ÜÇ EMİR ÜÇ YASAK
Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayâsızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.( Nahl Suresi 90)
Cuma günü minberde hatiplerimiz hutbenin sonunda her birimize tekrar tekrar hatırlatmak adına Nahl Suresi 90.Ayeti Kerimeyi okumaktadırlar. Burada yüce Rabbimiz bizlere üç emir vermekte ve üç şeyi yapmayı ise yasaklamaktadır. Nedir peki bunlar? “Adaleti ayakta tutun, iyilik yapın, yardım edin ama Hayâsızlık, fenalık ve azgınlıktan ise uzak durun.”
***
Cuma günü bizlerin hem bayramı hem de kendimize yeni bir başlangıç fırsatının verildiği gündür. Hatalarımızı, günahlarımızı hatırlayıp tövbe dilediğimiz, birlik ve beraberlik ruhunu yenilediğimiz, hutbe vesilesi ile kendimize yeni bir gündem oluşturduğumuz ve en önemlisi yeni bir ahit imzaladığımız gündür aslında. Gelin bu hafta imzaladığımız bu ahitteki bir gerçeği hep beraber irdeleyelim inşallah. Allahu Teâla bize üç emir tebliğ etmekte ve bu konular toplumun olmazsa olmaz şiarıdır demektedir. Sırasıyla bu emirleri ele alacak olursak.
Adalet: Adalet duygusu toplumun olmazsa olmaz yapı taşıdır. En başta Allah’ın emir ve yasaklarının yerine getirilmemesinden kaynaklanan inançta adaletsizlik ortaya çıkacaktır. Unutulmamalıdır ki bir toplumda adaletin gitmesi demek haksızlıkların çoğalması, güvenli bir liman bulmak isteyenlerin liman bulamaması demektir. Bu adalet evimizde anne ve babanın evlatlarına adaletinden başlamak kaydıyla toplumun en tepesindeki adalet anlayışına kadar devam etmektedir. Adaleti çökmüş bir yapının imarı ise mümkün değildir.
İyilik Yapmak: İyilik, güzel ahlak, hoşgörü manevi yolculuğumuzun gıdalardır. Yani bir kimse hem kötü olup hem de Allahın rızası ve hoşnutluğunu kazanamaz. İnsanlara zulmedip her türlü kötülüğü yapan, insanların kalplerini vicdanlarını sızlatan bir kişiden olgun mü’min anlayışı beklenemez. Öyle ise iyilik yapmada öncü olmak gerçek bir mü’minin şiarı olmalıdır. Ebû Hüreyre"den nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: “Kim bir Müslüman"ın dünya sıkıntılarından bir sıkıntıyı giderirse, Allah da onun kıyamet günündeki sıkıntılarından birini giderir. Kim darda kalan bir kimsenin işini kolaylaştırırsa, Allah da dünya ve âhirette onun işlerini kolaylaştırır. Kim bir Müslüman"ın ayıbını örterse, Allah da dünya ve âhirette onun ayıplarını örter. Kul, kardeşinin yardımında olduğu sürece, Allah da onun yardımcısı olur.” (D4946 Ebû Dâvûd, Edeb, 60)
Yardım Etmek: Yakınlara, akrabaya ve mazluma bakmak onlara yardımcı olmak bizlere hatırlatılan emirlerden bir diğeridir. Bu emir ise bizlere şu gerçeği vurgulamaktadır. Sizler yakın ve uzak akrabaya, muhtaç olan kimselere yardım etmez iseniz, zekâtınızı ve sadakanızı hakkıyla vermez iseniz toplumdaki alan el ile veren el dengesi değişecek ve bir yandan açlığın kol gezdiği diğer yanda ise tokluğun hat safhada olduğu bir dünya düzenine sebebiyet vermiş olacaksınız. Bunu önlemek için bir an evvel silkelenmeli ve bu yardım mekanizmasını çalıştırmalıyız.
Cuma günü hutbeden sonra bizlere bir öğüt ve nasihat olarak zikredilen bu hususlar, olmazsa olmazlarımızı her daim bizlere hatırlatmaktadır. Bu konuya haftaya kaldığımız yerden devam edip “üç yasak” konusuna yer verelim inşallah.
Selam, dua ve muhabbetlerimle…