Dr. İbrahim Büyükeken

Dr. İbrahim Büyükeken

Sözkonusu vatan ve millet, gerisi hikaye

Sözkonusu vatan ve millet, gerisi hikaye

 

"Her dönemin adamı değil; her dönem adam olmaktı" bütün mesele. Haklıya haklı demek; haksızlığa karşı çıkmaktı ilkeli duruş. Güce değil Yaradana taptık. Haksızlık karşısında susup dilsiz şeytan olmaktansa zulmedenlere karşı olduk, onların kervanına katılmadık...

**

Birileri gibi güce tapıp kamuda işe girebilmek için "kadro dilenmedik, referans dilenmedik"... Çok şükür diplomalarımız var yabancı dilimiz de. Birileri gibi haksızlıkla bir yere gelmektense soğan ekmek yemeğe razıydık. Bizim referansımız Hak'tı, doğruluktan yanaydı...

**

Oysa çok yakınımızdakiler bile paralel çeteye kamuda kadro almak için yalakalık yapıyorlardı. Şimdi çoğu kamuda iyi yerlere geldi. Bizim gibi düşünen insanlar o yıllarda enayi (!) gözüyle bakıyorlardı. Varsın onlar öyle düşünsün dedik... Sineye çektik. Ama haksızlıkla ve vatana ihanet bir şebekenin referansıyla kamuda işe girmek yerine kuru ekmeğe razıydık... Nihayetinde rızkı veren Allah'tır...

**

Bugün yaşadıklarımız bize haklı çıkarttı. Çok şükür yanılanlardan, aldatılanlardan olmadık. O malum yapı adına FETÖ deyin cemaat deyin paralel yapı deyin ne derseniz deyin. Amerika'nın kucağında oturduklarını zaten biliyorduk. Ilımlı İslam projesi adı altında ABD'nin ve Vatikan'ın taşeronluğunu yaptığını da biliyorduk. Bunu dillendirdiğimiz zaman bizi din düşmanlığıyla bile itham edenler olmuştu...

**

Sınav sorularını çaldıklarını da biliyorduk. 2010 yılında KPSS'ye ilk ve tek girişim oldu. O sınavda da sorular çalındı ve iptal oldu. "Karı-koca KPSS'den tam puan çekerken, bu işte bir bit yeniği var" dediğimiz zaman en yakınımızdakiler bizi, cemaat düşmanlığıyla suçladı...Evet cemaatin tabanında birkaç arkadaşımız olmasına rağmen cemaat denen o yapıya hep mesafeliydik...

**

Cemaat denen ihanet şebekesinin kul hakkı yemelerine, sınav sorularını çalıp kendi elemanlarına dağıtmalarına sonuna karşıydım. Devlete ele geçirmek istemelerine, devlete sızmalarına hep karşı olduk. Hırsızlıkla, haksızlıkla, hukuksuzlukla kendilerine göre bir "altın nesil" yetiştirmişler.. Ki bu sözde "altın nesil" özde "hain nesil" tarihimizde görülmemiş bir ihanetin altına imza attı...

**

Ankara'da, İstanbul'da kendi helikopterlerimizle, kendi uçaklarımızla, kendi tanklarımızla ve kendi tanklarımızla milletimizin üzerine kurşun yağdırdılar, bomba attılar. Darbeye karşı çıkan insanlarımızı tanklarla ezdiler. Yetmedi tarihimizde ilk defa larmilli iradenin merkezi meclisimizi bombaladılar...15 Temmuz gecesi kırılma noktası oldu. Millet tehlikeyi o zaman daha iyi anladı. Cumhurbaşkanı dahil hiçkimse bu alçaklığı bu hainliği beklemiyordu...

**

Bütün bu görüntüleri izlerken, milletin sinirden gözleri döndü. Sinirden ağlayanlar, beddualar edenler oldu. Hükümeti eleştirenler, Tayyip Erdoğan'ı sevmeyenler bile bir gecede onun yanında yer aldı. Çünkü gün birlik günüydü. Muhalafete olmadık hakaretleri yapan iktidar ise bir gecede muhalefetle barıştı. Bir araya gelmemiz için bir musibet gerekiyordu. İşte bu musibet FETÖ'den geldi...

**

Her şerde bir hayırdır vardır derler ya. Darbe girişiminin bu ülkeye en büyük hayrı yeniden bir olduk, yeniden ortak değerler üzerinde bir olduk, biz olduk. Çünkü çok ayrışmıştık. Nefret toplumu olmuştuk. Herkes birbirini ihanetle, hainlikle suçlar hale gelmişti. Ben de kişisel olarak, nefret söylemi kullanan kim varsa hayatımdan çıkardım. Darbe girişimine sessiz kalanları, darbecilere destek verenleri, dün paralel yapıya yalakalık yapıp da bugün iktidar yanlısı gibi görünen kaypakları hayatınızdan çıkarın bence...

**

Bilerek veya bilmeyerek siyasi tartışmalardan dolayı insanlar birbirini kırdı. Toplum ayrıştı, kutuplaştı. Ama gün bunları bir kenara bırakma günü. Kurtuluş Savaşı'nda nasıl bir savaş verdiysek bugün de aynı mücadeleyi veriyoruz. Kocasının kamyonuyla sokağa çıkan çarşaflı ablamızla, yanındaki başı açık ablamız bu ülkenin özüdür.. Biz etle tırnak gibiyiz...

**

Geçmişte hükümeti yanlış icraatlarından dolayı haberlerimizde, köşe yazılarımızda hakkaniyetli bir şekilde eleştirdik. Mesleğimiz gereği, duruşumuz gereği bunları yazmak zorundaydık. İnsanlar da, hükümetler de hata yapar. Ama "hükümeti eleştirdi" diye insanları 'vatan haini' diye itham etmek, FETÖ'cü diye jurnallemek en büyük adiliktir, şerefsizliktir. Maalesef bu tür şerefsizler, karaktersizler her yerde var. Bazen dibinizde bile bitebiliyor. Allah onların şerrinden korusun...

**

Biz dün neysek bugün de oyuz. Dün ne dediysek bugün de aynısını savunuyoruz. Tek derdimiz vatanımızın, devletimizin ve milletimizin bekasıdır. Yeter ki; vatanımız elden gitmesin, milletimiz birbirine düşmesin, devletimize birşey olmasın. Varsın bizim gibi düşünenleri yani "birlik ve beraberlik" diyenleri yine dışlasınlar.. Ona da kabul. Biz kuru soğana kuru ekmek yemeğe, tarlalarda çalışmaya, amelelik yapmaya da razıyız.

**

Dün olduğu gibi bugün de kamuda bir yerlere yükselme derdimiz yok. Nasip de varsa olur bu işler. İsteseydik zamanında bazıları gibi Cemaat denen o hain haşhaşi yapıya yamanır, BYEGM'de, Emniyet'te, BİK'te, AA'da TRT'de kadro alırdık. Ama bunlara boyun eğecek kadar onursuz ve şerefsiz değildik, çok şükür. Bizim tek derdimiz vatanımız, devletimiz ve milletimiz gerisi hikaye. Ayrılıkta azap, birlikte rahmet vardır. Bir olmazsak diri olmazsak kurtlar sofrasına yem oluruz mazallah..

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dr. İbrahim Büyükeken Arşivi