18 Gün Bekleyen Altın Yüklü Uçakla İlgili Sadece Sadece Şirkete Ceza Kesilmiş

Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki 2015 bütçe görüşmelerinde, Orta Afrika ülkesi Gana'nın Akra kentinden Dubai'ye giderken Atatürk Havalimanı'na iniş yapan ve evrak eksikliği nedeniyle 18 gün havalimanında bekletilen altın yüklü kargo uçağının sahte evraklarla Dubai'ye gitmesi de gündeme geldi. Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli uçakla ilgili yürütülen soruşturma hakkında bilgi vererek, "Söz konusu firmalara para cezası kesilirken; ilgili personel ve kamu görevlilerinin yargılanması hakkında ön inceleme yapılıyor." dedi.

Görüşülen 2015 bütçesinde Bakan Canikli’ye muhalefet milletvekilleri Dubai’ye giden uçağın sahte evraklarla ayrılmasının ardından ne gibi işlemlerin yapıldığı sorusunu yöneltti. Soru üzerine Bakan Canikli, bu konu ile ilgili bakanlık müfettişlerince soruşturmanın tanzim edildiğini belirterek, “Bu raporda konu soruşturmaya gönderildi. Tarihi 18 Mart 2013’li rapor. Bu raporda ilgililer hakkında 1517 Sayılı Türk Parasının Kıymetini Korumakla ili maddeler uyarınca işlem tesis edilmesi Türk Ceza Kanunu’nun evrakta sahtecilik bağlamında değerlendirilerek konunun başsavcılık makamınca değerlendirilmesi ile gümrük vergilerin işlemlerinden muaf eşyanın gümrük işlemine tabi tutulmaksızın teşebbüs edilmiş olması sebebi ile Gümrük Kanunu’nun 239. maddesi uyarınca, değerinin onda biri oranında para cezası uygulanması teklif ediliyor. Bu ceza işlemleri gerçekleştiriliyor. Raporla ilgili ilgili işlemlerin yapılması için cumhuriyet başsavcılığına gönderiliyor. Görev itibarı ile Dışişleri Bakanlığı’na İçişleri Bakanlığına Maliye, Ulaştırma Denizcilik Haberleşme Bakanlığı’na ve Hazine Müsteşarlığı’na gönderiliyor. Rapor neticesinde Emniyet Müdürlüğü’ne verilen talimatla söz konusu firmalara gerekli cezalar kesiliyor. Ve tebliğ ediliyor. Düzenlenen ceza kararlarına ilişkin olarak olaya konu firmalar tarafından itiraz sürecinin olumsuz sonuçlanmasına müteakip ilgili mahkemelere davalar açıldı. Ayrıca, ilgili personel ve kamu görevlilerinin yargılanması hakkında ön inceleme yaptırılıyor. Ona göre adım attırılıyor. Ön inceleme sonucu hazırlanan soruşturma izni verilmemesi yönündeki mütalaa içeren ön inceleme rapor da ilgili Valiliğe gönderildi. “

AÇIKLAMALARIN ARDINDAN TARTIŞMA ÇIKTI

Bakan Canikli'nin açıklamaları komisyonda tartışmalara neden oldu. Komisyon üyesi MHP’li Mehmet Günal, ifadelere sert tepki gösterdi. Bakan Canikli ile tartıştı. Günal, bu açıklamalar üzerinde kaçakçılık kısmının ayrı olduğunu, para cezası kısmının ayrı olduğunu belirtti. Bunun üzerine Canikli “TCK’da evrakta sahtecilik suçu vardır, müfettiş raporundaki kısım şeye savcılığa gönderildi. Gümrük mevzuatını ihlal söz konusu olduğu için o para cezası gerektirdiği için verildi. Bu anlamda her hangi bir eksiklik söz konusu değil.” dedi. Günal ise bakanın ifadelerine, “Sonuç olarak memurların soruşturması bitti. Hem para alındı. Suç ortada. Adam 150 milyon ceza ödenmiş toplamda. Suç ortada iken hiç kimse yok, para cezası ile kapandı. Onu soruyorum. Kim kapattı? Sahte belge var? Sahte gümrük belgesi ile uçuyor.” diye karşılık verdi.

Canikli ide müfettişin doğal olarak savcılığa gönderdiğini, yargıya intikal ettirilen sürecin yargı ile alakalı olduğunu söyledi. Günal ise uçağın gelip Dubai’ye giderken gümrükte sahte belge sahte düzenlendiğini yineleyerek, “Onu soruyorum. Sahte belgeyi sizin biriminizden birinin düzenlediği iddia edilirken bunun soruşturmasına hangi müfettiş kararı ile izin verildi, anlayamadım. Ortada suç var. Görevi kötüye kullanma var. Birisi. çıkar sağladı. ‘Falanca bakan aradı, kapattırdı’ deniliyor. 18 gün bekledi. Sahte evrak düzenlendi. Tarhana diye gelen yükü, kafanıza göre nasıl belgeleyeceksiniz? Eksik belgeyi yapmış oluyorsunuz, kafanıza göre. İddia bu. Bunun soruşturulması lazım. İşin garabeti ortada delil var, soruşturmuyorsunuz. Öbür tarafta torbayı çıkardınız hiçbir şey yapılmadı. İki sene başlatmayalım, sonra kimse bize bir şey demesin. Bu nasıl bir çifte standarttır. Anlamıyorum." diye sitemlerini dile getirdi.

Bunun üzerine Bakan Canikli de ceza ile ilgili kısmı söylediğini ifade ederek şöyle devam etti: “Memurla ilgili kısım da, ilgili müfettiş tarafından tespit edilmesi gerekiyor. Yıllardan beri bu şekilde yürütülüyor. Müfettişin farklı davrandığı ile ilgili bir iddia varsa o da araştırılır. Ön yargı kavramı hepsini içerir. Raporu yazan müfettiş. Raporu üzerine işlem tesis ediliyor. Karar verecek olan merci bu tip ayrıntıya girmesine mümkün yok. O yönde bir iddia söz konusu ise o konuyu açıklıkla inceleriz. O dönem, sonuç itibariyle yargının gerekli doneleri savcılığa götürmesi gerekiyor. Bütün bilgiler gönderiliyor.”

CİHAN