Soru Üstüne Soru…
Fransa’da inançlara, kutsal değerlere, Allah’ın Rasülüne hakaret eden bir kaç gavur ölünce dünya ayağa kalkıyor, İslam dünyasında her gün yüzlerce masum insan katlediliyor kimsenin kılı kıpırdamıyor. Sanki gavurunki can, müslümanınki patlıcan!
Üstad Necip Fazıl
“Bir alem ki gökler boru içinde
Üst üste sorular soru içinde…”
Demiş. Biz de üst üste bazı sorular sorsak, mesela desek ki:
İnsan hakları ve barış konusunda sicili oldukça bozuk olan Fransa, bu olay karşısında dünyaya bir çağrı yapıyor ve bir gün içinde 45-50 ülkenin en üst düzey temsilcileri işini gücünü bırakıp davete icabet ederek protesto yürüyüşüne katılıyor.
Acaba Irak’ta, Suriye’de, Afganistan’da, Filistin’de, Doğu Türkistan’da, Libya’da, Mısır’da… ayda-yılda bir gün değil, her gün öldürülen ve sayısı 3-5, 8-10 değil yüzlerce, binlerceyi bulan can kayıpları karşısında niçin bir ülke kalkıp ta dünyayı ayağa kaldırmıyor, yürüyüşe çağırmıyor?
Bırakalım başka ülkeleri, bizim Türkiye gerek İslam alemindeki bu binlerce ölen, gerekse kendi topraklarımızda sayısı 30 binleri aşan şehitler için niçin böyle bir protesto çağrısı yapmadı?
Ya da yaptı ise bu çağrıya nasıl bir karşılık buldu?
Dünü geçelim. Bugün itibariyle bizim Başbakanımız, Cumhurbaşkanımız, Devletimiz böyle bir çağrı yapsa, “Eyy Dünya Milletleri, gelin bu Pazar günü Ankara’da veya İstanbul’da bütün katliamları protesto için bir araya gelelim, tüm terör olaylarını lanetleyelim…” dese, acaba kaç ülke temsilcisi koşar gelir, bu çağrıya icabet eder?
Biz Müslümanlar olarak kendi peygamberimize inandığımız gibi, Hz. Musa’ya da, Hz. İsa’ya da inanır ve onları belki Hristiyan ve Yahudilerden daha fazla sever sayarız. Şimdiye kadar dünya tarihinde bir tek müslümanın Hz. İsa ve Hz. Musa aleyhinde en ufak bir hakaret sözü, hareketi, tavrı, karikatürü, sineması, tiyatrosu, şiiri, hicvi… görülmüş müdür, duyulmuş mudur? Böyle bir cümleyi kurarken bile ben haya ediyorum.
Ama bir dergi, yaptığı terbiyesizliğin adına sanat, basın, özgürlük, bilmem ne… diye kulp takarak İslam Peygamberi Efendimiz Aleyhissalatü Vesselam’a hakaret etme cesaretini nereden buluyor? Bu küstahlığı niçin yapıyor?
İnanmazsan inanma, ama neden hakaret ediyorsun?
Neden provokasyon yapıyorsun?
Dünya ülkeleri terörü kınarken(!) bu küstahlığı, bu densizliği, bu terbiyesizliği niçin kınamıyor? İşin o tarafıyla niçin ilgilenmiyor? Hırsız suçluysa, ev sahibinin hiç mi suçu yok? Olaya niçin at gözlüğüyle bakıyor?
Bir de Fransa’da bu dergiye saldırı yapan insanların kimliği, geçmişi, yaşantısı, bağlantıları nedir? Bu vatandaşlar İslam’ı mı temsil ediyor, yoksa kendilerine verilen bir karanlık görevi mi ifa ediyor?
İslam aleminden tüm dünyaya bir manifesto yayınlayıp dönen dolapları, işin eğrisini doğrusunu ortaya çıkaracak bir mevki, makam, şahıs, otorite yok mu?
Hristiyanların Papa’sı var da bizim niye başımız yok?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.