Seyit Karaca: Yangınlar Sönsün Artık!

Seyit Karaca: Yangınlar Sönsün Artık!

Siyasi Partilerin Konya’daki İl Başkanları; siyasi görüşlerini, fikirlerini, şehrin sorunlarını ve çözüm önerilerini Merhaba Gazetesi “Siyasetin Nabzı” sayfaları için kaleme aldı.

DEVA Partisi Konya İl Başkanı Seyit Karaca

Yangınlar Sönsün Artık!

 

Bu güzel ülkemin başından gaileler hiç eksik olmayacak anlaşılan. Doğal afet olarak sel, deprem ülkenin bir gerçeği ama son yaşanan orman yangınları gerçekten içimizi dağladı. Vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan (C.C.) rahmet diliyorum. Birçok vatandaşımızın evleri yandı, büyükbaş veya küçükbaş hayvanları can verdi, telef oldu. Ormanlarda yaşayan birçok canlı yangınlar nedeniyle öldü.

 

Orman yangınları ile mücadele bir süreç işidir. Kendi mesleğimden örneklendirmek gerekirse büyük kazalar veya yanıklar sonrası hasta ve yaralıları tedavi edecek birimleri “hasta olsa da buralarda tedavi etsek” düşüncesiyle açmazsınız. Sürekli ekip ve teçhizat olarak hazır tutmak ve bunun maliyetine katlanmak zorundasınız. Hiç hasta olmasa da bu maliyet sizin için bir zorunluluktur.

 

Yangın söndürme için yapılacak ön hazırlık da bunun gibidir. Artık modern müdahale sistemleri arasında uçak ve helikopter önemli bir araçtır. Drone, iha gibi araçlar da tespit ve kontrolde faydalanılacak araçlardır ve bunların da önemi inkâr edilemez.

 

Eğitimle başlaması gereken yangın önleme süreci, altında zevkle piknik yaptığımız ormanlık alanlarda yangına yol açacaklar başta olmak üzere çöp bırakmamak ve nesillerimizi bu şuurla yetiştirmek başta gelen husustur. Sonrasında gerekli araç gereci sürekli çalışır halde hazır tutarak yapılacak tatbikatlarla personeli hazır tutmak, önlemenin en önemli parçalarındandır.

 

Son orman yangınlarında gördüğümüz aksaklıklar nelerdir?

En önemli husus koordinasyon sıkıntısıdır. Sadece ilgili Bakanların olay yerinde sürekli olmaları yetmiyor. Kaldı ki ilgili Bakan bile “yerleşim yerini kim söndürecek, diğer alanları kim söndürecek” diye açıklama yaparken de bu anlamda kendi kafa karışıklığı ve zihin dünyasını net olarak ortaya koymuştur. En fazla polemik konusu yapılan Türk Hava Kurumu’nun, yakın zamana kadar elinde bulunan bu işe tahsis edilmiş filosunu maliyetler bahane edilerek görev yapamaz hale getirilişi son derece yanlıştır. Uzun zamandır uçmayan ve uçuş ekibi tasfiye edilen uçakların yangın döneminde yardım talebinde bulunulan ülkelerden gelenlerle aynı model ve yaşta olmaları ayrı bir garabet ve üzerinde düşünülmesi gereken bir husustur. Spekülatif de olabilir ama kiralanan uçakların 3-4 günlük kira paralarına uçuşa hazırlanacak uçakların var mı yok mu olduğunu bile sağlıklı öğrenemedik. Birileri var derken devletin zirvesi uçağın olmadığına dair beyanlarda bulundu. Kayyum başkanın beyanları ve atanan yönetim kurulu üyelerinin kimlikleri de ayrı bir tartışma konusu olmuştur. Üstelik Onursal Başkan’ın Sayın Cumhurbaşkanı olarak belirtildiği bir ortamda bu kargaşa son derece düşündürücüdür. Sanırım bu yangınlar sonrası idarecilerimiz yeni bir planlama ile tüm kurumların rollerini yeni ve dinamik bir süreç tarifi ile yeniden belirlerler ve bir daha bu sıkıntıları yaşamayız. “Büyük ülkeyiz” deyip yardım talep etmiyoruz görüntüsünün arkasında kurumsal değil ama bireysel talepler sonrasında yardımımıza koşan tüm ülkelere de teşekkürlerimizi milletimiz adına sunmak gerekiyor.

