“Zeytin Dalı Harekâtı,” Afrin’de geçen cumartesi günü saat 17.00’de başladı. 72 savaş uçağı, terör örgütü PYD /YPG /PKK’ya ait askeri mühimmat depolarını başarılı bir şekilde imha etti. Pazar günü saat 15.00 itibariyle kara harekâtı da başladı.

Allah milletimize, ordumuza zafer ihsan eylesin ve ümmet-i Muhammed’i şer güçlerin şerrinden emin eylesin. Âmin. Bu arada Fetih Süresi’ni zaman zaman harekât süresince okumayı da ihmal etmeyelim.

“Zeytin Dalı Harekâtı,” meşru bir harekâttır. Bize göre bu harekâtın amacı şudur: Güney sınırımızı kontrol altına almak. Amerika’nın, güney sınırımızda PYD /YPG /PKK’ya sözde bir devlet kurdurarak, Akdeniz’e inmesini engellemek. Çin’den başlayıp Londra’da sonlandırılacak olan Yeni İpek Yolu’nun ABD’nin kontrolüne geçmesini engellemek. Kandil, Rakka ve Afrin üçgeni arasında kalan toprakların ABD tarafından sömürülmesine mani olmak ve bölge halklarının izzet ve şerefini korumaktır.

 Bu bağlamda bu harekât çok önemlidir. Halkımızın, bölge halklarının bu harekâtı desteklemesi ve katkıda bulunması elzemdir.

Batı ajansları tarafından,  savaşların ve cereyan eden bütün olayların değerlendirilmesi yapıldıktan sonra dünyaya servis edilmektedir. Bu sebeple devletimizin ve askerimizin aleyhinde yapılacak kara propagandalara aldanmayalım. Bütün şer medya ve ajanslar, Türk ordusu, Kürt halkını imha ediyor! diye algı operasyonu yapabilir. Devletimiz, askerimiz, basınımız ve halkımız uyanık olmalı bu yönde menfi propagandalara ve sansasyon haberlere kanmamalı. Menfi haberleri anında nötr hale getirmek için bir birim kurulmalı ve bu birim, yapılan güzel hareket ve davranışları anında dünyaya servis etmeli.

ABD’nin,  ‘Zeytin Dalı Harekâtı’ndan rahatsız olduğu aşikârdır. Peki, senin ne işin var Irak ve Suriye’de? DEAŞ’ı kuran sensin, PYD /YPG /PKK’yı silahlandıran sensin. Şimdi de kalkıyorsun, utanmadan, sıkılmadan bütün güçler DEAŞ’a odaklanmalı, diyorsun.

Bre zalim DEAŞ’ı kuran sen değil misin? Ben kurdum diyen sen değil misin? Bu ne pişkinlik? Güçlü olmak haklı olmak anlamına gelmez. Sözde bir düşman oluşturuyorsun, sonra da Afganistan’ı, Irak’ı, Suriye’yi işgal ediyorsun.

Senin bir tuzağın varsa Allah’ın da bir tuzağı vardır. Allah’ın tuzağı daha hayırlıdır.  Kurduğun bütün kapanlara sen düşeceksin. İşte Afrin harekâtı senin bütün tuzaklarını başına geçirecektir. DEAŞ’ı bahane ederek Rakka’yı da işgal edeceksin. DEAŞ’ı otobüslere bindirip, istediğin yere göndereceksin, zamanı gelince kullanacaksın. Kandil, Rakka ve Afrin üçgeninde güya bir terör devletçiği kurarak Akdeniz’e ineceksin ve bu toprakları sömüreceksin ve yeni yapılmakta olan İpek Yolu’nu da ele geçireceksin, Kudüs’ün terör devleti İsrail’in başkenti olmasını kolaylaştıracaksın öyle mi? 

Ey ABD! “Zeytin Dalı Harekâtı,” senin bütün tuzaklarını kafana geçirecek ve sana bunun hesabını soracak ve seni Lahey Adalet Divanı’na yakında gönderecektir. Bu günler çok yakındır. Bunu hiçbir zaman aklından çıkarma.

 Rusya da öyle; Suriye’de huzuru sağlamak değil,  bu bölgeyi adım adım işgal etmektir. İran da öyle; o da alan kazanma peşinde, mezhep kavgası vermekte ve İslam diyarının yanmasına ve fakirleşmesine sebep olmaktadır. Ey İran! Tarihe dön de bir bak, “ehl-i sünnetle” barışıp “ilayı Kelimetu’llah’ın” hâkim olması için hiç çalıştın mı? Şimdi senin yaptığın iş dolaylı olarak ABD’nin, Rusya’nın bu bölgede yerleşmesine katkıda bulunmaktır. Vazgeç bu sevdadan.  “Zeytin Dalı Harekâtı”na katkıda bulunursan, ABD’nin ve Rusya’nın bu bölgeden çekip gitmesine katkıda bulunmuş olursun.

 Sonuç olarak diyoruz ki, Türkiye “Zeytin Dalı Harekâtı”nı Afrin, Kandil ve Rakka üçgenini kapsayacak şekilde genişletmeli ve bu alanda barışın sağlanmasına katkıda bulunmalı. Hoşça kalın.