Sanayici Enflasyonun Rakip Ülkeler Düzeyine Geleceği Günü Bekliyor

Sanayici Enflasyonun Rakip Ülkeler Düzeyine Geleceği Günü Bekliyor

Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, temmuz ayı enflasyon rakamlarının açıklanmasının ardından yaptığı değerlendirmede, sanayicinin enflasyonun rakip ülkeler düzeyine geleceği günü beklediğini söyledi....

Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, temmuz ayı enflasyon rakamlarının açıklanmasının ardından yaptığı değerlendirmede, sanayicinin enflasyonun rakip ülkeler düzeyine geleceği günü beklediğini söyledi. Yorgancılar, “Yüzde 9’lar düzeyindeki enflasyon ile küresel güç olmak mümkün değil.” dedi. Enflasyonda yaz aylarında beklenen gerilemenin yaşanmadığını, bu yönde beklentiler açıklayan Merkez Bankası'nın da kredibilite sıkıntısı yaşadığını dile getiren Yorgancılar, enflasyonun en büyük mağdurunun enflasyon-kur makasının iki tarafının da kestiği sanayici olduğuna dikkat çekti. Yorgancılar, yılın ilk yedi ayında girdilerin fiyatları artarken dolar ve eurodan oluşan döviz sepetinin nominal olarak yüzde 1,5, reel olarak da yaklaşık yüzde 7 oranında gerilemesinin ihracatçıyı olumsuz etkilediğine vurgu yaptı.

Merkez Bankası’nın 2001’de bağımsız hale geldiğini, 2006 yılından itibaren de açık enflasyon hedeflemesine geçilmesiyle fiyat istikrarını sağlamak ve korumanın temel görev olarak verildiğini hatırlatan Yorgancılar, “Bugüne kadar enflasyonda istenen başarı bir türlü sağlanamamıştır. Türkiye enflasyon oranlarını kalıcı olarak gelişmiş ülkeler düzeyine, yani yüzde 2-3 aralığına çekmek zorundadır. Aksi halde ne kurlarda ne faiz oranlarında ne de işsizlikte makul oranları yakalamak mümkün olamayacak, dış girdi ve kaynak bağımlılığı daha da derinleşecektir.” diye konuştu.

‘KREDİ FAİZLERİNDE DÜŞÜŞ İÇİN MEVDUAT ÜZERİNDEKİ YÜK AZALTILMALI’

Kredi faizlerinde düşüşün, enflasyonun geldiği düzey sebebiyle mevduat faizleri düşürülerek sağlanamayacağını kaydeden Yorgancılar, şöyle devam etti: “Bu düzeydeki bir enflasyon ile kredi faizlerinde düşüş, ancak mevduat üzerindeki yüklerin azaltılması ve de bankacılık sisteminin etkinliğini arttırarak maliyetlerini aşağıda çekmesi ile mümkün olabilecektir. Bu nedenle ilk etapta mevduatlar üzerindeki kamu yüklerinin azaltılması gündeme alınmalıdır. Kuşkusuz orta ve uzun vadede enflasyonun gerilemesi, faizlerdeki düşüşün en önemli ve öncelikli yolu olacaktır.”

‘KORUYUCU ÖNLEMLER ALINMASI ŞART’

Yorgancılar, diğer taraftan ekonomi politikalarının artık en önemli işlevinin tedavi değil, koruyucu önlemler olması gerektiğini dile getirdi. “Ekonomi politikalarının en önemli işlevi ekonomi yara aldıktan sonra yarayı iyileştirmek değil, koruma, yani yaralanmayı engellemek olmak durumundadır.” diyen Yorgancılar, “Bu bağlamda ekonomik birimlerin beklentilerinin yönlendirilmesi son derece büyük önem taşımaktadır. Beklentilerin yönlendirilmesi ise başta Merkez Bankası olmak üzere ekonomi politikası karar birimlerinin güvenilirliğini zorunlu kılmaktadır. Merkez Bankası, gerek öngörüleri gerek aldığı sonuçlar gerekse hükümetle ilişkilerinin zemini nedeniyle itibar erozyonuna uğramış görünmektedir. Bu itibarın geri kazanılmasının en belirgin yolu ise enflasyonun kalıcı olarak yüzde 2-3 düzeylerine çekilmesidir. Böylesi zorlu bir ortamda genel seçimlerin gündeme girmeye başlaması ile birlikte ne yazık ki ekonominin yeniden ikinci plana atılması olasılığı bulunmaktadır. Bu nedenle enflasyonla mücadele başta olmak üzere ekonomi, yeniden gündemin en önemli maddesi olmalıdır." değerlendirmesinde bulundu. CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.