Süleyman Özkafa Hocaefendi anıldı

15 yıl önce vefat eden merhum Süleyman Özkafa Hocaefendi Aydınlar Ocağı tarafından düzenlenen programla anıldı. Vefatının 15. Yıldönümünde babası Süleyman Özkafa’yı anlatan Adnan Özkafa, “Babam Süleyman Özkafa ömrünü Hakk yoluna ve İslam’a adadı” dedi. Aydınlar Ocağı’nda düzenlenen anma programına Saadet Partisi Karatay İlçe Başkanı Ali Genç. Merhaba Gazetesi İmtiyaz Sahibi Halid Şen, Özkafa ailesinin yakınları ve sevenlerinin yanı sıra Aydınlar Ocağı üyeleri de katıldı.

BABAM TAM BİR DAVA ADAMIYDI

Kendisi küçükken babası ve arkadaşlarının verdiği büyük mücadeleyi anlatan Adnan Özkafa, şunları kaydetti: “Orta okulu İmam Hatip'te okuyan babam, Hacıveyis Zade Hocadan yıllarca bizzat ders gördü. Daha sonra Yüksek İslam Enstitüsü'ne kayıt yaptırdı ve Enstitü'nün ilk mezunlarından. Bir grup okul arkadaşı ile birlikte mahalli 'Oku mecmuasını' çıkarıyorlar. 1961 yılında yayın hayatına başlayan mecmua 1980'e kadar sürekli yayın yapıyor. Daha sonraki süreçte mecmua Konya sınırlarını aşıyor ve tüm Türkiye'ye yayılıyor. Babam, mecmuanın bazen yazı işleri müdürü, bazen sahibi bazende köşe yazarı olmak suretiyle çalışmalarını sürdürüyor. 1960'lı yıllarda evimize de geliyordu bu mecmua. Ben, o dönemlerde okuma yazma bilmiyordum. Derginin bir kapağında okul vardı. Bir de okulun kapısında kocaman bir zincir kilit var ve okulun önünde elinde çanta ile bekleyen bir öğrenci vardı. Bu okul İmam Hatip'ti. Okumam yazmam yoktu ama verilen mesajı ve anlatılmak istenileni anlıyordum. Yine başka bir sayının kapağında Ayasofya Camii vardı. Bulutlardan gözyaşı akıyordu. Caminin önünde cemaatte vardı ama camide namaz kılamıyorlardı. Ben okuma yazma bilmiyorum ama kapaktan bir şeyler anlıyordum. Okuma yazma bilmeyen insanlara bile oku mecmuası birşeyler öğretiyordu. Babam ve arkadaşları o sıkıntılı dönemlerde büyük mücadeleler veriyordu. Babam, biz okula gitmeden bize Kur'an ve İslam kültürünü öğretti. Kendisi tam bir dava adamıydı. Babam, enstitüden mezun olduktan sonra Mersin'in Erdemli ilçesine müftü olarak atandı. Genç bir insandı. Halk ile müthiş bir iletişimi vardı. Akdeniz'in en büyük İmam Hatibi'ni o dönem Erdemli'ye inşa ediyorlar. Rahmetli babam, gençliğin yetişmesine büyük katkılar sağladı.”

KONYA'NIN HER YERİNDE CİHAD ÇALIŞMASI YAPARDI

“Babam yaşamı boyunca çeşitli yerlerde görev yaptı, zorluklara göğüs gerdi, çok çile çekti ve hak yolunda verdiği mücadele esnasında şeker hastası oldu” diyen Özkafa, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Babam, emekli oldu. Emekli olduktan sonra da yeni bir hayata besmele çekti. Gençlik FM Radyosu'nda konuşmalara başlıyor. Vaazlar veriyordu. Babam ve arkadaşları 'İrşad' adında bir ekip kuruyorlar. Arkadaşlarından biri imam, biri vaiz, biri şoför oluyor ve Konya'nın 31 ilçesinin ne kadar köyü varsa hepsini turluyorlar. Büyük camilere gidip vaaz veriyorlar. Babam, ömrünün sonuna kadar irşad ekibi ile vaaz vermeye devam etti. Babam ve arkadaşları vaaz vermek için gittikleri yerlerde de yemek yeme adetinden uzak durmuşlar. Bizzat kendileri aralarında para toplarlarmış ve üzüm, kavun, karpuz olarak karınlarını doyururlarmış. 'Biz, buraya yemek yemeye gelmedik, size hakkı anlatmaya geldik' derlermiş. Böyle olduğu için insanlar üzerindeki söylemlerinin etkisi daha fazla oluyormuş. Babam, hangi ilçe ve köyündeki vazifesini bitirirse evine gelir onun notunu yazardı. Not, geniş kapsamlı olurdu. Aynı köye 3-4 kez gittikleri olurdu. Not almasındaki asıl amaç, gittiği yerde önceden anlattığı konuyu bir daha anlatmaması, insanları yeni konu ile bilgilendirmekti. Tekrara düşmek, milleti sıkmak istemiyordu. Bazı konular üzerinde çok dururdu. Vakıf işlerine fazla karışmayın ve Vallahi Billahi diyerek çok yemin etmeyin derdi. İnsanlara vakıf arazilerinden, mallarından, eşyalarından uzak kalmasını tavsiye ederdi. Faiz yemekten, faiz alıp vermekten uzak kalınması konusunda sürekli tavsiyelerde bulunurdu” şeklinde konuştu.

SALİH ACIBADEM