YÖK Kanunu İçindeki Bomba
Nereye gidiyoruz yazı serisi (3)
Ziya Paşa'nın, “Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz” sözlerinin ışığında hükümetin icraatlarını bu yazımda da ele alacağım. Ama tabii yine bir sürpriz kanun tasarısıyla…
Bilindiği gibi milletvekilleri tarafından TBMM Başkanlığı'na verilen önergelere “kanun teklifi” yukarıdan yani Bakanlar Kurulu'ndan Meclise gelen önergelere de “kanun tasarısı” adı verilmektedir.
Ancak bizim ele aldığımız ve bundan sonra da alacağımız milletimizin geleceğini karartma tehlikesi olan ne kadar kanun varsa bakıyoruz hepsi kanun tasarısı olarak meclise gelmiş ve AKP Samsun Milletvekili Prof. Dr. Tülay Bakır hanımefendinin de ifade ettiği gibi sadece “eller kalkmış, inmiş ve tasarılar kanunlaşmıştır. Böyle meclis çalışması olmaz”
Bundan önceki dönemde TBMM’inde ziyaret ettiğim bir milletvekili arkadaşım bana meclis lokantasında da bir öğle yemeği de ikram etmişti. Bu arada yaptığımız konuşmada;
“Değerli kardeşim. Meclisten çıkan kanunlar niçin yeteri kadar müzakere edilmeden kanunlaşıyor” deyince, o bana;
“Bize bu tasarı kanunlaşacak derler. Bizde el kaldırır, kanunlaştırırız” demişti. Ben tekrar kendisine;
“İyi ama bu sizler için bir büyük vebali de birlikte getirir. Çıkan kanunların uygulanmaları esnasında eğer halk zulüm görürse bu zulümde sizin de payınız olur” demiştim. O tekrar bana;
“İyi ama biz Erdoğan’ın milletvekilleriyiz. Başka türlü hareket edemeyiz” deyiverdi.
“Nasıl olur? Sizi millet seçti. Siz milletin vekillerisiniz” deyince bu sefer de;
“Bizi seçtiren odur. Dolayısıyla biz onun ve Gurup Başkan vekillerinin dediğini uygularız” dedi. Ben tekrar;
“O sizi milletvekili seçtirmiş ise siz de onun Başbakan olmasını sağladınız” demiştim.
RUHBAN OKULU AÇILIYOR
İstanbul Adalar’da bir “Rum Ruhban Okulu” vardır. Bu okul taa Osmanlı zamanından beri kapalı durmaktadır. Adalete, insan haklarına büyük önem veren Osmanlı, azınlıklara ait böyle bir okulu niçin kapatmış ve bu okul 2013 yılına kadar niçin kapalı kalmıştır. Ve 2013 yılında AKP hükümeti tarafından bu okul niçin yeniden açılmak istenmektedir?
Bildiğiniz gibi İstanbul’da yaşayan Rumlar Hıristiyanlığın Ortodoks mezhebine dâhildirler. Osmanlı döneminde bu okuldan yetişen Rum papazlar, yurt içinde ve yurt dışında Osmanlı devleti ve milletimiz aleyhine birçok entrikalar çevirmişler, birçok masum insanın ölmesini sebep olmuşlardır.
Bu okul sadece İstanbul’da ki azınlıklar için yeter sayıda Papaz yetiştireceğine, yurt dışından gelen birçok Hristiyan’ı da Papaz olarak yetiştirmiştir. Bu Papazlar, Rusya’da, Bulgaristan’da, Sırbistan’da, Yunanistan’da ve diğer Avrupa devletlerinde yaşayan Rumları, Osmanlılar aleyhine kışkırtarak bir “Rum Ortodoks Devleti” kurma çabaları içine girmişlerdir.
Hala da bu çabalar yapılmaktadır. Fener Rum Patriği'nin kendini “ekümanik- bütün Ortodoksların tek Papası” ilan etmesi, Vehbi Koç’un oğlu Mustafa Koç’un kendi özel yatıyla bu Papazı Karadeniz’de ki Rus şehirlerini ziyaret ettirmesi bu çabalarının açık bir göstergesidir.
2001 yılında Vakıflar kanununda yapılan bir değişiklikle “Fener Rum Patriğine” verilen büyük yetkileri daha sonra ki yazımda ele alacağım. Ancak şu kadarını söylemeliyim ki bu yeni imkânlar ve Ruhban okulunu açılması, ileride ülkemiz içinde İstanbul’da, Roma’da ki “Vatikan” benzeri bir Devletçiğin yani “Rum Ortodoks Devlet” doğmasına sebep olacaktır.
Bunu, bu günden buradan ilan ediyorum. Tabii bunun da vebali (sorumluluğu) de tamamen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a ve ona rey veren AKP’li dostlarımızın boynuna olacaktır.
YENİ YÖK KANUNU
Şubat ayının ilk haftasında meclise yeni bir kanun tasarısı sunulur. Bu tasarı YÖK kanununda yapılacak değişiklikleri ihtiva etmektedir.
YÖK (Yüksek Öğrenim Kurumu) deyince Üniversiteleri tanzim eden bir kanun olması lazım gelir. Ancak kanunun maddeleri arasına İstanbul Adalar’da ki “Ruhban okulunun” açılabileceği konmuştur.
Ülkemizde “Tevhid-i tedrisat” yani eğitimin tek elden devlet tarafından yürütülmesi kanunu bulunmaktadır. Ama bu kanun Türkiye’de özel okullarda dâhil hepsinde tek sistem eğitim yapılırken, açılacak “Ruhban okulu” bu kanunun dışında tutulmakta, kendilerine eğitim ve öğretimde muhtariyet (bağımsızlık) kazandırlmış bulunmaktadır.
Vatandaş meclisten YÖK yasası geçti diye düşünecek ve sevinecektir. Ancak içinde ki maddeden hiç haberi olmayacaktır. Büyük tirajlı gazeteler, reytingi “seyredilme oranı” yüksek TV’ler kesinlikle kanun içinde ki “Ruhban okulunun açılmasına ait” maddeden bahsetmeyecekler ve bu olayı vatandaştan gizleyeceklerdir.
Vatandaşın, milletin aleyhine olan hususlardan haberi olmayınca Sayın Başbakan her gittiği yerlerde büyük kalabalıklarla karşılaşacak, hatipleri alkışa boğacaklardır.
Bizim gibi kalbi kan ağlayanlar da seslerini duyurabilmek için çırpınıp duracaklardır.
DİKKAT; Yazılarım isim zikredilerek veya zikredilmeden iktibas (alıntı) yapılabilir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.