Uzlet ve yalnızlık kader mi? Tercih mi?
Yalnızlık tercih olduğunda keyif verir, istemediğiniz bir zamanda olduğunda da mutsuzluk getirir. Yalnızlık tercih edildiğinde dinlendirir. Yalnızlık her iki halde de kendinize keyifli bir hale gelebilir.
***
Büyük eserler bırakmış birçok alimler, mucitler yalnızlıktan esinlendiler. Yalnız insan üretken olur. Zamanını iyi kullanır. Yalnızlık güzel olmasaydı peygamberler uzlete çekilmezdi. Evliyalar kendilerini halvete çekmezlerdi. Yalnızlığın sonunda büyük ecirler var. Büyük şifalar var. Siz yalnızlığınızı şifaya çevirin.
***
Yalnızlık insanı tamir eder. Şöyle bakalım. Devamlı halkla olan kırılır, bozulur, özünü kaybeder. Çevresindekilere benzemeye başlar. Aslında insan temiz yaratılmıştır. Sonradan insanlar tarafından kırılır, aldatılır, horlanır. Bundan en başta kalbi olmak üzere organları hasar görür. Uzlet; kırılan, bozulan organlarını onarır. Hakka döneni Hak tamir eder. Yeniden doğmuş gibi olur. Yaptığı yanlışlar nedeniyle hasar gören tüm duyguları onarılır. Uzlete giren vuslatla çıkar.
***
Eğer yalnızlığı kötü olarak görüyorsanız kötü olur. İyi olarak görüp iyi yönde kullanıyorsanız iyi olur. Yani siz yalnızlığınızı hangi ölçüde değerlendiriyorsanız öyle olur. Bu benim kaderim deyip bunalım yaşamak ve depresyon gibi birçok hastalıkların pençesine düşerek dert sahibi olmak yerine Allah beni kendisine yaklaştırıyor deyip üretmek gerekir. Zaten Allah kuluyla olunca yalnızlık ortadan kalkar. Diğer insanlarda ona dönmeye başlar.
***
Yalnızlık tefekkürle ibadet olur. Zaten tüm ibadetler yalnız daha ihlaslı olur. Tefekkür bin ibadetten daha hayırlıdır. Düşünen insan kendisiyle baş başa kalan insan eşyanın hakikatine erer. Tüm varlıklar ona döner. Bazı yalnızlar vardır hayatı kendilerine dar eder. Bazı yalnızlar vardır hayatında geniş pencereler açar, ufku genişler. Kendini eğitir.