Şike şüphelileri maç boyunca karakolda bekleyecek

Şike şüphelileri maç boyunca karakolda bekleyecek

Futbolda şike ve teşvik primi iddianamesi, soruşturmayı yürüten özel yetkili savcılık tarafından İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'ne ulaştı

İddianamede yer alan bazı müeyyideler tartışmaları da beraberinde getirdi. Buna göre şike ve teşvike ilişkin kanunun 18'inci maddesi uyarınca şüpheli futbolcular ve yöneticiler, beraat edene kadar antrenman sahasına dahi giremeyecek. Şüpheliler, takımlarının maçlarının olduğu gün, stadyuma en yakın karakola giderek müsabaka boyunca burada kalacak ve karşılaşmadan bir saat sonra karakoldan ayrılabilecek. Bu yaptırımı ancak mahkeme kaldırabilecek. İddianame kabul edildikten sonra şüpheli kulüp yöneticilerinin üyeliklerinin düşmesi de gündeme gelecek. Mahkeme sürecinde cezaya çarptırılanların üzerindeki takip ise aklansalar dahi 1 yıl sonra kaldırılacak.

Statlara girişi yasaklananlardan ilk itirazlar geldi. Eskişehirspor'un forveti Mehmet Yıldız'ın avukatı Polat Küçük, İstanbul Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunduğu dilekçesinde, "Kanun hükmü değerlendirilmesi sonucunda müvekkilimin maçları izlemek için değil, müsabakalarda aktif olarak yer almak için stada giriş yapacağı anlaşılmaktadır. Bu durumda da savcılık makamının verdiği karar hukuken uygulanamaz nitelikte olması nedeninden ötürü dikkate alınması zaruridir." dedi. Kararın hukuken yanlış ve aykırı bir uygulamaya yol açtığını vurgulayan Küçük, Mehmet Yıldız'ın savcılık sorgusunun ardından serbest bırakıldığını hatırlattı.

Müvekkili hakkında hürriyeti kısıtlayıcı ve anayasal haklarını zedeleyici bir kararın savcı tarafından verilmesinin 'Kılıçların eşitliği' ilkesine aykırı olduğunu vurgulayan avukat Küçük, şu ifadeleri kullandı: "Müvekkilim milli sporcu olup, bu bağlamda aktif spor hayatına devam etmektedir. Bu yaptırımın ne kadar süreceğinin belli olmaması, meslek hayatının devamının, süregelirliğe bağlı olması gerektiği, şayet aktif spor hayatının kesilmesi durumunda da sona ereceği düşünüldüğünde verilen kararın hukuka uygun olması düşünülemez. Müvekkilim hakkında uygulanan kararın ne gibi sonuçlar doğuracağı açıktır. Ancak düşünmek gerekir ki müvekkilim dava sonunda beraat etmesi halinde bu uygulamanın verdiği mağduriyeti kim karşılayacaktır?" Kararın Mehmet Yıldız'a ve kendisine tebliğ edilmediğine dikkat çeken Küçük şöyle devam etti: "Gıyapta verilmiş kararın hukuka uygun yanı yoktur. Bu nedenle Mehmet Yıldız hakkında verilen seyirden yasaklanma kararının kaldırılmasını, aksi halinde ise seyirden yasaklanma kararına dayanılarak futbol müsabakalarından yasaklanma şeklinde ortaya çıkan uygulamanın hukuka uygun olmadığının tespiti ve bu yönde kararın kaldırılmasını talep ediyorum."

Bursaspor Yönetim Kurulu da, Gökçek Vederson'a ilişkin Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'na gitti. PFDK'ya itiraz ettiklerini belirten Bursaspor Kulübü Hukuk İşlerinden Sorumlu Yöneticisi Avukat Öztürk Yazıcı, "Yürütmenin durdurulmasını istedik. Kapsam dışına çıkarak meslek ve sanatın icrasından men şeklinde kanunda hüküm yok. Kanunlar lafzıyla ve ruhuyla bir bütündür. Kanunun neyi kastettiğini bilmek, buna göre hareket etmek gerekiyor. Maalesef lafzıyla, ruhuyla iyi yorumlamadıkları açıkça ortada. Bu da mağduriyete yol açılıyor. 'Çok acil' koduyla müracaat ettik, tazmin haklarını saklı tuttuğumuzu belirttik." diye konuştu. Ayrıca İstanbul Bş. Belediyesporlu futbolcu Can Arat'la ilgili 'seyirden yasaklanma' kararı olmadığı belirtildi. Kayserispor'la önceki gün oynanan maça 'yasaklanan 14 futbolcu arasında olmadığı halde' alınmayan Can Arat'ın TFF'nin hatasından mağdur olduğu öğrenildi. Arat için Savcı Mehmet Berk'in Emniyet Müdürlüğü'nü arayarak, "Benim yazımda Can Arat yok. Neden stada alınmıyor?" dediği ifade edildi. Emniyet birimlerinin de, 'kendileriyle ilgili bir durum olmadığını' ilettiği kaydedildi.

AKTİF YÖNETİCİLERİN DURUMU MAHKEMEDEN SONRA

NETLEŞECEK

Haklarında seyirden yasaklanma kararı verilen kulüp yöneticilerinin şu aşamada 'görevden alınma' durumunun olmadığı bildirildi. Seyirden yasaklamanın 'koruma tedbiri', istifanın ise 'güvenlik tedbiri' olduğu vurgulanırken, Savcı Mehmet Berk'in, TFF'ye bir yazı göndererek şüpheliler hakkında dava açıldığını ve haklarında koruma tedbiri verildiğini kaydettiği ifade edildi. İstifayla ilgili hükmün, davanın görüldüğü mahkemenin kararınının ardından verilebileceği öğrenildi.

'İlgili hüküm taraftara yönelik, futbolcuları kimse engelleyemez'

Futbolda 3 Temmuz'dan bu yana yaşanan süreç her gün yeni bir boyut kazanırken, spor hukuku uzmanı avukat Metin Ünlü, yeni kaosların kapıda olduğunu söyledi. 'Seyirden men' tedbirinin amacının bazı kişisel, saha ve tribün olaylarında taraftarları statlara sokmamak olduğunu vurgulayan Ünlü, "Savcılık güvenlik sebebiyle böyle bir yetkiye sahip. İşin yanlış olan kısmı şu. Madem böyle bir güvenlik tedbiri uygulayacaktınız, bu kişiler hakkında soruşturma yürütülürken neden statlara soktunuz?" ifadelerini kullandı. Bu kişilerin futbol oynamasına ve profesyonel olarak mesleğini icra etmesine hiçbir makamın engel olamayacağına dikkati çeken Metin Ünlü şöyle devam etti: "Yeter ki haklarında tutukluluk kararı olmasın. Bir futbolcunun veya futbol aktörlerinden birinin futbol sahalarında mesleğini icra ederken bunun engellenmesi ancak disipliner bir yapıyla olur. Bu yapının da karar vericisi münhasıran Türkiye Futbol Federasyonu'dur. Bunun dışında hiçbir kurum veya merci bir futbolcunun ya da bir antrenörün saha içerisinde mesleğini icra etmesini engelleyemez.."
Zaman

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.