 

Yangından bile siyasi hesapla sonuç çıkarmakla muhalefet suçlansa da bir ilçe belediye başkanının TOKİ marifetiyle evleri yenilenecek vatandaşlarımızın duyacağı memnuniyete(!) tercüman olmak isterken “evi yanmayanlar da “keşke bizim evlerimiz de yansaydı diyecekler” şeklindeki beyanları iktidar mensuplarında olan kafa karışıklığını net olarak ortaya koymuştur. Yangın alanlarının önemli bir kısmının muhalefete mensup belediye başkanlarının mücavir alanları olması nedeniyle koordinasyonda göz ardı edilmemeleri gerektiğini de bu vesileyle hatırlatmış olalım.

 

Ekonomideki yangın da giderek alevleniyor maalesef. Enflasyon aldı başını gidiyor. Yaz dönemi sebze meyve bolluğunun getireceği beklenen ucuzluk ve bundan kaynaklı enflasyonda düşüş umutları bu yıl gerçekleşmedi. Her türlü tüketim malzemesi sürekli artıyor. Üstelik toptan eşyadaki artış oranı ile tüketici enflasyonundaki artış oranı rakamları arasında bir kattan fazla makas açılmış durumda. Bunun tek yorumu üretici henüz maliyetlerinin tamamını fiyatlara yansıtmamış ve gelecek aylara yaymış, dolayısıyla fiyat artışlarında ve enflasyondaki artış hızı devam edecek. Yatırımcının belini büken finansman faizleri yeni yatırım imkanlarını da iyice zorlaştırmıştır. Taraflı tarafsız herkesin sorduğu soru şudur: “Faiz sebep, enflasyon sonuç ise söz dinlemediği için görevden alınan Merkez Bankası başkanları yerine getirilen son başkan niye faizi hemen düşürüp enflasyonun düşmesini sağlamıyor da bizleri bu yüklerin altında eziyor. Acaba bu başkan da söz dinlemiyor da yakında görevden alınacak mı? En önemli soru da acaba bu teori mi yanlış?”

 

Oysa bu teoriyi ülkemizde ve dünyada savunan sanırım tek kişi var. İyi niyet ve temennilerle faizin ve enflasyonun da düşmeyeceği net olarak anlaşılmış durumda. Yatırımcı profilini yatıştırmak için yapılacağı söylenen hem yargı reformu hem de ekonomik reformlardan maalesef haber yok. Hep savunduğumuz konu bu ülkenin kaynak sorunu değil “kaynağa ulaşma sorunu” var. Bunu sağlamanın yolu da tekrar güvenilir bir ülke olabilmek. Bu da hukuk alanında yapılacak çalışmalarla ve yargı başta olmak üzere bağımsız devlet kurumlarının bağımsızlığına gölge düşürmemekle olur.

 

İlimiz son bir ayda bazı cinayetlerle de ülke gündemine olumsuz bir imajla taşınmaya çalışıldı. Genel Başkanımızın da teşrifleriyle Genel Merkezden kalabalık bir heyetle taziye ziyaretine gittiğimiz her iki aile de yıllardır ilimizde ikamet eden aileler ve bu ilden kazanıp bu ile yatıran insanlar. Komşuluk ilişkilerinde ve gündelik hayatta yaşanan basit olayların birikimi sonrasında oluşan kargaşa ortamında söylenen bazı sözler asıl meselenin farklı alanlarda olduğu algısını oluşturmaya çalıştı. Ancak tüm toplumun cenazelerle ilgili görevlerini ihmal etmeden yapmasıyla tansiyon hızla düştü ve sağduyu galip geldi. Dedeoğulları ve Dal Ailelerine tekrar baş sağlığı diliyorum. Başta aileler olmak üzere mutedil davranan tüm taraflara şükranlarımı sunuyorum.

 

Konu çok maalesef ama yazı da yeterince uzadı. Başka bir hafta da buluşmak üzere her türlü yangının söndüğü günlere kavuşmak dileğiyle sağlıklı günler diliyorum.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum