Allah herkese bir ömür, bir ecel tayin etmiştir. Vakti gelince bir saat ne geri, ne ileri gitmeden herkes ruhunu teslim eder.

Ne hikmettir bilinmez, Şubat ayı bu noktada İslam alemi için bir hazan mevsimi gibidir. Her biri din ve ilimde, cihadda, siyasette, tasavvufta, hizmette… devasa eserler ve etkiler bırakan yakından tanıdığımız pek çok değerli şahsiyet bu ayda terk-i dünya eylemişlerdir.

Şöyle bir takvimlere baktığımızda bakın hangi isimler karşımıza çıkıyor:

3 Şubat 2002 Ali Ulvi Kurucu’nun vefatı. Konyamızda yetişip tüm İslam alemine malolmuş şair, edip, peygamber aşığı bu muhterem insanı bu ayda kaybettik. Yıllar önce bir umre ziyaretimizde “Burası Allah’ın evi, siz de Allah’ın misafirlerisiniz, hoş geldiniz, safalar getirdiniz…” diyerek başladığı tatlı sohbeti hala dün gibi kulaklarımdadır. Çok sevdiği, aşık olduğu Nebi’nin yanında ruhunu teslim etmiştir.

4 Şubat 2001 Esad Coşan Hocaefendi’nin vefatı. Mehmed Zahid Kotku Hazretleri’nin damadı olan Merhum Coşan  Hocaefendi dini ve tasavvufi hizmetler yanında basın, kültür, gönüllü kuruluşlar, siyaset gibi çok yönlü çalışmalar yapıp 28 Şubat zulmünde Avustralya’ya gitmek zorunda kalmış ve orada şüpheli bir trafik kazasında vefat etmişti.

5 Şubat 1960 Hacıveyiszade Mustafa Sabri Kurucu Hocamızın vefatı. Konya’nın manevi mimarlarından, İmam Hatip-İlahiyat camiasında tüm hoca ve talebelerde büyük hakkı ve emeği olan ve zengin-fakir, vali-hizmetli, aptal-çingen, Türk-Kürt-Arap demeden istisnasız tüm halkın gönlünde taht kuran, bir daha eşi zor bulunacak örnek bir alim ve hoca. Konya’da Hz. Mevlana’dan sonra en kalabalık cenaze merasimi ile Üçler Mezarlığı’na defnedilmiş.

10 Şubat Sultan 2. Abdülhamid Han’ın vefatı. Osmanlı’nın en zor döneminde sultan ve halife olarak takip ettiği siyasetle darb-ı mesel olan büyük şahsiyet. Sağlığında kıymetini bilemeyip aleyhinde çalışanların vefatından sonra şiirler, ağıtlar yakarak ruhundan özür diledikleri, hala bir takım uzak diyarlarda adına hutbe okunan büyük sultan Beylerbeyi Sarayı’nda sürgün hayatı yaşayıp, soğuktan zatürre olarak vefat etmiş.

12 Şubat 1984 Ramazanoğlu Mahmud Sami Efendi Hazretleri’nin vefatı. Bir edep ve ahlak timsali, ömür boyu ve ölümünde bile ayağını uzatmamış, yıllarca arkada sıra bekleyen insanların hakkına tecavüz etmeyeyim diye vapur için cebinde hep bozuk para bulunduran, İstanbul’da kendisine mezar yeri teklif edenlere “Gönlümüz Cennetül Baki’yi ister ama…” dedikten sonra Ravza-i Mutahhara gölgesinde teslim-i ruh eyleyen gönül sultanı.

12 Şubat 1949 Hasan Elbenna’nın vefatı. Son asrın en büyük İslami Hareketlerinden İhvan-ı Müslimin’in kurucusu, daha ilkokul çağında iken haramlarla mücadele için dernek kuran, 40 küsür senelik kısa ömrüne çok bereketli hizmetler sığdırarak yetiştirdiği Seyyid Kutub gibi şehid edilen bir dava adamı, hem fikir, hem aksiyon adamı.

17 Şubat 1871 Şeyh Şamil’in vefatı. Kafkas Kartalı, Çeçen Mücahid İmam Şeyh Şamil tasavvufun insanı uyuşturduğu iddialarının aksine “Bir eli tesbihte, bir eli tetikte” ömür boyu cihad etmiş ve esir iken Rus Çar’ından şartlı özel izin alarak Hacca gitmiş, insanlar onu görebilmek için Kabe’nin damına çıkartmışlar ve Allah ona geri esarete dönmeyi göstermeden, kendi misafiri olarak ruhunu teslim almış.

27 Şubat 2011 Milli Görüş Lideri Necmeddin Erbakan’ın vefatı. Türkiye’de en üst düzeyden en alt bürokrata kadar binlerce insan yetiştirmiş, Dünyada siyonizmi en iyi tanıyan ve en iyi anlatan, İslam Aleminin derdini kendine dert ve dava edinen, seveniyle sevmeyeniyle herkesi etkileyen, siyaset, bilim, fikir, aksiyon ve dava adamı.

Bu Şubat gününde adını saydığımız ve yer darlığından sayamadığımız tüm değerli insanlar için gelin 1 Fatiha 3 İhlas okuyalım.