Nereye gidiyoruz yazı serisi

Bu yazımda sizlere Wikileaks adında bir kuruluşun ülkemizle ilgili yayınladığı bir önemli belgeyi haber vereceğim.
Wikileaks kaynaklarının gizliliğini koruyarak hükümetlerin ve diğer organizasyonların hassas belgelerini yayınlayan, İsveç merkezli, bir uluslar arası organizasyondur. Ancak bu sitenin sesi daha çok ABD’den gelmektedir.
Wikileaks'in 29 Kasım 2010'da yayınladığı diplomatik belgeleri, dünya çapında ses getirmiştir. Dünyanın birçok yerinden belgeler yayınlandığı gibi ülkemizden de kamuoyunun bilmediği bazı belgeler yayınlanmıştır ki bunlar yayımlanacağı söylenen 251.287 belgenin yaklaşık kadar 2000 kadarıdır.
Aşağıda okuyucularımın bilgisine sunduğum önemli belge Wikileaks 11 Nisan 2013 Perşembe günü yayınlandı. Her zaman olduğu gibi bu belgeyi de büyük trajlı gazeteler, reytingi yüksek Tv’ler okuyucularına duyurmadı. Birkaç küçük trajlı gazete konuyu kamuoyuna taşımaya çalıştı. Ama onlar da ancak ulaşabildikleri kadar insanımıza bu gerçekleri duyurabildiler.
WİKİLEAKS’DE CHP-MSP HÜKÜMETİ
Yeni açıklanan Wikileaks belgelerinde, Ocak 1974’te kurulan MSP-CHP koalisyon protokolüne Erbakan tarafından konulan “yeraltı kaynaklarının millileştirilmesi” kararından, ABD’nin duyduğu rahatsızlık görülmektedir.
Bu örnek; Erbakan’ın “milli” bakış açısı ile özelleştirme gerekçesiyle milli varlıkları haraç mezat satanların zihniyet farklılıklarını açıkça vurgulamaktadır.
Wikileaks’in arşivine eklediği Amerikan belgeleri, ABD’nin 1974’te koalisyon ortağı olan Prof. Dr. Necmettin Erbakan’a bakışını ortaya koyması bakımından hayli manidar. Ocak 1974’te kurulan CHP-MSP koalisyonunun ilanından bir gün önce, ABD’nin Ankara büyükelçiliğinden Washington’a gönderilen kriptolar (Büyükelçilikten ABD’ye gönderilen çok gizli yazıları), ABD’nin kemikleşen Erbakan korkusunun kökenlerini de ortaya koyuyor.
MSP lideri Erbakan ile CHP Genel Başkanı Ecevit’in üzerinde anlaştığı koalisyon protokolünde, Erbakan’ın öncelikli olarak yeraltı zenginliklerinin millileştirilmesi konusundaki hassasiyeti Wikileaks belgelerine tüm açıklığıyla yansıyor.
Amerikan elçiliğinden gönderilen kriptolarda, stratejik bir maden olması nedeniyle özellikle bor madenleri konusunda Erbakan’ın son derece hassas olduğu belirtiliyor. Kriptolarda ayrıca, Erbakan’ın, petrolün de millileştirilmesi gerektiğine dair tutumuna da dikkat çekiliyor.
MSP ile CHP arasındaki protokolün 60. maddesindeki, “Yeraltı kaynaklarımızın işletilmesinin devletçe tanzimi sağlanacak, bu arada stratejik nitelik taşıyan bor mineralleri hukuk kuralları çerçevesinde devletleştirilecektir” ifadesinden duyulan rahatsızlık, ABD’nin Ankara büyükelçisi William Macomber’ın Washington’a geçtiği kriptolar da ayan beyan gözüküyor.
ABD, MİLLİLEŞTİRME VE AFYON EKİMİNİ
73 seçimlerinden önce ki hükümetler (35. Ferit Melen ve 36. M. Naim Talu hükümetleri) ABD’nin isteği üzerine ülkemizde ilaç hammaddesi olan afyon ekiminin yasaklattırmışlardı.
74’ de kurulun Ecevit Başbakanlığında ve Prof. Dr. Erbakan başbakan yardımcılığında ki 37. Hükümetinin MSP kanadının başlattığı Ağır Sanayi hamlesi içinde Afyon/Bolvadin’de Toprak Mahsulleri Ofisine bağlı bir “İlaç hammaddesi hazırlayan Alkolaid fabrikası” kurulmuş ve afyon, bu fabrikada işlenmeye başlanmıştı.
14.Aralık.2003 tarihli bir gazete haberinde alkoloid üretimi için; “Toprak Mahsulleri Ofisi bünyesinde Afyon’un Bolvadin ilçesinde hizmet veren alkoloid fabrikası, yıllık 20 bin ton haşhaş kapsülü işleme kapasitesiyle ürettiği uyuşturucunun yüzde 95’ini ihraç ediyor.
Dünyanın en büyük fabrikası olan tesis, yılda yaklaşık 80 ton baz morfin üreterek ilaç sektöründe kullanılmak üzere, uluslararası piyasa ihtiyacının yüzde 30’ unu karşılıyor. Birleşmiş Milletler tarafından çok sıkı gözetim altında tutulan ve büyük bir güvenlik ekibi tarafından elektronik sistemlerle korunan fabrika, yılda 50 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiriyor” haberi verilmiştir.
Wikileaks belgesinde henüz hükümet kurulma kademesinde ve Koalisyon protokolünün imzalanacağı günlerin arifesinde Büyükelçilikten ABD’ye gönderilen “Çok gizlidir” notunu taşıyan mektuptan yer almaktadır.
25 Ocak 1974 tarihinde saat 08:43’te geçilen kriptoda, Macomber; “MSP ve CHP’nin üzerinde anlaştığı protokol bugün saat 09:00’da imzalanacak. Bu arada, Dışişlerini uyarmalıyım ki protokolde petrol ve bor madenlerinin millileştirilmesi ve afyon ekiminin yeniden düzenlenmesiyle ilgili birçok madde bulunuyor” uyarısında bulunuyor.
Aynı gün öğleden sonra saat 15:01’de geçilen başka bir kriptoda ise; “Bor madenlerinin millileştirileceği protokole genel olarak bakıldığında Türk dış politikasında önemli bir kaymanın yaşanmayacağı görülüyor. Sadece protokolde Kıbrıs’ta bağımsız bir federal devlet çağrısı dikkat çekiyor” denilirken, ekonomi yönetiminin Necmettin Erbakan’da olacağına dair bir uyarıya da yer veriliyor. Yani, kriptolar açıkça milli bir ekonomi yönetiminden duyulan rahatsızlığın ifşasına dönüşüyor.
Söz konusu kriptolarda, imzalanan protokolde yer alan “Petrol, doğalgaz, kömür gibi temel enerji kaynaklarının aranması çalışmalarına büyük önem ve hız verilecektir. Milli ihtiyaçlara ve cari dünya şartlarına cevap vermekten uzak olan petrol kanunu yeniden ele alınacak ve milli menfaatlerimize aykırı düşen hükümleri değiştirilecektir” ifadeleri de vurgulanıyor.
Hasmın beyanıyla MSP veya Erbakan’ın neyi nasıl yaptığının belgelenmesi, acaba “…yolumuz Erbakan’ın yolu diyen…” zamanımız yöneticilerinin ve insanlarımızın biraz olsun dikkatlerini çeker mi?