85 yıl önce Hatay’ın milli marşı oldu

85 yıl önce Hatay’ın milli marşı oldu

12 Mart İstiklal Marşı’nın Kabulünün 102. yıl dönümü sebebiyle gazetemize açıklamalarda bulunan Araştırmacı- Yazar Kasım Kocabaş, bu yıl kutlanacak İstiklal Marşı Haftasının başka bir anlam taşıdığını belirtti

6 Şubat depremi ile sarsılan Hatay, ülke olarak hepimizi büyük bir üzüntüye sevk etti. “Her yıl büyük bir coşkuyla kutladığımız İstiklal Marşı haftasını bu yıl maalesef yüreklerimiz buruk olarak kutluyoruz” diyen Araştırmacı- Yazar Kasım Kocabaş sözlerine şöyle devam etti: “12 Mart 1921yılında mecliste Mehmet Akif’in yazdığı İstiklal Marşı, milli marşımız seçilmişti. O tarihlerde Hatay bağımsızlığına tam anlamıyla kavuşmadığı için henüz İstiklal Marşımız burada kabul edilememişti. İşte bu yüzden 102. yıl dönümünü kutladığımız İstiklal Marşımız, Hatay için 85. yıl dönümü anlamına gelmektedir. Bağımsızlığa kavuşup anavatana dahil olmak, gönderinde al yıldızlı bayrağımızı dalgalandırmak, İstiklal Marşımızı okumak için çok daha fazla mücadele vermek zorunda kalan Hatay halkı, önce cephede verdiği savaşlar, ardından masa başında çok zorlu süreçlerden geçti.” 

5-4-001.jpg

HATAY, BAĞIMSIZLIĞI İÇİN BÜYÜK MÜCADELELER VERDİ

Kasım Kocabaş, “30 Ekim1918 Mondros Ateşkes Anlaşmasından sonra Anadolu’da ilk işgal edilen yer Hatay ve yöresi olmuştur. 14 Kasım 1918 de başlayan işgal, burada yerel halkın direnişi sonucu 20 Ekim 1921’de imzalanan Ankara Anlaşmasına kadar devam etti. 1922 yılında Fransızlar tarafından Suriye Devletleri Federasyonu kurularak İskenderun Sancağı, Federasyona bağlı olan Halep Devleti içinde yer aldı. Bundan sonra Hatay için yeni bir mücadele dönemi başlamış oldu. 1918 de cephede başlayan mücadelelerini artık 1938 yılına kadar masa başında sürdürerek, 2 Eylül 1938’de burada bağımsız Hatay Devleti’ni kurmayı başardılar” ifadelerini kullandı.

5-5-001.jpeg

İSTİKLAL MARŞIMIZ HATAY’IN DA MİLLİ MARŞI OLUYOR

2 Eylül 1938 günü Hatay meclisinin kararıyla ilan edilen bu yeni Türk Devletinin devlet başkanlığına Tayfur Sökmen’in getirildiğini dile getiren, “Devletin resmî dili Türkçe, ikinci dili ise Fransızca olmuştu ancak Arapça eğitim veren okullar Arapça eğitime devam edeceklerdi. Kuruluş taslağında iç işlerinde bağımsız olarak düşünülmüş; dış ilişkiler, mali ilişkiler, gümrüklerin ve toprak bütünlüğünün Fransa ve Türkiye tarafından denetim ve güvence altına alınmasına karar verilmişti.İşte alınan bu kararlar yanında çok önemli bir karar daha vardı. Hatay devletinin milli marşı, İstiklal Marşımız olacaktı. Hatay Meclisi tarafından alınan bu önemli karar sayesinde İstiklal Marşımız 85 yıldır burada okunmaktadır ve ilelebet okunmaya devam edecektir. 17 Eylül 1938 tarihli Ulus Gazetesi’nin ilavesi olan “Yurd” ekine bu durum aşağıdaki gibi yansımıştı: “Müstakil Hatay pulları basılacak, Türk İstiklal Marşı Hatay Marşı olacak, aşar kalkacak, şapka giyilecek, yeniden birçok ilk ve orta mektepler açılacak.” 17 Eylül 1938 den 29 Haziran 1939 a kadar yaklaşık bir yıl kadar Hatay Devleti olarak kalan bölge, 23 Temmuz 1939 da Fransız bayrağını indirip, yerine törenle al bayrağımız göndere çekerek 67. vilayetimiz olarak anavatana katıldılar” diye konuştu.  

BU ŞEHİR KÜLLERİNDEN YENİDEN DOĞACAK

Araştırmacı- Yazar Kasım Kocabaş, sözlerini şöyle tamamladı: “Tarihi çok eskilere dayanan ve çok farklı medeniyetlere beşiklik yapmış Hatay ve yöresi, tarihi ve kültürü ile sadece ülkemizin değil, dünyanın incisi, gözbebeği konumunda bir şehrimizdi. Bugün yaşadığımız büyük depremle sarsılan, birçok canımızı yitirdiğimiz, tarihi ve kutsal mekanları hasar gören bu kadim şehir, öyle inanıyorum ki küllerinden yeniden doğacaktır. Geçmişte büyük mücadeleler veren Hataylılar, milletimizin de desteği ile bu zor ve acı günleri atlatacak, yine o eski güzel günlerine en kısa zamanda kavuşacaktır. Yokluklar içinde yedi düvele meydan okuyup Hatay’ı kuran irade, bugün Hatay şehrini yine eski günlerine döndürecek inanca sahiptir. 85 yıl önce bu topraklarda okunmaya başlayan İstiklal Marşımız ilelebet bu topraklarda gür seda ile okunmaya devam edecektir. Onu her okuyuşumuzda: 
“Bastığın yerleri toprak diyerek geçme tanı, /Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı” 
mısralarını okurken, bu toprak için canını feda eden gazi ve şehitlerimizle birlikte artık depremde kaybettiğimiz canlarımızı hatırlayacağız. Ruhları şâd olsun.”

İBRAHİM BÜYÜKEKEN
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum