Abdullah Leblebici

Abdullah Leblebici

Vatandaşın HES kodu mücadelesi

Vatandaşın HES kodu mücadelesi

HES (Hayat Eve Sığar) Kodu.

Kontrollü Sosyal Hayat kapsamında, ulaşım ya da ziyaret gibi işlemlerde kullanılmak üzere kurumlarla ve kişilerle, Covid-19 hastalığı açısından herhangi bir risk taşıyıp taşımadığını tespit etmek için güvenli şekilde paylaşmanıza yarayan bir kod olarak Sağlık Bakanlığı tarafından uygulamaya geçirildi.

HES kodları uygulama üzerinden ya da kurumlara sağlanan servisler aracılığı ile sorgulanabilme imkânı sağlıyor.

Uygulama başladıktan sonra birçok vatandaşı sıkıntı bastı.

Özellikle gençler ve teknolojiden biraz anlayan vatandaşlar HES kodlarını kolaylıkla alarak resmi dairelerdeki işlerini yaptırıyorlar.

HES KODU ALMA ÇİLESİ ÇEKENLER

Seydişehir'de herhangi bir resmi kuruma işini yaptırmak için köyden gelen yaşlı, ya da teknolojiyi hiç bilmeyen vatandaşlara HES kodu soran yetkili,

Kimsesiz, Muhtaç, gariban 70-80 yaşındaki yaşlı, hatta hiç cep telefonu olmayan, ya da mesaj çekmesini bilmeyen büyüklerime, HES kodu al gel diye, geri çevirmeye hakkın var mı?

HES kodu alamayan vatandaşın resmi kurum önünde gözünden akan iki damla yaşın önemimi bilmiyorsan ne diyeyim sana?

Hadi yetkililer o densizliği yaptı, kurum önündeki diğer vatandaşlardan “Bana HES kodu alırmısın” ricasına duyarsız kalan orada bulunanlara ne diyeyim?

O güzel insanlar bizlere emanettir. Bu ve benzeri yaşananların o kadar çok örneği var ki, yazmakla bitmez.

Başınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizin kazandığı yüzündendir. Allah birçoğunu da affeder” diyen yaratanın başımıza daha ne gibi musibetler getireceğinden şimdiden hepimizin haberi olsun.

Şunu yazmadan geçmeyeceğim, yazdıklarım gerçek, şimdilik yetkililerin isimlerini yazmıyorum, ancak bir daha böyle bir olay yaşanırsa isim isim açıklayacağım.

İNSANLIK NEREYE GİDİYOR

Son yıllarda yaşanan olaylar, şahit olduklarım, gördüklerim, duyduklarım insanlığın nereye gittiğine dair kafamı karmakarışık etti.

Zaman zaman aklıma gelmiyor da değil, bu kovid belasını hak mı? Ettik.

Seydişehir Atatürk Caddesi araç trafiğine açık olmasına rağmen kamuoyunda genelde yürüyüş yolu olarak bilinir.

Bunun sonucu olarak da yayalar karşıdan karşıya geçerken daha rahat hareket eder, sürücülerin birçoğu da bu durumu bilir ve hız yapmaz.

Ancak, karşıdan karşıya geçen bir yaşlıya, çocuğa, hamile bir kadına yol vermemek için gaza biraz daha basarak hızlanan kişiye ne demeli?

Yaya geçitlerinde, sürücünün bir tanesi durarak yayaya yol verirken, arkadan gelen bir başka sürücünün önündeki araç durmasına rağmen hızlıca geçmesi, hatta yayaya çarpmasına ne demeli?

Yayaya yol veren bir araca arkadan gelip çarpan sürücüye ne demeli?

Yolun karşına geçmek isteyen yaşlı bir vatandaşın elinden tutarak, karşıya geçirmenin mutluluğunu içinde yaşamak istemeyene ne demeli?

Engelli birine yavaşlayarak yol vermeyi düşünmeyen, hatta aracını hızlandıran, üstelik kaldırımların engelli girişine aracını park eden densizlere ne demeli?

Ben bu tür insanlara ne diyeceğimi bilemiyorum, bilen varsa söylesin. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Zira insanlığın nereye gittiğine dair ipuçları var bu örneklerde.

İnsanlığın artık nereye gittiğini anlayamıyorum”

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdullah Leblebici Arşivi