Neredeyse 1 yıldır gündemimizden düşmeyen uzun ve yorucu seçim maratonu nihayet sona erdi. Dün İstanbul’da iptal edilen belediye başkanlığı seçimini Millet İttifakı’nın  adayı Ekrem İmamoğlu kazandı…

**

Rakibi Cumhur İttifakı’nın adayı Binali Yıldırım’a 800 bin oy fark attı. Neredeyse yüzde 10’luk bir oy farkıyla Millet İttifakı’nın adayı Ekrem İmamoğlu açık ara farkla başkanlık seçimini kazandı…

**

İmamoğlu yüzde 54 oy oranıyla İstanbul tarihinde en fazla oy alan belediye başkanı olarak da tarihe geçti. İmamoğlu’nun bu başarısında sadece kendisinin ve partisinin çabaları değil AK Parti’nin stratejik hataları da önemli etken oldu..

**

31 Mart akşamı yaşananlar, oy çalındı muhabbetleri İstanbullular tarafından çok inandırıcı bulunmadı. İmamoğlu mağdur durumuna düşürüldü ve Türk milletinin en önemli özelliği mağdurun yanında olmasıdır…

**

İkinci stratejik hata İmamoğlu’na yönelik iftiralar. Özellikle Pontus benzetmesi, Yunan benzetmeleri, Sisi, Çipras benzetmeleri toplumda büyük tepki gördü.

**

AK Parti’ye yakınlığı ile bilinen gazeteciler ve sosyal medya trollerinin paylaştığı videolar ve yazılar toplumda büyük nefret uyandırdı. Tuğrul Selmanoğlu denen şahsın Ebu Cehil benzetmesi gibi mesela..

**

AK Parti’ye en büyük zararı kendi kurduğu havuz medyası ve içindeki çakma gazeteciler verdi. Neredeyse yüzde 90’u hükümet kontrolünde olan havuz medyası bir Fox TV kadar etkili olamadı…

**

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanında gazeteci diye gezdirdiği o kadar şahıs bir İsmail Küçükkaya bir Fatih Portakal kadar olamadılar. AK Parti camiasında bile inandırıcılığı olmayan insanlar hükümet tarafından el üstünde tutuldu…

**

Havuz medyasının haberleri AK Parti’ye çok zarar verdi. Ekrem İmamoğlu’na saldırdıkça ve yalan yanlış haberler yaptıkça İmamoğlu’nun oyları daha da arttı…Hükümetin havuz medyası ile ilgili radikal kararlar alma zamanı geldi.

**

Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere bazı bakanların söylemleri çok keskindi ve keskin sirke küpüne zarar verdi. Söylemleri ile toplumu kucaklamak yerine daha da ayrıştırdılar…

**

AK Parti’nin kendini resetlemesi ve yeniden kuruluş ayarlarına dönmesi gerekiyor. İlk yıllardaki kucaklayıcı politikası seçmenin tercihini yeniden AK Parti’ye yönlendirecektir…

**

2017 yılında yapılan referandumdan bu yana muhalefete olmadık hakaretlerde ve iftiralarda bulunuldu. Vatan hainleri gibi benzetmeler yapıldı. Bu politika artık tabanda çok karşılık bulmuyor..

**

İstanbul seçimleri öncesi uzatmalarda sahaya teröristbaşı Abdullah Öcalan kartının sunulması da çok etkili olmadı. Üstüne gece yarısı Selahattin Demirtaş’ın açıklamalarının yayınlanması etik değildi. Ama HDP seçmeni de Öcalan ve Demirtaş’ın tarafsızlık çağrısını dinlemedi…

**

 Cumhur İttifakı’nın diğer ortağı MHP lideri Bahçeli de açıklamalarıyla tepki çeken diğer isim oldu. Özellikle Abdullah Öcalan meselesindeki tutumu MHP tabanında rahatsızlığa neden oldu…

**

Sözü çok uzatmak istemiyorum. Seçimleri kazanan Ekrem İmamoğlu’na yeni görevinde başarılar diliyorum. Binali Yıldırım’ı da olgun davranışından dolayı kutluyorum. AK Parti ve MHP inşallah ‘topal ördek’ politikası uygulamaz o zaman durum daha da ters teper…

**

AK Parti yönetiminin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın nerede hata yaptık diye düşünmesi gerekiyor. Davutoğlu ve ekibinin, Ali Babacan ve ekibi partinin parti kurma dedikoduları ayyuka çıktığı bir zamanda iktidarın yeniden bir revizyona gitmesi gerekiyor…