Muzaffer Dereli

Muzaffer Dereli

Vakıf İnsanlar

Vakıf İnsanlar

Şüphesiz ki toplumları ayakta tutan pek çok temel taşları vardır. Bu temel taşları oldukça o toplumlar dimdik ayakta durur. Hatta onlar arttıkça toplum daha da ileri noktalara gider ve diğerlerine önderlik yapar. Tarihte bunun örnekleri görülmüştür. Adil, dürüst ve çalışkan milletler diğerlerinin önünde yer almış ve pek çok başarılar elde etmişlerdir.

İşte bu temel taşlarının belki en belirginleri de, kendilerine “vakıf insan” denilen ve o her biri bir dehâ olan kimselerdir. Onlar ilim, hikmet, marifet ve bunlar uğrunda kendilerini unuturcasına hizmete koşan kimselerdir. Tabiri caizse kendilerinizi hizmete adayan insanlardır.
Toplumun yapılanmasında pek müessir olan bu şahsiyetler, her birimde kendilerini gösterirler. Tabii onlar kendilerini gösterme gayretinde değildirler ama hangi yöne ve hizmete bakarsanız onları görürsünüz.
Eğitim ve öğretimde onlar vardır.
Fakir-fukaranın “babası” gibidir onlar…
Garip ve miskinlere onlar koşuşturur…
Fertlerin acılarını onlar paylaşarak azaltır…
Toplumun sevinçlerine de iştirak ederek artıran yine onlardır.
Cami, su hayrı, aşevi, hastane hizmetlerinde yine onlar öncüdür.
İmam-Hatip Okulları ve Kur’an Kurslarında yine onlar vardır. Buraların talebelerinin hâmisi de onlardır.
İşte vakıf insanlar!
İş bunlarla da kalmaz.
Derdi olanlar onları bulur. İçi daralanlar onlara gelir. Düğün-derneklerde yine onlara ihtiyaç duyulur.
Bütün bunlarda yer alan, öncü rol oynayan bu kimselere “vakıf insanlar” dememek mümkün müdür?
Siz evin, dükkânın, arsa vb.nin vakfedildiğini duydunuz. Ama hiç, bir kimsenin kendisini Allah için vakfettiğini işittiniz mi? Evet. Zaten vakıfların maksadı nedir ki? Vakıf insanlar olmasa, vakıflar olabilir mi? Bu marifetleri gösterebilir mi? Asla! O halde bu dinamiklerin kıymetini iyi bilmelidir. Gerçek âlimlerin yetişmesinde de çok önemli rol oynarlar.
Onlar topluma lokomotif görevi yapan insanlardır. Zira toplumların maddî ve manevî desteğini ancak böylesine güvenilir ve kendilerini hizmete adamış kimseler alabilir.
Şimdi bakın etrafınıza! Var mıdır böyle insanlar? Varsa kaç tanedir? Oranı ne kadardır?
Osmanlı’yı Osmanlı yapan bu eşsiz şahsiyetler değil midir? Onlar devlete bile yön veren konumda olmuşlar; ama bütün bunlarda hiçbir zaman menfaat gözetmemişlerdir. Zaten öyle olsa vakıf insan olamazlardı. Hiç kimseye yol da gösteremezlerdi.
Öyleyse gayretlerimiz bu noktada olmalıdır. Olabilirsek o kimselerden olmaya çalışmalıyız. Yahut da onlardan yetiştirmeye gayret etmeliyiz. Onlar ki, sadece maddi âlemde değil, mânevî âlemde de insanları sırtlayan kimselerdir. Bu kimselere aynı zamanda “Gönül Adamları” da denilir. Zira onların bunca hizmeti Allah katında karşılığını bulduğu gibi, kulların da gönüllerinde bir sevgi seli oluşturur. Allah onların hepsinden razı olsun ve sayılarını artırsın. Keşke biz de o vakıf insanlardan olabilsek!
Selâm ve dua ile. Allah’a emanet olunuz! 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Muzaffer Dereli Arşivi