda, “6) Kurul, görevlerini yerine getirirken ve yetkilerini kullanırken bağımsızdır. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, kurula emir ve talimat veremez. (7) Kurul, mahkemelerin bağımsızlığı ile hâkimlik ve savcılık teminatı esaslarını gözeterek adalet, tarafsızlık, doğruluk ve dürüstlük, tutarlılık, eşitlik, ehliyet ve liyakat ilkeleri çerçevesinde görev yapar.” diyen HSYK Kanunu 3. maddesinin 6 ve 7. bentlerine dikkat çekildi.

“TARAFSIZ CUMHURBAŞKANI KAVRAMINA DA ZARAR VERMİŞTİR”

Söz konusu ifadeler ile HSYK’nın tarafsız ve bağımsız niteliğinin tanımlandığına işaret eden Ankara Barosu, bu durumda, “HSYK‘ya yapılacak atamalarda bir siyasi partiye mensubiyeti, yakınlığı herkesçe malum olan kişilerin tercih edilmesi yargının siyasal etki ve baskı altına alınacağı haklı endişesine yol açacağından, isabetli değildir. İktidar partisinin ilçe yönetim kurulu üyesi, kadın kolları ilçe başkanlığı görevlerinde bulunmuş, halen ilçe belediye meclis üyesi, büyükşehir belediye meclis üyesi ve büyükşehir belediyesi Encümen Üyesi olarak aktif siyasetin içinde bulunan bir kişinin üyeliğe atanması tarafsız cumhurbaşkanı kavramına da zarar vermiştir. Bu ve diğer aktif siyasal hayatı veya partili geçmişi bulunan meslektaşlarımıza 10. Cumhurbaşkanı Sayın Ahmet Necdet Sezer tarafından Anayasa Mahkemesi üyeliğine atanan merhum Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok‘un, geçmişte bir siyasi partiye üye olması nedeni ile bu görevi kabul etmemesini örnek olarak göstermek isteriz.” izahında bulundu.

Kişilerin siyasi ve dini tercihlerine herkes tarafından saygı gösterilmesi savunulan Ankara Barosu’nun açıklamasında, diğer taraftan yargı görevini yerine getiren hakimlerin ve HSYK üyelerinin bu tercihlerini açıkça ortaya koyan tavır ve görünüşten kaçınmalarının önemini de vurguladığı aktarıldı. “Hakim ve savcıların başörtülü bir şekilde görev yapmaları mümkün değilken, ataması yapılan bir Sayın HSYK üyesinin bu şekilde görev yapacağını açıklaması teknik olarak prestij telkini anlamı taşıyacağından yargının tarafsızlığına gölge düşürecektir.” denilen açıklamada şunlar dile getirildi: “Bu kapsamda, Sayın Cumhurbaşkanı‘nın başbakanlık görevinde iken 30 Eylül 2013 tarihinde yaptığı, kılık kıyafet yönetmeliği değişikliği ile kamuda başörtülü çalışmanın mümkün olacağı, ancak türban serbestliğinin hakim, savcı, asker ve polisler için geçerli olmayacağı açıklaması ve takip eden 4 Ekim 2013 tarihli, 2013/5443 sayılı Bakanlar Kurulu eki Yönetmelik değişikliği ile resmi elbise giymek zorunda olan TSK mensupları, emniyet mensupları ve yargıda Hakim ve Savcıların başörtüsü serbestisi dışında tutulmaları, HSYK yasasının 18. maddesi 1. Fıkrası (a) bendindeki; ‘Dört asıl üyesi, hâkimlik mesleğine alınmasına engel bir hâli olmayan; yükseköğretim kurumlarının hukuk dalında en az onbeş yıldan beri görev yapan öğretim üyeleri ile meslekte fiilen onbeş yılını doldurmuş avukatlar arasından cumhurbaşkanınca .. atanır.’ hükmü ile birlikte değerlendirildiğinde, Sayın Cumhurbaşkanı tarafından atanmış kadın üyenin başörtülü olarak görev yapmasının yasal olmadığı da açıktır. Sayın üyenin durumunu tekrar değerlendirerek yasal zorunluluğa uygun davranması hukukçu kimliğinin gereğidir.”

“KAMUOYUNA AYRINTILI OLARAK AÇIKLAMA YAPILMALI”

Ayrıca, ilgili maddedeki “yükseköğretim kurumlarının hukuk dalında en az onbeş yıldan beri görev yapan öğretim üyesi veya meslekte fiilen onbeş yılını doldurmuş avukat olmak” şartlarının sağlanıp sağlanmadığı konusunda kamuoyuna ayrıntılı olarak açıklama yapılmasının da zorunluluğuna dikkat çekilerek, “Ankara Barosu Yönetim Kurulu yukarıda gerekçeleri açıklanan uyarılarının takipçisi olacaktır.” denildi.

CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.