Abdullah Leblebici

Abdullah Leblebici

Su zenginiyiz ama varlık içinde yokluk çekiyoruz

Su zenginiyiz ama varlık içinde yokluk çekiyoruz

Konya ilinin en fazla yağmur ve kar yağışı alan ilçesidir Seydişehir. Yıllardır istatistikler bunu da net bir şekilde göstermektedir.

Bilindiği üzere Konya ovası sulama projesi olan BSA nın Beyşehir ile birlikte Seydişehir en önemli ayaklarındandır.

Beyşehir, gölü ile, Seydişehir’ de Akçay, Kuğulu ve İçerikışla mevkiinin suları suğla göletini beslemekte, buradan da Çumra Apa barajına nakledilmekte.

Çumra bu bölgelerdeki suları taşıma konusunda, belki de ülkenin lideri, nerede ise gözümüzden akan yaşa dahi talip olacaklar.

Dolayısı ile Seydişehir aldığı yağış miktarı göz önüne alınır ise su zengini bir yerleşim birimi. Suyun bir damlasını dahi boşa götürmek istemeyen Çumra bölgesi, Seydişehir’ de Suğla depolama alanını bile yaptırmayı başarmıştır.

Gelinen durumu asla eleştirmiyorum, Çumra halkının ve yöneticilerinin bu duyarlılığını başarılı buluyorum.

Sonuçta kendi memleketlerini düşünüyorlar.

SU ZENGİNİYİZ AMA!

Konya ilinin en fazla yağış alan ilçesiyiz demiştim. Ancak gelin görün ki, yaz aylarında su sıkıntısı çeken, kış aylarında ise su taşkınlarına maruz kalan garip bir durum ile karşı karşıyayız.

En son 13-14-15 Mart tarihlerinde karların erimeye başlaması ve beraberinde gelen yağmurlar ile binlerce dönüm ekili arazi su altında kalıverdi.

Kaymakam, Deniz Pişkin, Belediye Başkanı Mehmet Tutal, partilerin yerel temsilcileri, sivil toplum kuruluşu başkan ve yöneticileri bu duruma duyarsız kalmadı, su altında kalan arazileri yerinde inceledi, mağdur vatandaşlarımızla görüştü, dertlerini dinledi.

Garip olan kışın sel baskınları, yazın da susuzluk çekmemiz.

Bölgeye kısa bir göz atacak olursak,

Karaviran, Yalıhüyük, Ahırlı, Akkise, Kumluca, Gökhüyük, Çatmakaya, Susuz, Gölyüzü. Mahalleleri ile Suğla arazisi içeri kışla mevkii ve diğer bölgelerde binlerce dönüm ekili arazi sular altında kaldı.

Yaşanan ekonomik kriz göz önüne alındığında, zaten zor durumda olan çiftçi; birde su taşkınları sonucu çaresiz kaldı.

İşin özü nimetini başkaları yerken, külfetini Seydişehir ve bölge çiftçisi çekmek zorunda kaldı.

MUM DİBİNE IŞIK VERMEZ

Mum dibine ışık vermez diye bir ata sözümüz var. En fazla yağışı almamıza rağmen yaz aylarında yaşanan su sıkıntısı, kış aylarında da sel baskınları kader olsa gerek.

Öncesine nazaran bölgemizde sulu tarım yapılması için önemli yatırımlar hizmete alında. Ancak yeterli olduğunu söyleyemem.

Sulu tarım imkanından yoksun kalan bölgelerin tespit edilerek kısa sürede programa alınması gerekiyor.

Yani suyumuz var, ama, “MUM DİBİNE IŞIK VERMİYOR”

Sulu tarım için durum böyle, ancak, kış ve bahar aylarında yaşanan su baskınlarına da bir çare bulunması gerekiyor.

Bölge halkı aynı çileyi yıllardır çekmekten bıktı usandı.

Şu işe bir el atın artık.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdullah Leblebici Arşivi