Sanayici umut arıyor

Sanayici umut arıyor

Geçtiğimiz yılın son çeyreğinde ülkemizi etkisi altına alan ve halen de devam eden küresel krize direnen sanayici yaza hareketli ve umutlu girmeyi istiyor

Sanayiciler, hükümetin açıkladığı destek paketlerini yetersiz bularak, alanının genişletilmesini istiyor. Özellikle nakit akışında büyük sıkıntının yaşandığını ortaya koyan sanayiciler, krizin biraz da psikolojik olduğu yönünde değerlendirmelerde bulunuyor. Konya özelinde ise özellikle yağışların beklenen düzeyde olması çiftçi kesimiyle birlikte sanayiciyi de sevindiriyor.


Aktif İşadamları ve Sanayiciler Derneği (AKTİSAD) Başkanı Ali Akın: Olumlu hava artıyor. Sanayici arkadaşların hepsi aynı şeyi söylüyor, moral var. Beklenenden daha çok ve hızlı iyiye gidiş olacak. Hükümete düşen görev yeni bir paketle biraz daha moral vermek. Genelde firmalarda nakit sıkıntısı var. Şartların daha yumuşatılıp genelleştirilmesi lazım.
Yeni bir vergi reformu gerekiyor. 50 yıldır sanayicilik yapmış olan kişi bu kriz sürecinde vergisini ödeyemediği için yıllardır ödemeyenlerle birlikte değerlendiriliyor. Bu ayrımı yapmak gerekiyor. Yapılan destekler güzel ama yetersiz rakamın yükseltilmesi ve alanın genişletilmesi gerekiyor.

Baranok Makina Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Baranok: Kriz kendi içimizde, parayı sıkınca kriz oluyor. Hepimiz çalışırsak kriz sona erer, bunun başka çaresi yok. Yani kriz, psikolojik durumun sonucu. Tahminim bu aydan itibaren hareketlilik başlar. Nakit döngüsünün olmaması da parayı sıkmaktan kaynaklanıyor. ÖTV düşürülünce satışlarda patlama olması bunun göstergesi. KDV ve ÖTV indirimleriyle ilgili karışıklıklar var. Kriz nedeniyle KDV ve ÖTV indirimi yapılacaksa bu belli bir süre olmalı. Konyalı sanayicisine sahip çıkmalı. Üretici ve tüketici birbirine sevgi ve saygı duymalı. Bu sayede krizden çıkılır.

Sarıkulak Makina Gıda Amb. San. Tic. Ltd. Şti. Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Sarıkulak: Sanayi sektöründe en önemli sıkıntı nakit akışında yaşanıyor. Bunun yanında sektörümüz açısından denetim sorunu söz konusuydu ancak bir senedir belirli bir standarda girdi. Yerel seçimlerden sonra bir hareketlenme bekliyorduk, o da yavaş yavaş gerçekleşiyor. Özellikle bu yıl yağışların beklenen düzeyde olması çiftçiyle birlikte bizi de mutlu etti. Tarım, Konya’nın belkemiği olduğu için çiftçinin durumunun iyi olması bizim için önemli.
Hükümetten en büyük beklenti sigorta primlerinin düşürülmesi ve bazı sektörlere uygulanan KDV indiriminin bütün sektörlere yayılması.

Feyap Yapı Malzemeleri İnş. Taah. Ve Nak. San. Tic. Ltd. Şti Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Büyüktermiyeci: Bizim 2009 yılından çok büyük bir beklentimiz yok. Bu yıl kendi yağımızla kendimizi kavurabilirsek, masraflarımızı çıkarıp borçlarımızı ödeyebilirsek karlı bir yıl olacak. Sanayicinin en büyük sıkıntısı nakit döngünün olmayışı. Türkiye, bir an önce IMF’den borç almaktan kurtulup kendi kaynaklarını harekete geçirmeli. Bu çok basit, ekonomi profesörü olmaya gerek yok. IMF’den kurtulup milli ekonomiye geçmek gerekiyor.
KDV indirimi bütün sektörlere uygulanmalı. Ev kredilerinin minimuma çekilmesi gerekiyor. Ruhsat harçları indirilmeli. Devlet müteahhitlik yapmadan inşaat sektörünün önünü açmalı. İnşaat sektörü lokomotif sektör, bir çok sektöre katkı sağlıyor.

Hasçelik Sanayi ve Ticaret AŞ Yönetim Başkanı Hasan Faydasıçok: Yıllarca sanayi içinde bulunmaktayım, kendim de sanayiciyim. Sanayicilerin hammaddesi olan vasıflı çelik malzeme çeken haddehanemiz var ve aynı zamanda vasıflı çelik malzeme tedarikçisiyim. Bu kriz zengin ülkelerden başlayıp bütün ülkeleri saran bir krizdir. Şöyle ki, son 10 yılda gelişmemiş ülkelerin kalkınması, gelişmiş ülkelerden daha fazla olmuştur. Gelişmiş ülkelerin yaptığı birçok makina ve fabrikayı gelişmekte olan ülkeler de yapmaktadır. Aralarında yüksek fiyat farkı vardır. Örneğin 10 milyon dolarlık bir tesis kalkınmakta olan ülkeler tarafından 3 milyon dolara yapmaktadır. Dolayısıyla kalkınmış ülkeler bazı parçalarını da kalkınmakta olan ülkelerden alıyorlardı. Almayınca bu kriz kalkınmakta olan ülkeleri de tesir altına aldı. Onun için sanayicilerimizin akıllarını başına alıp korkmadan birleşerek büyük işlere girmesi, makina imalat sanayine geçip fabrika yapan fabrikalar kurmaya başlaması lazımdır. Hükümette hantal yapıdan kurtulup bir özel sektör gibi bu işleri anlayan sanayicilerden, bilim adamlarından komisyonlar kurup bu işleri yapacak olan sanayicilere maddi manevi yardımcı olması lazımdır. Bu konuda 1.5 milyarlık Çin ülkesi kadar seri davranamıyoruz. Mesela ben bir haddeciyim. Ben yarı mamulü alıp mamulü vasıflı çelik haline getirmekteyim. Yarı mamulü yurt dışından ithal edersek yüzde 22 gümrük veya fon ödüyoruz. Mamul ithal edersek vergi ve fon ödemiyoruz. Halbuki yarı mamulden vergi ve fon olmaması lazım, mamule konması lazım. Eskiden alınmış bu kararın acele değişmesi lazım ki sanayicinin kullandığı vasıflı çelik malzeme yurdumuzda üretilsin, ucuza mal olsun, haddehanelerimiz çalışsın, insanlarımız iş bulup çalışsın, dışarıya mamul vasıflı çelik malzeme ihraç edelim. Bu operasyon yalnız vasıflı çelikler için geçerlidir. Demirde bu operasyona gerek yoktur. Demir konusunda Türkiye iyi durumdadır. Vasıflı çelik yarı mamulü ile demir yarı mamulü ayrı ayrı malzemelerdir. Gümrük tarifelerinde bunu ayırmak lazım. Türkiye’nin metal tüketimi yıllık 26 milyon tondur. Bunun içinde 2 milyon tonu vasıflı çeliktir. Vasıflı çelikleri 800 bin tonu yurt içi, 1.2 milyon tonu yurtdışından mamul olarak ithal edilmektedir. 
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum