Ahlak eğitimi önemsenmeli

Eğitimde ahlak ve maneviyatın önemsenmesi gerektiğini belirten Lütfi Yalman, sigara ve alkol gibi zararlı alışkanlıkların ilköğretim düzeyine inmesinin nedeninin manevi değerlerin öğretilmemesinden kaynaklandığını söyledi

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Lütfi Yalman, parti il binasında basın mensupları ile bir araya geldi. 4+4+4 şeklinde tasarlanan 12 yıl kesintisiz eğitimle ilgili görüşlerini bildiren Lütfi Yalman, eğitim konusunun ülkenin en önemli konularından birisi olduğunu dile getirerek, çözümün eğitim süresini uzatmakta değil, eğitimin kaliteyi artırmak ve müfredatı değiştirmekte olduğunu söyledi.

EĞİTİMİN BİR HEDEFİ OLMALIDIR

Son zamanlarda eğitim konusunun 4+4+4 şeklinde ifade edilen ve en çok tartışılan konu haline geldiğini söyleyen Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Lütfi Yalman, “Eğitimde ana problem, okutulacak dersler, müfredat konuları ve içerikleri ve eğitimin kalitesidir. İbn-i Sina’lar, Ali Kuşçu’lar, Piri Reis’ler ve zamanımızda yetişen büyük bilginler nasıl yetişti? Asıl konu budur. AKP  iktidarının 10 yıldır bu konuyu ele almayışı ayrıca dikkat çekici bir husustur. Bütün dünya devletlerinin eğitimde bir hedefi vardır. İsrail’de Arz-ı Mevud, Yunanistan’da Megalo İdea, Ermenistan’da Büyük Ermenistan gibi hedefler vardır. Peki Türkiye’de eğitimin hedefi nedir? Dünyada kendi tarih kitaplarında Türkiye kadar kendi tarihine hakaret eden, küçük gören hiçbir devlet yoktur” diye konuştu.

EĞİTİMDE AHLAK VE MANEVİYAT ÖNEMSENMELİ

Özellikle gençlerdeki ahlaki dejenerasyonun her geçen gün biraz daha arttığını, bunun önüne geçebilmek ve geleceğin emanet edileceği gençleri kötü alışkanlıklardan korumak isteniyorsa eğitimde ahlak ve maneviyatın önemsenmesi gerektiğini vurgulayan Lütfi Yalman, “Eğer alkol ve uyuşturucu alışkanlığının ilkokullara kadar indiğinden şikayetiniz varsa, eğer caddelere fuhuş kartvizitleri atılıyorsa o zaman eğitimin her aşamasına ahlaki ve manevi eğitimi yerleştirmek mecburiyetindesiniz” dedi. Eğitim sisteminin yaz-boz tahtası olmaktan çıkarılması gerektiğini söyleyen Yalman, mesleki yönlendirmenin de ilköğretim birinci kademeden sonra yapılması gerektiğine işaret etti. Açık öğretimin de ilkokul birinci kademeden sonra verilmesi gerektiğini bildiren Lütfi Yalman, “İlkokuldan sonra Kur’an kursu, liselerin orta kısmı, çıraklık ve benzeri alanlarda ortaokullar açılmalıdır. Ortaöğretim (lise) 3 yıl olmalıdır. Yani 4+4+3 uygulanmalıdır. Her kademeden sonra mutlaka diploma verilmeli ve her kademe için diploma denkliği sağlanmalıdır. Ortaokulların (ilköğretim 2 kademe) programları, ortaöğretim (lise) programları ile ilişkilendirilmelidir. Ortaokul ve ortaöğretim okulları arası geçişler esnek olmalıdır. Karma eğitim zorunlu olmaktan çıkarılmalı ve eskiden olduğu gibi kız ortaokulu, kız meslek lisesi açılabilmelidir. İlkokuldan itibaren Kur’an-ı Kerim, ortaöğretimden itibaren Arapça, Osmanlıca, İlimler Tarihi dersleri seçmeli ders olarak okutulmalıdır. Özel eğitime muhtaç işitme, görme, ortopedik engelli ya da üstün zekalı çocuklar ile ilgili müfredat programları da bu düzenlemelere dahil edilmelidir. Ayrıca eğitimde ikinci kademeden itibaren kılık kıyafet dayatmasından vazgeçilerek öğrenci ve ailelerin özgür iradelerine bırakılmalıdır” önerilerinde bulundu.

EĞİTİME VURULAN DARBEYİ ANLAYAMIYORUZ

Eğitimin bütün kademeleri ile ilgili müfredat programlarının ve ders kitaplarının da acilen hazırlanması gerektiğine değinen Lütfi Yalman, “CHP, BDP ve maalesef bunların peşine takılan MHP’nin imam hatip önyargısı ile meslek liseleri ve eğitime darbe vurmaya teşebbüs etmelerini anlamakta zorluk çekiyoruz. Eğitim sistemi tartışmalarını ideolojik zemine taşımak ve imam hatip paranoyası ile eğitim kalitesini hiç dikkate almamak büyük bir gaflettir. CHP eğitim ve kaliteyi tartışmıyor, kendisini ve ideolojisini tartışıyor. Bundan vazgeçmelidir. Dünyanın neresinde kesintisiz 8 – 10 yıllık eğitim var? Dünya kabiliyetlere göre kademeli ve yönlendirmeli eğitimi uyguluyor” diyerek sözlerini tamamladı.